Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Asım 'ın nesli badem bıyıklılarda kaldı:))
Kapaktaki çevirmeli telefon bir şeyin habercisi de çiçekler ne alaka onu çözemedim. 🤣 Vardır bir hayır! Nenemden kalan portföye temsilci atamış ziraat yatırım.🤣 Birkaç soru soracağım. Sonra beynindeki cevapları kontrol edeceğim... Benim de tatmin olmam lazım...
Hayatın kader anları, hastalık, ayrılık, insanlar arasındaki nihai bağ; bunlar bizim belli bir anda bir şeyleri açıklamamıza, saptamamıza ya da öğrenmemize imkân verecek şekilde, bir günde olmaz. Belirleyici olayların farkına vardığımızda genellikle hepsi çoktan olup bitmiştir ve bize kalan tek şey bunu kabul etmek, avukata ya da doktora başvurmak, rahibi çağırmaktır. Çünkü başka şekilde ifade edecek olursak, yalnızlık doldurulmuş bir hayvanı çevreleyen kafes gibi insanı çevreleyen bir durumdur. Hayır, hastalık daha ziyade yalnızlıktan önceki süreçtir; benim donma süreci dediğim süreç. Annem beni bundan korumak istiyordu.
Reklam
Çünkü insan uzun zaman umut etmeyi sürdürür. Umutsuzluğu çok zor kabullenir; yalnız olduğu, ölümcül ve umutsuz bir biçimde yalnız olduğu gerçeğini çok zor kabullenir. Hayatlarındaki yalnızlığın çözümü olmadığını bilmeyi pek az kişi kaldırabilir. İnsan umut eder, etrafta dolanır, ilişkilere kaçar ve bu kaçak denemelerde gerçek bir tutku, teslimiyet yoktur; kendini işe güce verir, çok çalışır, düzenli olarak seyahate çıkar ya da büyük bir evi idare eder, kendine kadınlar satın alır ama onlardan da hayır gelmez ya da koleksiyon yapmaya başlar: Yelpazeler, değerli taşlar, nadir görülen böcekler. Fakat bütün bunlar hiçbir işe yaramaz. Ve zaten insan bütün bunları yaparken hiçbir işe yaramayacağını bilir. Ve yine de umar. Ve ne umduğunu kendi de bilmez. Daha fazla para, daha eksiksiz bir böcek koleksiyonu, yeni bir sevgili, ilginç ahbaplar, harika geçen bir gece ve daha da baş döndürücü bir bahçe partisi, bütün bunların hiçbir işe yaramadığını çok net hisseder. O yüzden düzeni korur; yokluktan, panikten.
Günaydın. İyi ki Attilâ İlhan geçti bu dünyadan, iyi ki: "Ne vakit bir yaşamak düşünsem / Sus deyip adınla başlıyorum / İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin" Hayır, sevgili okur. Başka türlü olmayacak. Gerisini bilirsiniz. Var olun.
Güzellik muhtemelen tıpkı ısı, ışık ya da insan iradesi gibi bir güç. Yavaş yavaş şuna inanıyorum ki arkasında irade de var; tabii kozmetik çabaları kastetmiyorum, çünkü suni malzemelerle, hayvan derisine yapıldığı gibi tabaklama ve kimyasal işlemle elde edilen şeye güzellik mi denir? Hayır; geçici, kırılgan malzemeden oluşan güzelliğin arkasında güçlü bir iradenin alevi parlıyor. İnsanlar uyumu, nihai sonucu ve etkisi güzellik olan bu talihli ve harikulade karışımı kalpleri ve salgı bezleriyle, akıl ve içgüdüleriyle elde ediyorlar.
Büyük bir karanlık perdesi var bu olayda. Neresi olursa olsun, bir yerde, hiç görmediğimiz bir koyunun bir gülü yiyip yemediği Küçük Prens'i seven bizler için çok şeyi değiştirir. Gökyüzüne bakın ve sorun kendinize:Evet mi, hayır mı? Koyun çiçeği yedi mi, yemedi mi? Bakın nasıl her şey değişecek...
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Günaydınnnn 1k ailesi
" Allah'ım! Bizi bağışla, bize merhamet eyle, (ibadetlerimizi, hayır ve hasenatlarımızı, dualarımızı) kabul eyle, bizi cennete koy, bizi cehennemden azat eyle. " 🌹🤲 (İbn Ebi Şeybe, Duâ, 135)
“Bence sanat, içinde yaşanabilecek tek dünya. İnsanın özgür olduğu tek yer.”
İçinde bir şeyler hayır diyorsa, sen de hayır demelisin.
Banyoda Barbie gibi uzun sarı saçlı, koca silikonlu göğüslerini ortaya çıkaran daracık bir tişört giymiş, göğüsleri gibi silikonlu dudakları etli bir kız çıkınca susup kalıyorum. Bu kadın, göğüsleri yüzünden boğulacak gibi. Gözlerinde hiçbir ifade yok, daracıklar. "O gördüğün sarışın kız Sara. Daha tanışmadınız, değil mi?" "Hayır, ilk defa görüyorum." diyorum ona. "Yıllardır bizimle çalışıyor. Erkekler ona bayılır." "Öyle mi?" Erkeklerin hiçbir zaman zevkli olmadığını düşünüyorum.
Sayfa 220Kitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.