Aralarındaki bağlarda da bir babalık ve oğulluk ilişiği yoktu; babası onu sevmiş, okşamış, öpmüş müydü; bunu bilmezdi, kendisi de onun büyüklüğünün uzağında dolaşmaya öyle alışmıştı ki bunu düşünmezdi bile... Babasının ne dizlerine çıkmış ne başını göğsüne dayamıştı. Onun kokusunu bile bilmezdi, onun hakkında yalnız bir duygusu vardı, onu bir büyük adam diye tanımak ve bununla övünmek...