Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Damla Gül

Damla Gül
@hayalarsizi
Istanbul
20 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
80 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kesinlikle ürpertici, fazlasıyla tekinsiz.
Stephen King'in "Yazılmış en iyi korku öykülerinden biri. Belki de en iyisi." sözüne "korkunçluk" açısından pek katılamayacağım. Başlarda okurken hafif bir tekinsizlik hissi çöküyor üstünüze, ardından iyice kendini hissettiriyor ve huylanmaya başlıyorsunuz. Her "Artık o kan donduracak cümleler geliyor." dediğinizde elinizi boş gönderip ardını, Helen'in korkunçluğunu hayal gücünüzün doldurmasını sağlıyor. İthaki'nin Karanlık Kitaplık serisinin 5. kitabı olan Yüce Tanrı Pan uzun zamandır okuduğum en keyifli korku öyküsüydü. Fakat kaynak metne bile bakmadan fark edebileceğiniz çeviri hataları, anlatım bozukluğu bulunan cümleler kimi zamanlar can sıkıp kitabın heyecanını bölmedi değil. Tabii ki bunlar çevirinin tamamını yermek anlamına gelemez, birçok sözcük seçimini muhteşem buldum. Çevirmenin betimlemelerdeki sözcük seçimlerinin metne kattığı keyif asla göz ardı edilemez. Kapağıyla, karanlığıyla sizi derinlerine çekecek bir öykü karşınızda. Vakit kaybetmeden listenize ekleyin derim.
Yüce Tanrı Pan
Yüce Tanrı PanArthur Machen · İthaki Yayınları · 20181,259 okunma
Reklam
56 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Anton Çehov öykülerinin zamansızlığı mı, yoksa insanlığın hiç değişmemesi mi asıl sebep bilemem fakat okurken günümüzdekiyle aynı eziyetleri, aynı hırsları, aynı sapkın hisleri görmek bir yandan çok üzücü. Yazar öyküsü öylesine tanıdık ki benim için. Hangi çağda yaşarsak yaşayalım, çevirmen ve içerik yazarı olarak yaptığımız işler fiziksel güç gerektirmediği için "Yaptığın nedir ki? Oturup iki satır yazı yazdın işte." söylemleriyle hep karşılaşacağımızı hatırlattı bana yeniden. Ve Prişibeyev Çavuş... Ah Çavuş, neden hiç yok olmazsın ki? Neden bir bedende ölüp başka bir bedende doğarsın? Haydi doğdun, bula bula benim yaşadığım dönemde hükümete geçecek zamanı mı buldun? Lakin kusura bakma Çavuş, gün gelecek yine sen sağa sola salyalarını saça saça nefret kusup insanların mutluluklarını kıskandığın, insanlara hayatı dar ettiğin, zul ettiğin bir gün yargılanacak ve demir parmaklıklar ardında, olman gereken yerde bulacaksın kendini. O gün geldiğinde biz "basit mujikler" bayram edeceğiz. Ateşler yakacak, şarkılar söyleyeceğiz sabahlara kadar.
Pahalı Dersler
Pahalı DerslerAnton Çehov · Can Yayınları · 2021741 okunma
145 syf.
7/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Salem'dan beri devam eden bir cadı soyuna ait genç bir kadının günümüzde geçen öyküsünden bahsettiğini öğrenince oldukça heyecanlanmıştım. Maalesef Coffin Hill'in ilk cildi beklentilerimi tamamen tatmin edemedi. Belki de cadı hikayelerinin en sevdiğim yönü olan büyülerin bu çizgi romanda kendine çok da yer bulmamasından ötürüdür. Bundan dolayı hikayenin işlenişini suçlayamam. Fakat bu beklentileri yükselten şeylerden birinin de kitap arkası tanıtımı olduğunu söylemek gerek. Bir tanıtım, nasıl beklentinizi yükseltip ardından kitap bittiğinde hayal kırıklığına uğramanıza sebep olur güzel bir örneği olmuş. Her ne kadar beklentilerimin dışında ilerlerse de olay örgüsü hala cezbedici gibi. Sizi heyecandan hop oturtup hop kaldırmasa bile bir şekilde sonunu merak ettiriyor. Bu arada söylemeden edemeyeceğim, çizimler harika! Inaki Miranda muhteşem bir iş çıkarmış. Ilk cilt, seri hakkında kesin bir görüş oluşturmama yardımcı olamadı maalesef. Bir ileri, bir geri durumdayım. Ikinci cildi okuduktan sonra Coffin Hill serisine karşı daha net bir yaklaşımım olacağını düşünüyorum.
