Eflâtun,"Ruhumuzu bir kaya parçası misâli kalabalıklarından, fazlalıklarından yontmalıyız" diyor. Yani insan evvelâ kendisinin sanatkârı olmalı. Bir heykeltıraş edasıyla eline gereçleri almalı; iyi yazarlar, iyi şiirler okumalı; iyi müzikler dinleyip iyi sohbetlerde bulunmalı.
Başta ailesi olmak üzere çevresindeki hiç kimse heykeltıraş olma hayaline saygı duymazken, benim maddi-manevi yanında olmaya gayret ettiğim eski kız arkadaşım, kitaplarımdan birinin bazı sayfalarını yırtıp "2023 biterken kitabına ve sana böyle veda ediyorum" yazıp yırttığı sayfaların fotoğrafını atmış. Neden bu kadar aşağılıksınız? Tam olarak ne zaman bu kadar aşağılık olmaya karar verdiniz? En acısı bir insana hangi sebep bu kadar aşağılık olmayı tercih ettirir? İnsanın öz saygısı bu kadar aşağılık olmayı nasıl sindirebilir? Ben artık kadınlı- erkekli sizi çözemiyorum, çözmeye de çalışmıyorum.
▪︎"SaDəCə ŞəKiL çƏkİrSiZ" deyənlər utanarmı? Sanmam.▪︎
1. Mimarın uzmanlığı ,çok çeşitli bilim ve sanat dalının öğrenimiyle zenginleşmiş bir bilgiyi kapsar. Bu bilgi sayesinde, tüm diğer sanatların yaratımları hakkında söz elde edilir. Bu söyleme yetkisi bilgi hem pratike hem belirli bir teoriye dayanır. Pratik, belirli bir tasarıya
15 Maddede Türkiye ve Finlandiya eğitim sistemi:
1- biz okula başlama yaşını altı bezli döneme çekmeye çalışıyoruz. finlandiya’da ise zorunlu okula başlama yaşı 7.
2- türkiye’de çocuklar birkaç sokak ötedeki okullarına bile mutlaka servisle gidiyor. finlandiya’da ise çocuklar birinci sınıftan itibaren okula yürüyerek veya bisikletle gidiyorlar.
"Bir yüreğin adamakıllı sarsılabilmesi için her zaman ille de kaderin güçlü bir tokadı ya da her şeyi sert bir şekilde söküp atan bir güç gerekmez; hatta gelişigüzel nedenle yıkımı yaratmak, kaderin ele avuca sığmaz heykeltıraş isteğini tahrik eder. Biz insanoğlu, kendi anlaşılmaz dilimizde bu ilk hafif dokunuşlara bahane deriz ve onun o küçücük cüssesiyle çoğu zaman muazzam etkili gücüne şaşar kalırız; fakat bir hastalık nasıl sinsice ortaya çıkarsa, bir insanın kaderi de ancak her şey gözle görülür hale geldiğinde ve olaylar başladığında kendini belli eder. kader, yüreğe dıştan dokunmadan önce beyinde ve kanda içten içe ilerler her zaman. Kişinin kendini tanımaya başlaması aslında kendini savunmaya başlamasıdır ve bu, çoğu zaman beyhude bir savunmadır."
Adam yazmış ve bende çok beğendim.
rivayet edilir ki
insan kılığında bir cesaret
bilinmez hala nedeni
elinde bir demet ıtır çiçeği
uzanır olympia’nın vazosuna
Dağ başlarında unutulmuş kızdınız, oğuldunuz. Yazgısına küs topraklarda birer serçe kuşuydunuz.''
"Türk köylüsünden konçerto çalan, roman, öykü, şiir yazan, ressam, heykeltıraş, öğretmen, aydın çıkarmanın ocağı;
KÖY ENSTİTÜLERİ"