Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hacer Kantarcıoğlu

Hacer Kantarcıoğlu
@hcrkntrcgl
Arap Dili ve Edebiyatı
40 okur puanı
Nisan 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Modern hayatın keşmekeşi içinde sevdiklerine ve kendi ruhuna vakit ayırabilen, anın getirdiği imkânları layıkıyla değerlendirebilen kaç kişi kaldı? Sanal ve gerçeğin birbiri içine girerek melez yaşama biçimleri ürettiği bir dünyada, yavaşlık aslında bir sahicilik arayışıdır. Hayatın özünü oluşturan ve maddi olanla değiştirilemeyecek değerleri,yeniden baş tacı etme arayışı.
Reklam
Yavaşlayın!Bu hayattan sadece bir defa geçeceksiniz.
282 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
13 günde okudu
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg
7.9/10 · 14,1bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Deborah dağınık büroya şöyle bir göz gezdirdi. Dünyada yaşayanlar için, pencerelerden içeriye gün ışığı sızıyordu, ama bu ışığın parıltısı ve sıcaklığı algılayamayacağı kadar uzaktı ona. Onu çevreleyen hava hâlâ soğuk ve karanlıktı. Acı kaynağı, etini yakan ateş değil,işte bu sonsuz yabancılaşmaydı.
168 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Müslümanca Düşünme Üzerine Denemeler
Müslümanca Düşünme Üzerine DenemelerRasim Özdenören
9/10 · 8,6bin okunma
Reklam
Müslüman'ın kafa yapısını bilmeyen birisi, onun ayakları yerden kesik bir hayat özlemi içinde bulunduğunu sanabilir.Onlara göre Müslüman, dünya alakalarını kesmiş, havalarda gezen biri olarak görünebilir. Oysa onun, dünyaya atfettiği değer farklıdır. Kendini dünyadan müstağni tuttuğu için dünya belki ona râm olur. Burada, önemli olan kalkış noktasının ve gayenin (niyetin) ne olduğu hususunu kavrayabilmektedir. Niyetimiz, dünyayı kendimize râm etmek değildir, niyetimiz dünyaya istiğnadır. Biz dünyaya müstağni olursak, dünya bize hizmetçi olur. Fakat istiğnamiz, dünyayı kendimize hizmetçi kılma niyetini de taşımaz. Aksi halde istiğna adı altında riya yapılmış olur.ISLAMIN DİYALEKTİK YAPISI
İslam,hayatımızın belli bir anını anlamlandırmak için veya hayatımızda bir çeşni bulunsun diye var değildir.Hatta boşlukta kalma hissinden kendimizi korumak için de müslüman kılınmış değiliz.Şüphesiz,bütün bunlar temin edilmektedir.Fakat bizim islama yaklaşımımız bu nitelikle malul olursa bu eksik veya tek yönlü bir yaklaşım olur.IÇ ŞARTLARINI MÜSLÜMANCA GERÇEKLEŞTİRMEK
Hayatın herşeyi olmak bizatihi İslam'ın bünyesinden doğan bir keyfiyettir.Şöyle söyleyelim:İnsan bazen kendisi için öyle amaçlar edinir ki,bu şey onun için vazgeçilmez olanı oluşturur veya insan o şeyle hayatına bi anlam kazandırır.Eğer meraklısı değilseniz,diyelim pul biriktirmenin sizin için ne gibi bi anlamı olabilir?Ama meraklıysanız,kolleksiyonunuzda eksik olan bir tek pulu elde etmek için katlanacağınız fedakarlığın nerelere ulaşacağını söylemek bile fazla.IÇ ŞARTLARINI MÜSLÜMANCA GERÇEKLEŞTİRMEK
Sözgelimi namazımızı niçin kılıyoruz?Cehennem korkusu ve cennet umudu ile mi?Namazımızı bu korku ve bu umutla kılmak yalnış mı?Elbette değil.Fakat diyorlar,bir amelin Allah'ın rızası için olmasi bu korkunun ve bu umudun bir adım daha ötesindedir.O bir adım ötedeyse,biz artık ne cehennem korkusunu düşünürüz,ne cennet iştiyakına kapılırız.Amelimizi,sırf Allah'ın emri böyle olduğu için ifâ ederiz.Bundan da bir karşılık beklemeyiz.Yani cennet nimetini ya da cehennem azabıni düşünmeden o ameli sırf Allah'ın emri olduğu için yerine getiririz.Yunus Emre,ünlü beyitinde:"İsteyene ver cenneti/Bana Seni gerek Seni"derken,Allah rızası kavramını da dile getirmiş oluyordu.Burada şu inceliği vurgulamak gerekiyor:Karşılık beklemeden,amellerini sırf Allah'ın rızası için ifâ edip de gerçekten Allah'ın rızasına nail olanlar,Allah'ın vadettiklerini umarak amel işleyenlerin umdukları bütün nimetlere ulaşırlar,belki biraz da fazlasıyla.Yunus Emre için cennet,Cemalullah yanında küçük bir nimet olarak göründüğü için,aslında daha büyüğene talip olmaktaydı.NİHAİ HEDEF:ALLAH'IN RIZASI
Müslüman,bir takım metaryalistik beklentiler ve umutlar sonucunda mi müslüman oluyor?Yoksa Allah'ın rızasını kazanmanın dışında ve onun önüne geçebilecek başka hiç bir beklentiye yer vermeden mi müslüman oluyor?NİHAİ HEDEF:ALLAH'IN RIZASI
Reklam
Nitekim cebir ilmi müslümanların bulgusudur.Ancak cebir,bir adamın kalkıp sayılarla oyun oynaması sonucu ortaya çıkmamıştır.Cebir,pratikte miras bölüşümünü kolaylaştırmak üzere düşünülen yöntemlerden hasıl olmuştur.Pratik bir zaruret teoriyi zorlamış,teori ise gene pratiğe dönüşmüştür.KURAM-EYLEM AYRIŞMAZLIĞI
MÜSLÜMANCA ÖZGÜRLÜK Allah'ın Resulüne,Kureyş'in reisliği de teklif edilmişti.Fakat Kureyş'e reis olmayi seçmek "Müslümanca özgürlüğü"terketmeye varacaktı.Burada,üzerinde durulacak mesele şudur:Bir kez Kureyş'in riyaseti kabul edilince,"Müslüman olma"özgürlüğünden vazgeçmeyi kabul ettiğimizi açıklıyoruz demektir.Bir kez Kureyş'e reis olunca,mücadele tarzımızın yöntemini de Kureyş'in belirlemesine izin veriyoruz demektir.Fakat bu durum gerçekte bir özgürlüğün kullanılması mıdır,yoksa köleliğe razı olmak mıdır?
Geri125
390 öğeden 376 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.