günün aydın olsun :)
"Günün aydın,
akşamın iyi olsun"
Diyen biri olmalı,
Bir telefon sesi çalmalı,
Ara sıra da olsa kulağımda...
Yoksa, zor değil, hiç zor değil,
Demli çayı bardakta...
Karıştırıp, bir başına yudumlamak doyasıya.
Ama:
"Çaya kaç şeker atarsın?"
Diye soran bir ses olmalı ya
Ara sıra..!
Can Yücel
“Bir meraklı arkadaşım sordu bir gün ; '' o kadar çiçek var.
Ne var bu papatyada?
Hem ucuz, hem her yerde var.''
Güldüm önce.
Dedim; '' sen hayatında hiç papatya tacı taktın mı?
“Hayır dedi.
Dedim;
“Hiç papatya çayı içtin mi?'' Sevmem dedi.
Dedim; '' seviyor-sevmiyor yaptın mı?
“Saçma dedi.
Dedim; Boşver sen papatya sevmeyi hak etmemişsin !
🌼Papatya kokusuna sığdır hayallerini öylesine masum öylesine huzur verici 🌼🌼Geceniz güzel olsun 🌝😊🤗🙋♀️
Her sabah seni beş geçe uyanıyorum. Simiti seninle yiyor, çayı seninle içiyorum. Kalbimin sen tarafı hiç durulmadan aynı heyecanla çarpıyor. Yediye sen kala, evimin kapısına varıyorum. Yatağımın sen tarafına sarılıp öyle yatıyorum. Gitmiş olamazsın hayır. Bunu veda saymıyorum...🌼
Yola çıktık, Hayat Yolculuğunda bir arayış içerisindeyiz bu arayışımızı işin güzel yanlarını görerek tefekkür ederek kendimize daha güzel ve keyifli hale getirebiliriz, bunu beceremesek bile işlere iyi yanından bakabiliriz polyannacılık oynamaktan bahsetmiyorum, elbette herşeyi tozpembe değil olduğu gibi görmek durumundayız ama buna duygularımızı
RABİA İLE BİLAL KISSASI
Bilal 25 yaşında yakışıklı bir gençti. Adını dedesi koymuştu, Bilal-i Habeşi gibi olsun diye. Evet sesi Hz. Bilal gibi güzeldi, fakat sesini helal olmayan yerlerde kullanıyordu Bilal.
Konservatuvar öğrencisiydi.. Tek hayali büyük bir şarkıcı,
popstar olmaktı. Öyle güzel sesi vardı ki, şarkı söylemeye başlayınca bütün
"Tanrım, çayı demledim...
Daha önce hiç bu kadar ölmemiştim."
Ahmet Erhan
Senli sabahlara uyanmak vardı
Sana günaydınlar büyütmek
Çayın deminde seni tatmak
Ekmeğin buğusunda seni cekmek içine
Sana sarılmak vardı
Titreye titreye sarılmak sana
Tutup ellerinden unutmak dünyayı
Şimdi nerelerdesin
Saldım kafesteki kuşu
Bütün perdeleri kapattım
Kapıya yeni bir anahtar yaptım.
Ömrüme bir şiir daha sığdırmamak için
Kalemi kırdım, yaktım tüm kitapları
Ne varsa seni hatırlatan
Söküp attım hayatımdan
Yaşamak için değilde seni unutmak için bıraktım kalbimi
Daha çok seviyorum artık sigarayı, çayı
Gündüzleri uyuyup, geceleri kedi ve köpeklerin arkadaşlığıyla dolaşıyorum sokakları
Şefkatine sığınıyoruz karanlığın
Kalabalıkların yalnızlığından uzak
Huzuru kucaklayıp, ölümün anlımızdan öpmesini bekliyoruz
Bütün resimleri yırttım
Hiç bir rıhtımda dolaşmıyorum
Kimseyle konuşmak gülmek istemiyorum
Ki zaten unuttum cümle kurmayı
Kelimelerle kendimi anlatmayı
Ölmek için yaşlanmayı beklemiyorum
Yeni yeni farkediyorum acıyan yanımı
Saçlarımın beyazladığını, döküldüğünü
Ne çok kaybetmiş, değişmiş,eksilmişim görme
Yağmurlarıda sevmiyorum artık, çarşambalarıda...
L.D