Kalabalık bir dünya
Gidecek hiçbir yer yok. Bütün memleket koca bir Çiftlik ve koca bir ağız. Güneyde de kuzeyde olduğu kadar insan var. Toplu taşıma olmadığı için güneş memleketine yürümeye Kalkan biri oraya varmadan önce açlıktan ölür. İnsanlar bulundukları yerde kalıyorlar çünkü Ülke onlara O şartlar altında bakmak üzere organize edilmiş. İyi beslenemiyorlar ama hiç değilse bir şeyler yiyebiliyorlar. Bütün İngiltere koca bir şehir haline gelmiş; TV'de gördüm, son muhafazakar parti üyesi de toprağı işlemek için gelenlere karşı son ormanlık araziyi savunurken vurulmuş. Rusya'ya mı gitmek istiyorsun? Çin mi? On beş yıldır sınır savaşı yapıyorlar, nüfus artışını kontrol etmenin bir yolu da bu. Orada kızları da askere alıyorlar ve sen de askerlik çağındasın, eminim bu hoşuna gitmezdi. Belki Danimarka, içeri gidebilirsen eğer orada hayat harika. En azından düzenli yemek yiyorlar ama bütün Jutland (Danimark'nın kara bölgesini oluşturan yarımada) boyunca beton bir duvar çekmişler, sahil muhafızları gördüğünü vuruyor çünkü bir sürü aç insan bu vaadedilmiş topraklara girmeye çalışıyor devamlı.
Sayfa 164Kitabı okudu
Bilim kurgu filmleri dünya çapındaki kaygıları yansıtır ve bu kaygıların hafifletilmesine yarar. Benim kendi payıma kafama takıp yıkıcı değerde gördüğüm radyasyon, yayılma ve yıkım gibi süreçlerle ilgili olarak tuhaf bir umursamazlık aşılar. Böyle filmlerdeki naiflik düzeyi ötekiliği, yabancılığı büyük ölçüde bildik bir hale getirir. Özellikle de çoğu bilim kurgu filminde dinlediğimiz oturaklı ama genellikle dokunaklı bir bayağılığı yansıtan diyaloglar bu yapımları harika derecede, öyle bir maksat güdülmediği halde eğlenceli kılacaktır. "Çabuk gel, küvetimde bir canavar var," "Bu konuda bir şey yapmamız gerek," "Bekle, profesör, telefonda biri var," "Ama bu inanılmaz!" ve eski Amerikan programlarındaki "Umarım işe yarar!" benzeri sözler, seyre değer ve sağırlaştırıcı bir holokost bağlamında eğlendiricidir. Yine de bu filmlerin sancılı ve ağır derecede ciddi yönler barındırdığını da eklemeliyiz.
Reklam
Bu kitabi arka sayfasindan " üç gün içinde bu kitabi bitirmeden birakmak istemeyeceksiniz" yaziyordu. Bu kitabi ben #okuyanne 2 çocukla 3 içinde bitirdiysem siz eminim 2 gun de biter yoruma bile yaparsanız. Fantastik Bilim kurgunun harmani ile okurken sayfaları cevirdikce aa dedim bi baktim kitap polisiye bi bakıyorum aksiyon bi bakiyon fantasik-kurgu harika bir macara ile sizde soluksuz okuyabilirsiniz. Iyileri yaşatmak adina kötüleri seçip 3 gün icinde avcilar dan öldürmesi isteyen cok güçlü üstün bir mekanizma. Mekanizmanin seçtiği avi bileklerindeki yonganin patlamasi ile 72 saat icinde öldürmekden baska sansalari yok. Tabii avcilar baş kaldırınca ortadan kaldirmak için yollar ariyor. Avcılar istediklerine kavuşabilecek mi? Mekanizmanin 15 kuşakların ve avcilarin bileklerindeki yongalari kurtulması icin her yolu deniyen macarali bir kitap. Bu mekanizmanin macara dolu film izler gibi #parenintavsiye üzerine okudum. @dorlionyayinlari çıkan @ozanngoksu kalemi #tanriningözü kitabini Çok teşekkür ederim...
Onu öldürebilirdim. Ama yapamadım, çünkü o harika bir şey. Uzun zaman boyunca benden paçayı kurtarmayı başarmış ama en sonunda ortaya çıkmış bir canlı. Çok az erkeğin anlatacak kadar yaşadığı bir yüzün mahremiyetine beni kabul etmiş bir yaratık.
Sayfa 84 - martı yayınlarıKitabı okudu
Düşündürücü bir yer . Yaratıcı ile bağımız her alanda...
Onların yaptıkları her şey ile Tanrı arasında bir bağlantı vardı. Temizlikleri , sağlıkları,harika düzenleri , ülkelerinin huzurlu güzelliği, çocukların mutluluğu, en önemlisi de sürekli olarak kat ettikleri gelişmeler... İşte bunlar onların diniydi.
Sayfa 166Kitabı okudu
Ayrıca küçücük bir insan gözünün sınırsız dünya alanını inceleyebilmesinin ne kadar harika olduğunu da düşündü.
Sayfa 13 - ketebeKitabı okudu
Reklam
30 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.