Manaların hasbihal ettiği bir alem hayalindeydik. Eti ve kanı bulaştırdık. Bedenler sevişirken, ruhlar yalnızlaştı.
lan bu şimdi mi söyenir… hoooof yarım bırakıp diğer kitaba geçiom
Esasen bence Atatürk'ün Hasbihal'ini okumadan evvel ''Zâbit ve Kumandan'' kitabını okumak lazımdır
Reklam
Atatürk’ün mesleki meselelere ne kadar önem verdiğini belirten bir hatıra
Şimdi aynı tarihlere ait Atatürk'ün bana yazdırdığı bir hatırayı burada okumak, kendisinin o devredeki meşguliyetleri için iyi bir fikir verecektir: Atatürk, Selanik'te geçmiş bu olay için hatırasını dikte ettirdiği vakit (1937) yazıyı şu hükümle bitirmişti: ''Kumandanlar madunlarından yüksek ve alim olmalıdırlar.''
safahat alıntısıdır paylastıgım onayladıgım anlamına gelmez
Kafes Arkasında ey padişah-ı âlem, düşman mısın zekâya? erbâb-ı iktidarı gördün mü saldırırsın, asrında kaldı millet üstadsız, kitabsız, havf eylerim yakında Kur’an‘ı kaldırırsın. besmele gûş eyleyen şeytan gibi, korkuyorsun ”höt” dese bir ecnebî padişahım öyle alçaksın ki sen, izzet-i nefsin Arap İzzet gibi! hamiyyet gamz eden bir pâk alın her
Bu kitapların metni okunduğunda, zamanının tarihini de düşünerek, bir hüküm vermek yerinde olur sanırım.
Daha önce Selanik'te basılmış birinci kitabın doğrudan doğruya tercümesinden evvel, Atatürk'ün yazdığı önsöz bilhassa dikkate değer. Burada esas fikirleri şudur: Türk ordusunda senelerden beri tatbik edilmekte olan talimnameler bu yıllarda yeni usullere göre değiştirilmektedir. Bu, Türk ordusunun kendi çalışmaları neticesi ve tedrici bir tekamül ile olmadığı için yapılan yeniliklerin askeri hayatta esaslı hazırlıklar olmazsa şaşırtıcı olabileceğine inanıyor ve eldeki eski talimnameler'in zamanın terakkilerine uygun olmadığını kaydederek onların yerine ''zaman-ı hazır harbinin taleb eylediği evsaf ve şeraiti bahşedecek yeni bir kitab-ı mübin koymak mecburidir'' diyor. Böyle bir hazırlık ve çalışma yapılmadığı takdirde neticelerin iyi olmayacağını şu cümle ile belirtmektedir: ''İşte bugün Osmanlı ordusu, heyet-i askeriyesi bu haldedir. Lakin, ne çare ki bu şaşkınlıktan bugün ihtiraz etmek istersek, yarın derecesi büyüyeceği için ihtiraz imkânı azalacak ya da bir meydan muharebesi ateşli seması altında esbab-ı izalesi mevcudiyetimize tesir-i elim icra edebilecek azim bir şaşkınlıkla nihayet bulacaktır.'' Bu cümle, maalesef mağlup olduğumuz Balkan Harbi'nin adeta bir ön sezisi gibidir.
Reklam
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.