Her ayrılık bir sürgün ve savaş. Hepimiz aynıyız.
İnsanların bu şekilde kendilerini soyutlaması, çeşitli uluslara, çeşitli din, mezhep ve sınıflara ayrılma eğilim ve ayartısına karşı duramayışı, uygarlığımızda henüz kökü derinlerde saklı bir yara olarak varlığını sürdürmektedir. Böyle bir kendini soyutlamanın sağladığı tek şey insanların birbiriyle savaşmasıdır ki, bu da bir süre sonra dağılıp çözülerek bir hiçe, modası geçmiş ve gücünü yitirmiş bir geleneğe dönüşür.