Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Atsız'ın bu yıllardaki kalem kavgalarından biri de Reha Oğuz Türkkan'la yapılmış olan kavgadır. Türkkan daha lise öğrencisi iken Gürem adlı gizli bir örgüt kurarak bazı gençleri çevresinde toplamış, 1938 sonundan itibaren çıkardığı Ergenekon ve Bozkurt dergileriyle, 1940'ta yayımladığı Türkçülüğe Giriş kitabıyla genç yaşta belli bir
“Çünkü kahramanlığın savaş alanlarından başka yerlerde yapılacağına inanmam.”
Reklam
İşte "İçimizdeki Şeytan" adlı romanıyla milliyetperverliği kötülemeğe ve Türkçüleri fena göstermeye yeltenen Sabahattin Ali böyle birisidir. Yani o bizim içimizdeki şeytanlardan birisidir. Zavallı ve saf bir şeytan...
Sabahattin Ali hakkında diyor
Genç olduğu için bir takım arzular duyuyor, etrafında muvaffak olanları görüyordu. Fakat kendisinde, kendi tâbiri ile söyleyeyim, "kadınları cezbedecek hiçbir şövalye tarafı bulunmadığı için" hiçbir kadın onunla arkadaş olmak istemiyordu. Zavallı Sabahattin! Bundan o kadar üzgündü ki kadınlarla ebediyen anlaşamayacağına dair bir manzume bile yazıp Türk Ocağında okumuştu. Bu manzume "dudaklarım bir kadın dudağına değmedi" diye bitiyordu. Kadınlara karşı kendisini küçük görmekten olacak, yaşça kendisinden aşağı olanlara bile abla diye hitap eder, onlara hep ruhunun sonsuz, engin ızdırabını anlatırdı.
-Evet, övünerek söylüyorum ve tekrar ediyorum: Irkçı, Türkçü ve Turancı olduğum için - Sabahattin Ali'nin iftiralarına cevap vermek lüzumunu duyuyorum.
...sonra yabancılaşırız. Tüm hayatı boyunca böyle olan insanlar vardır, sonsuza dek genç olanlar, büyük talihsizliktir. İnsanlar anlatırlar, konuşurlar, söylerler, kelimeler bedavadır ve bazen kendiliğinden pervasızca taşarlar insandan. Her fırsatta çıkarlar ağızdan, sarhoş olduğumuzda, öfkelendiğimizde, umutsuzluğa düştüğümüzde, canımıza tak ettiğinde, heyecanlandığımızda, âşık olduğumuzda, dile getirilmesi uygunsuz olduklarında ama biz bunu hesap edemediğimizde. Ve birine zarar verdiğimizde. Hata yapmamak imkansızdır. Kelimelerin normalde sahip olduklarından daha kötü sonuçlar doğurmadıkları çok nadirdir. Ya da belki de biz bunu an-layacak kadar görmeyiz bunu, o kadar da olmadığını sanırız ama yalnızca söylediğimiz sözler yüzünden bir ömür süren felaketler yaşanır. Herkes hiç durmadan konuşur, her saniye binlerce konuşma olur, hikâyeler, açıklamalar, yorumlar, çekiştirmeler, itiraflar söylenir ve duyulurlar, kimse bunları kontrol edemez. Hiç kimse sözlerinin yaratacağı infilak ettirici etkiyi önceden göremez, hatta etki ettiğini bile fark etmez. Çünkü bu kadar kelime olmasına ve bu kadar ucuz ve anlamsız olmalarına rağmen çok az kişi bunları önemsememeyi becerir. Onlara önem verilir. Ya da önemsenmez ama yine de duyulmuşlardır.
Sayfa 221
Reklam
Halbuki ben faşist değilim. Ben yalnız Türkçüyüm. Türk tarihinin içinde yüzüyorum. Diyebilirim ki her günüm 27 asrın içinde geçiyor. Bize kimin dost, kimin düşman olduğunu biliyorum. Onun için de hiçbir yabancı milleti sevmiyorum. Fakat bu duygu bazı milletlerin bazı meziyetlerini görmeme engel değildir. Çünkü sevgi başka şeydir, takdir başka şey...
Evet, Namık Kemal aslandı, sırtlan değil... Çünkü mezarlarda yatan aslanlara değil, kanlı cellat gibi tepemizde yaşayan kızıl sultanlara saldırıyor, ağız dolusu küfürü onların suratına haykırıyordu.
Türklük ve Türkçülük için olan savaşımız sonuna kadar sürecektir.
Megaloman Sabahattin Aliyef
Mesela önce hicvettiği Gaziyi sonra ''memuriyet'' için öven sana dalkavuk denemez mi? Rum olduğun, fakat Türk geçindiğin için kanı bozuk değil misin? Düşüncelerini açıkca söyleyemeyip gizlice yaydığın için sana korkak dersek hak vermez misin? Zavallı megaloman Sabahattin Aliyef!..
Reklam
Yükselmek için iki yol vardı: Ya çalışarak, yüksekte olanları meşru bir şekilde geçmek; yahut onları düşürerek daha yükseğe çıkmak.
Yükselmek için iki yol vardır: Ya çalışarak, yüksekte olanları meşru bir şekilde geçmek yahut onları düşürerek daha yükseğe çıkmak. Bir dağın tepesine kartal da çıkar yılan da çıkar. Zaman zaman büyük ruhlu insanlar da yükselir dalkavuklar da.
Ben yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmeyecek kadar milli şuur ve gurura malik bir Türk'üm siyasi içtimai mezhebim Türkçülüktür
Acaba bu Nazım Hikmetof yoldaşın san'atta ne değeri var? Bazı budalalar tarafından asrın en yüksek şairi olduğu bile iddia edilen bu Şanso Pansa'nın şairliği hakikaten 100 numara mıdır?Bana sorarsanız sıfır.
Türkçülük ülküsü kutlu bir yoldur. Onun siyasi, ilmi edebi, hissi, fikri tarafları vardır. Fakat hepsinde de temel, sağlam Türk ahlâkıdır. Türkçülük ülküsüne başka türlü varmağa imkân yoktur.
739 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.