Kitabın filmi sürekli karşıma çıkıyordu ve önce okumak istediğim için kendimi sürekli engellemiştim ki iyi ki engellemişim. Püren Özgören'e ortaya çıkardığı bu muhteşem, duru, akıcı, betimleyici ve etkileyici dili sebebiyle hayran kaldım. Harika bir çeviri örneği. Hikayeye gelirsek, aslında bir çok konuyu içinde barındırıyor. Afganistan'da iç karışıklık ve işgal sırasında ortaya çıkan insanlık dramı, din sömürüsü, iyi ve kötünün iç içe geçtiği vahşi durumlar, dostluk, sadakat, yalan...Ana karakterlerimiz Emir -ağa- ve Hasan iki yakın arkadaştır. Emir, zengin bir Afgan çocuğuyken, Hasan onların evinde çalışan hizmetkarın oğludur. Bir Hazaradır. Hasan, Emir'e sonsuz bir sadakat ve sevgiyle bağlıdır, Emir de Hasan'ı çok sever ancak belli sebeplerden dolayı ona karşı bazen, hatta çoğu kez, acımasızdır. Ancak Emir de Hasan gibi bir çocuktur belki de ona bu duyguları işleyen çevresindekilerdir...Roman Bildungsroman sayılabilir. Emir ve Hasan'ın çocukluktan başlayan ve ilerleyen zamanlara kadar aralarındaki bağı anlatan harika bir roman.
Okuyun ve okutturun efendim.
Roman bittikten sonra bir heyecanla filmini açıp izledim ve maalesef kitap içerisinde yaşadığım hüznü, heyecanı, mutluluğu ve merakı asla yakalayamadım. Oldukça hızlı işlenmiş tüm konular. Merak edenler olur belki. Lütfen efendim, önce kitap sonra film. :)