Her gece veya fırsat buldukça dalıp gittiğim o manzaram. Benim manzaram diye nitelendirdiğim. Buradan bakınca herkesin farklı bir manzarası, belki de uzun uzun dışarıyı izlediği farklı bir penceresinin olduğunu fark ediyorum. Bazı zamanlar aynı kişileri görür gibi oluyorum. Herkes farklı bir açıdan yorumluyor yaşamı. Bu zamana kadar ne çok manzaram oldu. Her zaman ayrıldığım evdeki manzaramı özleyip , yeni manzaramı hiç sevmedim. Sanki önceki manzarama ihanet ediyor gibi hissettim:D
Yaşamı boyunca tek bir manzarası olan tek bir mahallede yaşayan insanlara çok özendim. Bazen de farklı mekânlarda yaşamanın, farklı düşünce yapılarını geliştirebilecegini düşündüm . Çünkü Şükrü Erbaş 'ın dediği gibi ; " Hayatı tek bir çizgide tutmak tükenmektir. " diye düşündüm.
Zaman geçtikçe yeni manzara, artık benim manzaram oldu. Dışarıyı uzun uzun izlemeyi sevdim. Arabaların hızla geçişini , insanların davranışlarını izleyerek kendimce anlamlar çıkarmaya çalıştım. Bazı zamanlar ise sadece hayatın acımasızlığı üzerine çok fazla kafa yordum. Hiç bir şey değişmese bile. Çoğu zaman öylece dalıp gittim. En çok bu anlarımı anlayamıyorum. Hiç bir şey düşünmeden, dalıp gitmek... Belki de çok fazla düşünmekten, düşündüğünü fark edememektir , kim bilir?
Her neyse bu manzaram da belki yıllar sonra değişecek ve özleyeceğim. Geride bıraktığım diğer yedi manzaram gibi...
:D