Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ben bir şarkıcı, besteci olarak bu dünyaya gelmedim. Düşüncelerimi aktarmak üzere geldim. Bu; gün geldi şarkı söylemekle oldu, gün geldi bir televizyon programında çocuğun saçlarını okşamakla oldu. Ben hep sizin şarkınızı söyledim. Ben ne çağdaş Türk ozanı, ne çağdaş Dede Korkut ne de günümüzün Nasrettin Hoca'sıyım. Sadece 20. yüzyılda yaşamış ve o yüzyıla damgasını vurmaya çalışan bir Türk'üm. 20. yüzyılın Türk müziğini yapıyorum. Ben yaşanmış her şeyi seviyorum, birileri tarafından yaşanmış, paylaşılmış her şeyi seviyorum. Düşünülenin aksine ben tarih sevmiyorum, geleneği seviyorum. Tarih ölür, gelenek yaşar. Ben yaşarken kendime sanatçı diyemem, çok ayıptır. Ancak on, yirmi, kırk yıl sonra diyebilirler. Bir kişinin adı en son ne zaman telaffuz edilirse o gün ölmüş oluyor insan. Yani fizik olarak bu dünyayı terk etmek çok da önemli bir şey değil. Nasıl olsa günün birinde hepimiz terk edeceğimiz için ve milyarlar terk ettiği için... Ama adınız anılmadığı gün gerçek anlamda bu dünyayı terk etmiş oluyorsunuz. RUHUN ŞAD OLSUN.. BARIŞ MANÇO
Hızlı adımlarla benden önce vapura biniyor orta boylu biri. Alper Sapan’ın boyu uzun muydu acaba? Yan tarafımdaki genç adam dikkatle denizi izliyor. Okan Pirinç en son ne zaman vapura binmişti? Bir kadının elinde çay bardağı var. Ferdane Kılıç kahve içmeyi sever miydi? Füniküler beklerken gözlüklü biri bana doğru yürüyor. Veysel Özdemir’in
Reklam
Muhteşem kesinlikle tavsiye ediyorum. ÜŞENMEDEN OKUMANIZI TAVSİYE EDERİM ! BÜTÜN ANNE BABALARIN VE ÖĞRETMENLERİN OKUMASI GEREKEN BİR HİKAYE Bir gün seminere başlamadan önce kısa boylu güler yüzlü birisi geldi, Hocam elinizi öpmek istiyorum, dedi. Ben el öptürmekten pek hoşlanmadığım için, yanaktan öpüşelim, dedim, öpüştük. Aramızda şöyle bir
Yaşayan mutsuzlar için iyi ki ölüm var.
''Ölmek büyük bir nimettir. Sonsuza dek yaşayacağımızı düşündüğümde çıldıracak gibi oluyorum. Aklım iflas edecek gibi oluyor. Buruşacak olan derimin, bir köpek dili gibi sarkacağını düşündükçe kendimi yakasım geliyor. İnsanlara katlanmak, acılara rağmen yaşamak zorunda olmak ve hiçbir şeyin son bulmayacağını bilmek insanlığın en büyük ıstırabı olurdu. Ölüm iyi ki var. Bu yüzden mutluyum. Yaşayan mutsuzlar için iyi ki ölüm var.''
Sayfa 95 - Sayfa 6Kitabı okudu
''Aşkta terazi hiçbir zaman eşit değildir. Biri her zaman daha fazla sever, daha fazla acı çeker, daha fazla üzülür.''
Sayfa 144 - Sayfa 6Kitabı okudu
''Yarası çok ağır olan insanlar, kendilerine uzatılan merhemin içeriğine bakmadan kullanmak isterler.''
Sayfa 157 - Sayfa 6Kitabı okudu
Reklam
296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
En başta kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Hayatın bütün gerçeklerini bulacağınıza eminim. Bir an olsun kitaptan kopmuyorsunuz anlatım muhteşem. Konu harikulade. Hikaye başlıyor bi yere kadar geliyor noluyor diyorsunuz sonra o hikayenin kahramanları tek tek inceleniyor zaten bütün sorulara cevap buluyorsunuz. Kusursuz. Kitap bitince (Gerçi bitmeden de düşündüm) bu kitabın filminin çekilmesi gerekir diye düşündüm ve muhtemelen birgün çekilecektir.
Her Şey Ben Yaşarken Oldu
Her Şey Ben Yaşarken OlduMustafa Becit · Sayfa 6 Yayınları · 2015328 okunma
''Herkesin kendisini akıllı sandığı bir dünyada herkes acı çekmeye ve çektirmeye mahkumdu tabii. Birimizin diğerine, diğerinin öbürüne, öbürünün ötekisine üstün gelme gayretinin altında acılarımız vardı. Acı bizi besliyordu. Bazılarımızı insan yapıyordu, bazılarımızı canavar.''
Sayfa 253 - Sayfa 6Kitabı okudu
''Ben kendime inanmıyorum, ama Allah'a inanıyorum. Babam bir gün bana, sevdiğin birini kaybetmekten nasıl korkuyorsan, Allah'ın sevgisini kaybetmekten de öyle kork demişti. O'nun sevgisini kazandım mı hiç bilmiyorum. Ama onu çok seviyorum. Doğru mu yalan mı bilmediğim bir hikayeye göre, babanın biri oğluna biz gazetedeki dünya haritasını yedi
Sayfa 101 - Sayfa 6Kitabı okudu
''Hayatta bir insanın her konuda fikri olmamalı. Bir fikrin yahut bir kavramın cahilliğini yaşamalı...''
Sayfa 220 - Sayfa 6Kitabı okudu
Reklam
''Küçük küçük büyüyen her umut, yarın altından kalkamadığın kocaman bir gerçeğe dönüşür ve sen her şeyin üstüne bir sigara yakarsın...''
Sayfa 245 - Sayfa 6Kitabı okudu
Bütün erkekler ve kadınlar ortalama iki yüz kelime ile yaşıyorlardı. İki yüz kelime ile yaşanacak olan aşk tabii ki de sönüp giderdi. Oysa aşk, kelime demekti. İnsan sevdiğine iki yüz kelime ile aşkını nasıl anlatabilirdi ki?
Susmak insan için en büyük nimettir. Ölene kadar sürekli konuşmak zorunda bırakılsaydık ne olurdu diye düşündüm.Muhtemelen kitaplar yazılamaz, aşklar yaşanamaz ve devletler kurulamazdı. Çünkü herkes birbirini öldürmüş olurdu.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.