Bir zamanlar kasvetli bir geceyarısı, unutulmuş eski bilgilerin
Tuhaf ve antika ciltleri üzerine düşünüyordum,
Yorgun ve sıkıntılı-
Uyumak üzereydim, neredeyse başım düşüyordu ki,
Bir tıkırtı geldi birden, sanki kibarca
Oda kapımı çalan-çalan birisi gibi.
'Odamın kapısını tıklatan' diye söylendim 'bir konuk-
Başka bir şey değil, yalnızca
Sen de griy diye birşey yok Dogru ve yanlış var Siyah ve bayaz var Dünyada hiç birşey artık böyle degil hiç bir zamanda öyle olmadı Karanlık ve Aydınlık arasında ki çizgi daima bulanıktır
Daima Bir ayagımız içerde daima Bir ayagımız dışarda
aşk üzerine 2
‐ Aşkın felsefesiyle uğraşacak vaktim olmadı, ama onu hiç de senin dediğin gibi düşünmemiştim.
‐ Felsefesi değil, tarifi... Kesilmiş bir koyunun kasap dükkânındaki manzarası hoşa gitmez, hattâ
bazılarına iğrenç görünür. Fakat usta bir aşçının elinde nefis bir et yemeği olduğu zaman, dükkândaki
manzarasına bakamayanlar bile onu iştahla yer. Aşk da böyledir. Aslında şehvettir, yâni hayvani bir
istek. Fakat romantik bir muhayyele onu o kadar süsler ve güzelleştirir ki, aşkın ilâhi bir duygu
olduğuna inanırız. Yüzlerce yıldan beri bu şairane tarifleri dinleye dinleye aşkın insanüstü bir şey
olduğunu sanmışızdır. Gerçekte şehvet isteğinden başka bir şey değildir.
Tanrım nerdesin!
Auschwitz’de gaz soluyan çocuklar sormuş olmalı bunu
Yeni bir nefes alamadan. Tam da hiçlik noktasında,
kısacık hayatlarını düşünmeden
matlaşan gözlerinden bir film şeridi gibi geçmeden hayatları;
tam da o nokta da sormuş olmalılar Tanrım!
Afrika da katledilmeden az önce gözlerini havaya diken karaderili çocuklardan biri sormuş olmalı en azından.
Vietnam’da, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, New York’ta sana bunu sormuş olmalılar. Gerçekten Tanrım nerdesin!
Asıl Hiroşima’da Nagazaki’de Felluce’de, Halepçe’de, senin adına terörle kana bulanmış bütün topraklarda sormuş olmalılar; ama onların vakti bile olmadı sanırım.
anlık bir bakıştı onların “Tanrım nerdesin”leri.
Eğer bizi felaketlerle sınıyorsan, bu felaketlerle doğan bir neslin yaratacağı felaketlere de sen hazır olmalısın Tanrım! Hazır mısın bari? Hiç birşey karşılıksız kalmaz. Senin yaptıkların bile. Unutma tanrım! Sakın unutma bunları!
Sayfa 149
