Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
23 Nisan kutlamaları Türk Genci adayı olma yolunda yetiştirilen çocuklarımızın çehresinin nasıl olduğunu bizlere gösterdi. Malum olduğu üzere 23 Nisan sözüm ona çocuklara armağan edilen bir bayram olarak literatürde. Gazze’de 7 Ekimden bu yana öldürülen çocuk sayısı kaynaklarda geçtiği kısmıyla 12,300. Yazmak ne kadar kolay, acıyı yaşamak bir o kadar zor. Dünya da açlık ve kötü beslenme sebebi ile yaklaşık 6 milyon çocuğun da öldüğü bilinmekte. Tüm bu gerçeklikler ekseninde ülke genelinde bayram kutlamalarına bakınca, kültürümüze sonradan adapte edilen; müzik eşliğinde danslar, kız ve erkek çocuklarımızın bir araya getirilerek dans ettirildiğini yine gördük. Peki ne görmeliydik? Vicdan, merhamet ve hüzün görmeliydik. Çocuk hüzünlendirilir mi? Evet ve de hayır. Hüzünlendirilemez, merhametten yoksun bırakılarak. Hüzünlendirilir, merhamet aşılayarak. Bizim her bayramımız yanında hüznü, merhameti, hatırlamayı taşımak zorundadır. Seküler bayramlar, vicdan ve merhamet duygularını silir süpürür. Ve böylelikle merhametten uzak, akraba bilmez, komşu bilmez, din kardeşi bilmez, insanlık vicdanı bilmez çocuklar büyür yetişir ve bu gençlere ne oluyor deriz. Fıtrata ve duygulara hitap eden bayramlarda çocuklarımıza dokunma bilincine ermek duasıyla.
VAR MI SİZİN DE BÖYLE CİNNETLERİNİZ? “Deliler ile benim aramdaki tek fark, onların bunu kabullenmemesidir. Oysa ben biliyorum deli olduğumu.” diyor, sürrealist ressam Salvador Dali. Dünyanın büyük çoğunluğu onun deli olduğuna, geri kalanıysa dahi olduğuna inanıyor. Hem deli olmak, dahi olmaya engel mi? Ya da tam tersi; dehalar da bir gün
Reklam
Distopya anti ütopya anlamına gelen ütopik bir toplum anlayışının antitezini tanımlayan bir terimdir. Distopik bir toplum otoriter/totaliter bir devlet modeli veya baskıcı bir sistem altında karakterize edilir. Dys-Dis eki “Kötü, hastalıklı, anormal” anlamını taşır. Bu kategoride çok sayıda kitap ile film yer almaktadır. Bu yazıda andığımız türün
Özellikle youtube kanallarında GLOBAL KRİZ GELİYOR diye saçma saçma şeyler söylendi. Peki sizce geldi mi? Bize bakmayın biz zaten YARRAĞI yemişiz. Diğer ülkelere bakın en fazla yüzde 10 enflasyon var. Peki yüzde 10 enflasyon demek kriz mi demek? Tabii ki de hayır! Global kriz bizim gibi YARRAĞI yemiş ekonomilerde olur. Dünya savaşı çıksa bile Avrupa ve Amerika halkı gene aç kalmayacak bundan emin olun. Bir de bizim halimize bakın.. Daha savaş yokken bile bu haldeysek savaş olursa bu ülke insanı başka insanları yeme yani yamyamlık noktasına gelecektir kıtlıktan...
GÜLŞİİR Geceyarısı, karanlık bir bozkırda Işıklar içinde akan bir tren kadar yalnızım içinde onca insan, içinde dünya... Soluk soluğa, demirden bir ırmağa mahkum Ve bilmeyen sonsuzluk nedir, Haklı olan kim bu kargaşada? Ateş ve su, yaşam ve ölüm, irin ve şiir Ucu bucağı olmayan bu çığlığın Ortasında nasıl barışılabilir? Anlamak isterim, hangi
.... Çok cahilsiniz, keşke ekonomi öğrenseniz: Gayri Safi bilmemneler Ekonomi Bu yazi siyasilerin islerine geldigi sekilde kullandiklari ekonomik verilerle ilgili. Iki tek sonrasi herkesin teknik direktor, istihbarat sefi ve iktisatci kesildigi bir ulkede, muhabbete dahil olabilmek icin "dis ticaret gsmh'si de bu sene cok bozdu"
Reklam
Çook uzun olduğunun farkındayım...
ABDULKADİR TURAN / ANALİZ 1 Kasım 1928’de tek kararla harflerimiz yasaklandı. İngiliz tarihçi Arnold J. Toynbee’nin ifadesiyle Türkiye’de kütüphaneleri yakmaya gerek kalmadı. Çünkü Cemil Meriç’in veciz ifadesiyle kütüphanelerde kitaplar tuğla yığını oldu. Mahir İz’in ifadesiyle roller ters döndü. Hasbelkader daha önce Fransız alfabesini öğrenen
Attilâ İlhan ile söyleşi: Çağdaşlık ile Batıcılık
Attila Bey, sizinle, Batı, Batıcılık, çağdaşlık kavramları, Türkiye yakın tarihinde bu kavramların dönüşümü, bugünkü durum, Batı’yı aşmak mı ya da onun kuyruğuna takılmak mı sorusu; bütün bunları içeren hem kavramsal, hem de tarihsel bir söyleşi yapalım istedik. Bunlar tartışılan, gündemdeki ciddi konular. Benim gündemimde 40 senedir
Benjamin Netanyahu’yu Bu Kadar Korkutan Neydi?
Benjamin Netanyahu hahamlarla toplanmış, kahve içerken bir taraftan da Gazze’yi tamamen nasıl boşaltacağını, o kadar insanın nasıl katledeceğini, kalan insanların nereye gönderileceğini; Mescid-i Aksa’nın nasıl Süleyman Tapınağı yapılacağını, diğer İslâm ülkelerinin nasıl işgal edileceğini, Arz-ı Mevûd’un ve Dünya Hâkimiyetinin nasıl
282 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.