CoffinHill Cilt 1
CoffinHill Cilt 1Caitlin Kittredge · Çizgi Düşler · 201718 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
256 syf.
10/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Bir hayat çizgisinden kaç ayrı hayat çıkar? Bir hayata kaç farklı ölüm sığar? Okuduğunuz tüm ölümleri unutun. Bu çizgi romanda "Ölmeseydi neler olurdu?" diye düşünmenize gerek kalmayacak. Alıştığımız ölüm temasını düşününce birbirinden oldukça ayrı, ama bir o kadar da birbirine bağlı 10 ayrı hikayeden oluşuyor çizgi roman. Brâs'ın hayatında bir noktadan diğerine sıçrarken ölümün varlığını kabullenmek sanırım biraz daha kolaylaşıyor. En az birkaç korkunç ölüm haberi almadan günü tamamlayamadığımız bu lanet dönemde onlarca ölüm olasılığına rağmen fark etsek de etmesek de bir şekilde öleceğimiz o zamanı belirsiz güne hazırlıyoruz kendimizi. Birilerini kırmaktan çekiniyor, gönül almaya çalışıyor, hastalanmamak için sağlığımıza önem gösteriyor ve hem fiziksel, hem de ruhsal bir hapse kapandığımız günlerde kendimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Aslında belki de hepsi o son nefesi verirken "Yaşadım." diyebilmek, dönüp baktığımızda gülümsemeye değer bir hayat bırakmak için. Işte Brâs da bu sayısız olasılık arasında defalarca gidip geliyor fakat sonunda okurunu huzura kavuşturuyor. Ölüm lafını defalarca okutup bu kadar huzurla bitmesi bir nevi ilaç oldu sanki. Hikayesi, anlatımı, çizimleri harika olan, kesinlikle okunmaya değer bir çizgi roman.
Güngezgini
GüngezginiGabriel Ba · Çizgi Düşler Yayınevi · 2016994 okunma
130 syf.
7/10 puan verdi
·
18 saatte okudu
Ah Zeynep Kumruluoğlu, üzümlü kekim
Şu an elimdeki son Julia buydu, keşke bu olmasaydı dedim. Çevirmen değişikliği o kadar fazla etki etmiş ki. "Çeviri kokuyor." dediğimiz durumlar çok baskındı. Kurguya gelirsek yine çok güzel işlenmiş, çok güzel suçlu analizi çıkarılmıştı.
Kadın Dedektif Julia Sayı 14 - Avcı
Kadın Dedektif Julia Sayı 14 - AvcıGino D'antonio · Aksoy Yayıncılık · 20016 okunma
Reklam
130 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Cyrano'yu okumaya başladığımda birkaç sayfa içinde aklımda canlanan ilk izlenim şu oldu: İnternette edindiğimiz sanal dostluklara kaçışımız meğer 20 senedir hiç değişmemiş. O zamanlar da aynı günümüzdeki gibi aile içi ve sosyal hayattaki dertlerden kaçış yolu bilgisayar başına oturup birileriyle yazışmakmış. Ve o günden bugüne bu yazışmaların potansiyel tehlikesi de hiç değişmemiş. Cyrano için en çok etkilendiğim Julia öyküsü diyebilirim. Örgüsü her ne kadar her zamanki gibi güzel olsa da öyküde işlenen pedofili ve çocuk cinayeti konuları sayesinde kurgunun güzelliğinden keyif alamayıp rahatsız ola ola bitirdim. Etkilenme sebebimse tam olarak yine bu konu. Neyse ki her öyküye azar azar serpilmiş Julia ve Webb'in tatlı ama sert atışmalarından uzaklaşıp uzlaşma ve yakınlaşmaya gitmesi epeyidir uzak kaldığım romantik kurgu boşluğunu güzel doldurdu bu sefer.
