Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Dün akşam Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli kitabını okumaya başladım. Bu vesileyle size bir listeden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bilenler vardır fakat bilmeyenler için de faydalı olabilir. 2017 yılında akademisyenler, yazarlar ve edebiyatçılardan oluşan bir ekiple Türk edebiyatının en iyi 100 romanı belirlenmiş. Biliyorum bu
Reklam
Edep; Müridin kendi nefsine, ihvanına, mürşidine ve Allah’a karşı uyması gereken kurallardır. Bu kurallara uymak vuslat vesilesidir. Edebe uymayanlar lütuftan mahrum olurlar. Ne güzel söylemiş büyüklerimiz “Edeple gelen lütufla gider” diye. Pirimiz Abdülkadir Geylani Hz.leri “Bir edep için, binlerce derviş feda olsun. Edep gittiğinde onu geri
Fakir Çoban Padişahın Kızını Neden Almadı?
Fakir bir çoban, hükümdarın kızını görür, âşık olur… Aşkı onu Mecnunlaştırır. Her nasıl olursa olsun o kıza kavuşmayı kafasına koyar… “Acaba nasıl olabilir?” diyerek memleketin ulu kişilerini, aklı erenlerini dolaşmaya başlar. Her huzuruna vardığı mübareğe durumu anlatır ve sorar. “- Acep ben ne etsem de hükümdara damat olabilsem?” Dinleyenler
Ellerim gitmiyor artık hatırası kalmamış resimlere,mesajlara ya da cesaretim yok belki tekrar bakmaya.Sen karşımdasın ama sana bile bakamıyorum artık kalbim acıyor bakınca bu benim tanıdığım adam değil diyorum,ben bu adamı değil onun yıllar önceki halini sevdim diyorum.Sana baktıkça acılarım geliyor gözümün önüne, gözyaşlarım ama sonra bakıyorum ki hâlâ yanımdasın ne kadar dağıtsanda hep sırtımı yaslayacağım yerdesin sen hep oradasın ama ben hep sana kızgınım öfkem ağır geliyor.yüzüne bakarsam eğer her şey daha kötü olurmuş gibi geliyor...Şimdi de ben yokum balım gidiyorum senden gitmeye çalışıyorum daha doğrusu biliyorum ki sen hep orda olacaksın ama ben artık yokum galiba.Yoruldum artık her şeyin boşa çıktığını gördüm çünkü.Eğer olurda bir gün geri gelirsen bana yaşattıklarınla değil,seni ilk tanıdığım o halinle gel Bir şeylerden feda edipte gel,beni bitirmeyeceksen gel çünkü Ben senin için kendimi bitirdim,sen ise başkaları için beni...
.... Kentsel bir icat: Öğle yemeği Öğle yemeği günün ikinci yemeği olarak bilinir, ancak üç öğün arasında bir zamanlar atıştırmalığa dayanan kökenlerinden günümüzdeki konumuna son yükselen öğle yemeği oldu. 1755’te bile Samuel Johnson öğle yemeğini “eline alabileceğin kadar yemek” yenen bir saat olarak tanımlıyordu. Mutfak tarihçisi ve 2012’de
Reklam
Deniz'in 30 metre altında batan geminin altında 3 gün hayatta kalan Harrison'un hikayesi: Harrison ve 11 kişiden oluşan diğer mürettebat denize açılmıştı. üstelik korsanlar kadar tehlikeli olan ve aniden ortaya çıkan fırtınaları bu defa hesaba katmayarak. Ne kadar deniz fırtınalarının sürpriz yapmalarına alışkın olsalar da hava hiç de
161 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.