Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiç kimse kimseye karışmamalı, herkes istediğince yaşamalıydı.
Hiç kimse kimseye karışmamalı, herkes istediğince yaşamalıydı.
Reklam
Hiç kimse kimseye karışmamalı, herkes istediğince yaşamalıydı.
Sayfa 21 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Hiç kimse kimseye karışmamalı, herkes istediğince yaşamalıydı. Böyle olsaydı, ah böyle olsa..
Sayfa 27 - Tekin Yayınevi - 5.Baskı - Mayıs 1979
410 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Hiç kimse kimseye karışmamalı, herkes istediğince yaşamalıydı.
Merhabaaa... Orhan Kemal'in Hanımın Çiftliği üçlemesinin ilk kitabı olan "Vukuat Var" Çukurova'da geçmektedir ve zaman dilimi olarak 40'lı yılların sonu ile 50'lı yılların ilk dönemini kapsar. Eser klasik olmasına rağmen çok kolay okunuyor ve betimlemelerden çok diyaloglara yer verilmiş durumda. Vukuat Var'da toprak sahipleri ile ırgat ve köylüler arasındaki gerilim, tek parti döneminin sona ermesinin yaklaşıldığının hissedilmesi ve yeni partinin güç kazanması ile insanların arasının bozulması ve bunun kendini kahvede oturan insanların kahvehanenin ikiye bölünüp bir tarafı halkçıların bir tarafın ise demokratların oturacağı yer olarak ikiye bölünmesi ile kendini göstermesi, yazarın deyimiyle dönem insanının gericiliği (cinayetin iyi birşey sayılması, insanların milletine, dinine göre ayrıştırılması veya dinin yanlış yorumlanması gibi.) ve kadının toplumdaki değerinin ne kadar az olduğu ( özellikle kırsal kesimde) irdelenmiş. Kitaptaki olay ise şu: Güllü Kemal'i sevmektedir ama babası Elçi Cemşir tıpkı dört karısından olan adlarını dahi unuttuğu onlarca kızını parayla sattığı gibi Güllü'yü de birine satmak istemektedir. Bir gün Muzaffer Bey'in yeğeni Zaloğlu Ramazan, Elci Cemşirlere içmeye gider ve kıza aşık olur. Kızın ise Kemal'dan başkasında gönlü yoktur. Ve olaylar böylece gelişir. 8 Mayıs 2019 bookstagram yorumum
Vukuat Var (Hanımın Çiftliği 1)
Vukuat Var (Hanımın Çiftliği 1)Orhan Kemal · Everest Yayınları · 2017829 okunma
"Birden, sinemaya ilk girişlerini hatırladı. O gün ilk gidecekti. Arkadaşlarından çok işitmişti, siftahı yoktu o güne dek. Çok güzeldi sinema, öyle sevmişti ki. Her gün her gün gideceği gelmişti. Her gün gitse doyup usanacağını sanmıyordu. Hiç kimse kimseye karışmamalı, herkes istediğince yaşamalıydı."
Sayfa 21 - Everest YayınlarıKitabı okudu