Kadın Dedektif Julia Sayı 13 - Cyrano
Kadın Dedektif Julia Sayı 13 - CyranoGiancarlo Berardi · Aksoy Yayıncılık · 20045 okunma
130 syf.
9/10 puan verdi
·
16 saatte okudu
Klasik Julia'nın birazcık dışına çıkan bu öyküde nispeten daha durağan bir şekilde işlenmiş kriminoloğumuzun yeni macerası. Fakat konu oldukça tanıdık. Bir yerlerden illa ki okuduğumuz, duyduğumuz bir örgü işleniyor bu sayıda. Hatta bazı yerler o kadar tanıdık ki karakterleri gördükçe yüzlerinin size birilerini anımsatacağına eminim. Sadece birazcık dikkatli bakın, emin olun yetecek. Aynı Julia gibi, bu öyküdeki karaterler de tanınan yüzlerle bezenmiş. Ayrıca bu sayıda da öyle harika çizimler var ki çoğu zaman metinlere ihtiyaç duymadan size öyküyü anlatıyor. Sanırım bir çizgi romanın kalitesi de buradan geliyor. Ve benim de Julia'ya gittikçe artan bağımlılığım...
Kadın Dedektif Julia Sayı 12 - Tatlı, Küçük, Üzgün Kız
Kadın Dedektif Julia Sayı 12 - Tatlı, Küçük, Üzgün KızGiancarlo Berardi · Aksoy Yayıncılık · 20015 okunma
132 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Çizgi roman yolculuğuma yepyeni bir soluk kattı Julia. Kadın Dedektif Julia serüvenine tek öykülük seriden Ateş Tufanı'yla başladım ve hakkında söyleyeceğim ilk şey "Tam anlamıyla nefes kesici!" olur. Gördüğüm kadarıyla Ateş Tufanı, 1000Kitap'a ilk eklenen Julia öyküsü. O yüzden hiç spoiler'a girmeden Julia hakkında iki kelime etmek istiyorum bu incelemeyi okuyanların ilgisini Julia'ya çekmeyi umarak. Julia bir kriminolog. Polis departmanı ve savcılarla çalışıp suçlunun psikolojik profilini çıkararak olayların çözülmesinde onlarla iş birliği yapıyor. İnsanlara yaklaşımı suçlu gözüyle değil, "kurban" gözüyle başlıyor. Hayatının neresinde yaşadığı hangi olayın onun suç işleme/öldürme güdüsünü tetiklediğiyle ilgileniyor. Tabii bu sırada kendini bin bir çeşit maceranın içinde buluyor. Çizgi roman dehalarının bir araya geldiği Sergio Bonelli Yayıncılık'ın ilk gerçekçi, süreli ve modern kadın kahramanı kendisi. Bana göre çizgi roman dünyasının en önemli kadın baş karakterlerinden biri hatta. Ateş Tufanı'na dönersek sürekli suç dünyasının içinde olan birinin yaşayabileceği kişisel iniş çıkışları oldukça sürükleyici bir şekilde anlatıyor. Evindeki yardımcısı Emily'nin tatlı ve nenevari tavırları, bitmeyen enerjisi ve kuşkusu da bu sürükleyici hikaye içinde ara ara nefes almamızı sağlayıp gerilimi ufaktan kırarak bizi gülümsetiyor. Polisiye ve kriminoloji meraklılarının bir çırpıda okuyacağı muhteşem bir öykü. Çizgi roman dükkanlarından ısrarla isteyiniz!
