Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
72 syf.
9/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
Timsah Sokak Şiirleri - M. MUNGAN /İyi ol, sağ ol, uzak ol!
Geçer gider, geçmez sandıkların bile." (s. 19) Mevsim normallerinin üzerinde giden ama gönlümüzün olanca üşüdüğü, artık şiirlerin dahi iyi gelmeyeceğini düşündüğüm bir dönemde tanıştım eserle. Bir kitap bir insanı iyi etmeye yeter miydi zaten? "Bir kitabı okuyunca her şeyin düzelmeyeceğini anlayacak kadar çok kitap okudum," diyordu
Timsah Sokak Şiirleri
Timsah Sokak ŞiirleriMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2003931 okunma
136 syf.
10/10 puan verdi
-SÖYLE ABİDİNİM! “UZAK GELDİM, UZAĞA GİDİYORUM.”
Barış Bıçakçı’nın 2008’de yayınlanan ,37 bölümden oluşan öykü tadında romanı.. Romanın konusu; Başak isimli genç bir kızın intiharının onun hayatındaki yakın uzak insanlar üzerindeki etkilerini geçmiş ve şimdiki zaman arasında neredeyse tüm roman kahramanlarının bakış açısıyla anlatılmış insanı allak bullak eden,kısacık lakin derinden sarsan
Bir Süre Yere Paralel Gittikten Sonra
Bir Süre Yere Paralel Gittikten SonraBarış Bıçakçı · İletişim Yayınevi · 20202,525 okunma
Reklam
Bazı şeyleri anlamaya çalışmayı da bıraktım
Baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık.
Baylar, yemin ederim ki, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır; gerçek, tam manasıyla bir hastalık. İnsana, gündelik hayatını sürdürmesi için gereken anlayışın yarı hatta dörtte biri dahi, yeryüzünün en soyut, en inatçı şehri olan Petersburg'da oturmak gibi katmerli bir felakete uğramış, talihsiz on dokuzuncu yüzyıl aydınımıza yeterdi.
140 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Okumayı bitirince eseri roman adı altında incelemeyi düşünmedim. Esere baktığımızda edebi anlamda birçok tür barındırdığı aşikar: Yazılma şekli itibariyle bir sohbet ; Dostoyevski her ne kadar hayal ürünü olduğunu dile getirse de yaşamından parçalar paylaştığını düşünenlerden iseniz otobiyografi ; notlar kısmında anlatılan hatıralar ile hatırat ;
Yeraltından Notlar
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020129,2bin okunma
Karamazof Kardeşlerde dinî otoriteyi temsil eden Zosima Dede’nin, Dimitri Fiyodoroviç’in çekeceği acıları sezerek herkesin şaşkın bakışları altında gidip onun önünde diz çökmesini, sonra da ayaklarına kapanmasını ben hiç unutamam sözgelimi. Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar’ında okuduğum “Baylar, yemin ederim, her şeyi fazlasıyla anlamak bir hastalıktır,” cümlesini de unutamam. Sonra, Marquez’in Kırmızı Pazartesi adlı romanındaki Santiago Nasar’ın, bıçak darbeleriyle delik deşik edildikten sonra bağırsaklarını kucaklayıp evine doğru koşarken komşu kadınlardan birinin ne olduğunu sorması üzerine “Beni öldürdüler!” diye cevap vermesini, Oğuz Atay’ın Tehlikeli Oyunlar’ındaki Hikmet’in “Yazalım albayım, işte kalem işte ıstırap...” demesini, Kazancakis’in El Greko’ya Mektuplarında neden hiç gülmediği sorulduğunda Kaptan Mihail’in asık bir suratla “Karga neden siyahtır?” diye homurdanmasını ve kimin tarafından söylendiğini bilmediğim “Nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi geliyor,” cümlesini de unutamam.
Everest YayınlarıKitabı okudu
179 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.