Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bu dünyadaki en zor şey kadın olmaktır. En zor olan ikinci şeyse yine kadın olmaktır! "
Sevgi gerçekten de her şeyin ilacı mıydı? Eğer bunun adı aşksa, aşk tüm yaralara merhem olur muydu? Oysa aşk değil miydi aynı zamanda en ağır yaraları açan?
Sayfa 292 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
344 syf.
10/10 puan verdi
·
32 saatte okudu
Yazar
Harun Özkan
Harun Özkan
bu kitabın telif gelirinin depremzedelere bağışlanacağını söyledi. Bu nedenle eğer roman okumayı seviyorsanız hem bu kitaba şans verebilir hem de depremzedelere yapılacak olan yardıma dahil olabilirsiniz. İncelemeyi paylaşıp ilgisini çekebilecek insanlara ulaştırabilirsiniz. Yazarın ilk iki kitabını oldukça beğenip uzun zamandır üçüncü kitabın çıkmasını bekliyordum. Yakın zamanda üçüncü kitap olan “
45 Saniye
45 Saniye
” satışa sunuldu. Kitap, 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük’te gerçekleşen büyük depremin süresinden isim alıyor. Birkaç küçük çocuğun hikayesi ile başlayan kitap, meydana gelen depremden sonra hayatları yerle bir olan çocukların kurmaya çalıştıkları yeni hayatla devam ediyor. Tabii tamamen yaşanılan şeyler değil romanda anlatılanlar -başta verdiğim bilgiden dolayı yaşanmış bir hikâye olarak algılanabilir- romana kurgu da dahil ediliyor. Paylaştığım alıntılardan birini buraya eklemek istiyorum; “Eğer herkes işini yapsaydı, dürüst olsaydı, doğru olsaydı birçok insanın hayatı başka şekilde devam edebilirdi. Betondan, demirden, malzemeden çalınmasaydı, zemini uygun olmayan, deniz kumuyla doldurulmuş yerlere binalar yapılmasaydı binlerce kişi hâlâ hayatta olacaktı… Umutları yıkılan, hayalleri solan, bebekliği, çocukluğu, gençliği, yaşlılığı elinden koparılıp alınmayan binlerce yaşam olacaktı.” Bahsi geçen deprem 1999 yılında gerçekleşti ancak aynı acılara sebep olan unsurlar maalesef değişmedi. Bizi enkaz altında kalmaktan kurtaracak şey kaderimiz değil alınması gerekilen tedbirlerdir. Kitabı okumaya karar verenlere iyi okumalar dilerim.
45 Saniye
45 SaniyeHarun Özkan · 202332 okunma
Sesimi Duyan Var mı?
İnsanlar perişan bir halde can pazarından kurtulmak ve bir an önce yardım gelmesi için dua ediyordu. Enkazdan kurtulan her canlı için atılan sevinç çığlıklarını, çıkarılan cesetler için ağlayışlar bastırıyordu.
Sayfa 58 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Bir insana pazartesiyi sevdiren birinin olması güzel bir şey olmalıydı.
Sayfa 53 - Ren YayınlarıKitabı okudu
Birine inanmak, keskin bir bıçağın üzerinde yalın ayak yürümek gibidir.
Sayfa 160 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Reklam
Aslında sevmek çok matah bir iş değildi. Doğru sevebilmekti esas olan. Güzel sevebilmek...
Sayfa 233 - Ren YayınlarıKitabı okudu
İnsan gülmeyi kendiliğinden unutmaz, ona bunu acı unutturur ancak.
Sayfa 82 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Yedi buçuk milyar insanın yaşadığı dünyada kendini yapayalnız hissetmek…
Sayfa 108 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
Ferruh Amca'nın vakası da buydu işte. Kaybolmuş bir yaşam içinde umutla beklemek...
Sayfa 242Kitabı okudu
Reklam
Bir kadın beş dakika diyorsa o beş dakika en az yarım saate tekabül eder.
Mantona bıraktım en sevdiğin şiiri Gözlerinde kaldı gözlerim Kulağımda kaldı en sevdiğin şarkı Söyleyemedim Seni ne kadar çok sevdiğimi…
Pegasus YayınlarıKitabı okudu
"Görmediği şeyden korkmalı insan," derdi babası.
Varlığınla mutlu olmayan birine yokluğunu ver. Bir ömür yokluğuna sarılıp yaşasın. Varlığının şerefine kadeh kaldırmıyorsa bırak yokluğunla sarhoş olsun.
Sayfa 120 - Pegasus Yayınları, 1. BaskıKitabı okudu
1.235 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.