Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Nur

Tecavüz Günlüğü
Bacak aramda bir güvercin ölüsü var anne Şimdi bütün gökyüzü benim olsa n’olur Sıtmalı akşamlardan biriydi Yürüyordum sabıkalı kaldırımlarda İlkin arkamda gürültülü adımlar duydum Korkacaktım vaktim olsaydı Evimi kim bu kadar uzağa koymuştu ya da ben neden bu kadar uzaklardaydım? Yağmur çiseliyordu Aylardan marttı Günü sorma bana
Reklam
Hayat ne garip değil mi?
Hayat ne garip! Vapurlar gibi. Ya iskele oluyorsun herhangi bir ülkenin karasularına ait bir denizde ya da bir vapur oluyorsun o karasularında bağıra çağıra başka bir karaya. Ya bir vapur olup demirleyecek bir liman arıyorsun kendine ya da iskele olup sana demirleyecek bir vapuru bekliyorsun. İskele oluyorsun bir süre kadar, geliyor vapurlar ve

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Konu Dışı
Sevdiğim bana dese ki; şunu giyme, bunu yapma, bunu etme, şununla konuşma... Aklıma ilk gelen şey şu olurdu; "Sanırım ben bir hayvanım ve aptalın tekiyim, bazı şeyleri düşünemiyorum ve benim yerime o düşünüyor." Çünkü bu tür şeylerin başka açıklaması yoktur. Beyinlerinizi ve karakterlerinizi birine kiraya vermeniz, sizin bir hiç olduğunuzu gösteren şeydir. Bu tür saçmalıkların da sevgiyle hiçbir alakası yoktur. Erillikle, acizlikle, korkaklıkla ve güç gösterisi ile doğrudan ilgisi vardır. Kaç defa sevdiğiniz bir erkek sizden bir şeyi giymek için izin istedi, kaç kere bir yere gitmek için müsaade aldı, kaç defa ona bağırıp aşağıladınız? Kendinizden verdiğiniz her taviz, karakterinize vurulmuş bir hançerdir. Sevdiğiniz karşısında aciz ve bir duruşunuzun olmamasındansa, yalnız kalmanız hep ama hep daha yerinde bir tercihtir. Çocuklarınızı bu bilinç ile büyütün, Çünkü artık ortalık sevdiği için öldüren, ezen erkek ve sevdiği için ezilen, öldürülen kadından geçilmiyor.
"İnsanlara özgü bir beceriksizliktir yaşayamamak, yoksa hangi balık boğmuş kendini, hangi serçe atlamış damdan… " -Dostoyevski-
Reklam
Her günü gerçek bir mücadele olarak görürsen, hayatını telin üstünde yaşarsın. (Teldeki Adam)
Mutlu Yıllar
2020 yılından isteklerim var... İnsanların öldürülmediği, çocukların tecavüze uğramadığı, kadınların şiddete maruz kalmadığı, hayvanların işkenceye uğramadığı, patronların işçileri sömürmediği, güçlünün güçsüzü-zenginin fakiri ezmediği bir yıl dilerim... Kadınların engebeli yollardan geçerek atladığı kariyer basamaklarını, erkeklerin düz
12 Eylül de, 12 Mart da ATATÜRK TÜRKİYESİni yıkmak amacıyla ve Atatürk devrimlerinin anlaşılması engellenerek yapılan sömürgecilik darbeleridir. Prof. Dr. Özer Ozankaya
Rakamlarla 12 Eylül
650 bin kişi gözaltına alındı. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 7 bin kişi için idam cezası istendi.
12 EYLÜL'ÜN KADIN TUTUKLULARA YAPTIĞI İŞKENCELER
- “Elektrik dâhil bütün işkence yöntemlerini yaşadık ama en ağırı cinsel işkenceydi.” - “Tecavüz ettikleri kadınları kanlı etekleriyle koğuş koğuş dolaştırdılar.” - “Kocasının yanına getirdiler kadını, sordular ‘Kim bunun kocası’, ardından da ‘Şimdi tecavüz etmeye götürüyoruz’ dediler.” - “Etekleri başlarımıza geçiriyor, altımızın çıplak olmasını sağlıyor, ‘gez’ diyorlardı.” - “Sutyenlerimize elektrik veriyorlardı.” - “Banyodan çıkıp bornozla karşımıza gelirler ve bize baka baka mastürbasyon yaparlardı.” - “En büyük işkence başka kadınların çığlıklarını dinlemekti.” - “11 yaşında ikiz oğulları olan arkadaşımızın, oğullarına işkence yapıp sesini ona dinletmişlerdi.” - “Lağım sularının içine zorla kadınları soktular.” - “Serbest bırakıldım ve eve gittim. Beni yıllarca görmeyen annemin bana ilk dediği şey, ‘Bunca yıl, neredeydin?’ olup, kızlık muayenesine götürdü.”  