Kadın Dedektif Julia Sayı 4 - Ateş Tufanı
Kadın Dedektif Julia Sayı 4 - Ateş TufanıGiancarlo Berardi · Aksoy Yayıncılık · 199916 okunma
96 syf.
9/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Her seferinde birbirinden ilginç hikayelerle okuyucu karşısına çıkan Dylan Dog'un bu öyküsünde de tabii ki Dylan'ın ortam ve durum farketmeksizin yaptığı çapkınlıklar, Groucho'nun soğuk esprileri ve Bloch'un memnuniyetsizliği unutulmamış. Çizgi romanı Marvel ve DC öykülerinden ibaret görenlerin muhtemelen başta yadırgayacağını fakat birkaç sayı okuduktan sonra yapılan onlarca mitolojik, tarihi göndermelere tutulacağını düşünüyorum. Kesinlikle şans verilmesi gereken (sonrasında bağımlı olma garantili) serinin yine ilginç ve şaşırtmacalı bir öyküsü.
Dylan Dog Sayı 45
Dylan Dog Sayı 45Tiziano Sclavi · Lal Yayınevi · 20182 okunma
214 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Öncelikle uygulamada bir sorun olarak gördüğüm bir konuyla başlamak istiyorum. Oz Büyücüsü gibi sitede mevcut olan kitapların diğer basımları eksik kitap olarak bildirildiğinde kitaba dair inceleme, alıntı ve istatistikler bölüneceğinden diğer basımlar eklenemiyor. Ben bu bölünmeyi bir sorun olarak değil, okuru daha doğru yönlendirebilecek bir çeşitlilik olarak görüyorum. Sonuçta her yayınevi, her çevirmen kalemi aynı olmayacaktır ve farklı basımdan okunduğunda yapılacak yorumlarda özellikle farklı basım belirtilmezse dil, akıcılık gibi konularda yanlış anlaşılamalara yol açabilir. Ben Oz Büyücüsü'nü Yabancı Yayınları'ndan Kardelen Alaçam'ın çevirisiyle okudum. Öncelikle kitabın kapak kalitesi muhteşem. Çocukluğumuzda içinde kaybolduğumuz ansiklopedileri hatırlattı bana her elime alışımda. Kardelen'in de akıcı çevirisiyle daha eğlenceli bir hale geliyor kitabı okumak. Bu konuda uzmanların yorumlarını incelemek elbette daha doğru olacaktır fakat çocuk klasiklerinde -detaya girilmese bile- ölme, öldürme sahneleri görmek rahatsız ediyor beni bir yerden sonra. Birçoğumuzun alışkın olduğu, oldukça keyifli bir hikaye. Çevirmeninden sözlerle bitireyim: Hayatınız boyunca hep iyi cadılarla karşılaşmanız dileğiyle...
Oz Büyücüsü
Oz BüyücüsüL. Frank Baum · Yabancı Yayınları · 201812,4bin okunma
Reklam
312 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Alanında ilk olan bu eser Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü'nde doktora öğrencisi olan okutman Seçkin Sarpkaya'nın yüksek lisans tezinin geliştirilmiş hali. Bildiğimiz, bilmediğimiz birçok demonik varlık 5000'den fazla kaynağın incelenmesiyle detaylı bir şekilde açıklanmış. Öncelikle bu kitabın bir roman değil de araştırma olduğunu hatırlamak gerekir. Belli bir düzen ve sınıflandırmayla yazılmış. Sadece Türkiye sahasındaki efsane ve masallardaki demonik varlıklar incelenmiş. Fakat bu kitabın bir roman olmaması heyecanla okumaya engel değil asla. İlk kitabını keyifle okuduğum Seçkin Sarpkaya'nın Mehmet Berk Yaltırık'la beraber yazdığı Türk Kültüründe Vampirler: Oburlar, Yalmavuzlar ve Diğerleri'nin çıkmasını heyecanla bekliyorum.
Türklerin Şeytani Masalları
Türklerin Şeytani MasallarıSeçkin Sarpkaya · Karakum Yayınları · 202168 okunma