Reklam
Burada ilk defa kullanım amacımın dışına çıkarak bir şey yazacağım. Biraz önce 1K da birisi "Annem vefat etti" yazmış. Son birkac yılın modası oldu bu da. Daha mezara koymadan "... Vefat etti" yazmak. Ölen anne baba ile selfie çekmek, mezar ziyaret edip topluca ziyarete geldik diye fotoğraf çekilmek, bu annemin, babamın, bilmemneyimin… mezarı diye fotoğraf çektirmek ve sonrada bunları paylaşmak, sosyal medyada dua istemek… Bunları yapan insanların amaçları ne olabilir diye düşünüyorum. Dikkat çekmek, ailedeki vefatları kullanarak takipçi kasmak ya da beğeni toplamak, kendisine acındırma isteği, ilgi odağı olmayı istemek, bakın ne kadar da mutsuzum görün demek… Uzar gider bu liste. Benim aklıma başka bir şey gelmiyor.( 2 sene önce en yakınını kaybetmiş birisi olarak değil sosyal medyaya girmek, aylarca telefonu elime alamadım acil ve is telefonu dışı. Nasıl insanın aklına gelir de gireyim bir bu haberi herkesle paylaşayım der anlamiyorum.) Diğer bir görüşüm ise bu kimselerin akıl sağlıklarının yerinde olmadığı, sağlıklı düşünemedikleri şeklinde. Yapmayın arkadaşlar, ölünüze saygınız olsun, kemiklerini sızlatmayın. Komşuda cenaze olsa televizyonun sesini kısan, aylarca evde müzik dinlemeyen toplumdan nasıl bir topluma dönüşk. Yazık!
Bu bir ırk, din, cinsiyet ve sınıf sorunu değil ki, Bu sadece bir adım sorunu. Bir adım batıda doğsan Hristiyan olurdun, Bir adım doğuda doğsan Müslüman. Bir adım güneyde doğsan beyaz dişli bir zenci, Bir adım kuzeyde doğsan mavi gözlü bir beyaz. Bir adım ötede Kürt, Bir adım beride Türk. Bir adım o yanda doğsan Sünni olurdun, Bir adım bu yanda
Eğer bir erkek çocuğu kendisine "kız gibisin" denilince çıldırıyorsa, "Biz bu çocuklara kadınlar hakkında ne öğretiyoruz?" sorusunu kendimize sormalıyız. Tony PORTER
Yetmişlik bir adamı on yedilik bir kız çocuğuna dokunurken boynundaki muska ile boğmak gerek. Feridun Kurt
Reklam
"İyi adamlar yalnızlıktan ölüyor. İyi kadınlar ise kötü adamların balkonundan gökyüzüne bakarken.” Fyodor Dostoyevski
"Bir kadını sırf güzelliği için sevmek mümkün mü? Bu bir heykeli sevmek gibi bir şey olmaz mı?"  diye sorar Tolstoy. Victor Hugo'da onu şöyle destekler;"Sadece bedenleri, şekilleri, görüntüleri sevenlere ne yazık. Ölüm her şeyi yok edecek. Ruhları sevmeyi deneyin." . ·
Kadınlar
Anne, abla, kardeş, teyze, hala, hatun, dost, arkadaş... Biz birlikte güçlüyüz...
Hayyam / Akılla Bir Konuşmam Oldu
Akılla bir konuşmam oldu dün gece Sana soracaklarım var dedim. Sen ki her bilginin temelisin, Bana yol göstermelisin. Yaşamaktan bezdim, ne yapsam? Birkaç yıl daha katlan dedi. Nedir dedim bu yaşamak? Bir düş, dedi; birkaç görüntü. Evi barkı olmak nedir dedim; Biraz keyfetmek için Yıllar yılı dert çekmek dedi. Bu zorbalar ne biçim adamlar dedim; Kurt, köpek, çakal makal dedi. Ne dersin bu adamlara, dedim; Yüreksizler, kafasızlar, soysuzlar dedi. Benim bu deli gönlüm, dedim; Ne zaman akıllanacak? Biraz daha kulağı burkulunca dedi. Hayyam'ın bu sözlerine ne dersin dedim: Dizmiş alt alta sözleri, Hoşbeş etmiş derim dedi. Ben olmayınca bu güller, bu serviler yok. Kızıl dudaklar, mis kokulu şaraplar yok. Sabahlar, akşamlar, sevinçler tasalar yok. Ben düşündükçe var dünya, ben yok o da yok.
İnsan insan dedikleri İnsan nedir şimdi bildim Can can deyü söylerlerdi Ben can nedir şimdi bildim Kendisinde buldu bulan Bulmadı taşrada kalan Müminin kalbinde olan İman nedir şimdi bildim Bir kılı kırk yardıkları Birin köprü kurdukları Erenler gösterdikleri Erkan nedir şimdi bildim Sıfat ile zat olmuşum Kadr ile berat olmuşum Hak ile vuslat olmuşum Mihman nedir şimdi bildim Muhiddin der Hak kadir Görünür herşeyde hazır Ayan nedir pinhan nedir Nişan nedir şimdi bildim
İnsan bir kere ölür. Her gün ölen umutlarımızdır, içimizdeki Paramparça olmuş sevgilerdir. -Ümit Yaşar Oğuzcan