- "...Burnu sürekli kanayan bir çocuktum ben. Başka bir çağdan kalma hayallerimi hangi arkadaşıma anlatsam gülerlerdi, şimdi herkesin sana güldüğü gibi. Tarot kâğıtlarında bana bakılan falların sonu hiç iyi gözükmüyordu, senin falına da baktı mı sırtında bohçasıyla kapı kapı dolaşan bir Çingene. Baktıysa hiç mi ders almadın sana söylenilen sözlerden? Yoksa bilmiyor muydu o Çingene devrik diktatörlerin sonunu? Acemi bir falcı olduğunu sanmam da o çingenenin ne halin varsa görmeni istedi muhakkak. Şimdi sen ödülü elinden alınmış kötü bir şair gibi ortada kaldın; belki de o çingeneyi de sırf bohçasını beğenmediğin için astın bir zamanlar. Sende cinayet kim bilir ne çok! Benim falıma bakan rengârenk giysili kadın evin avlusundan giderken kulağıma usulca fısıldamıştı gerçi: “Oğul çok seveceksin!” diye..."
(Bülent Parlak, Kardeşim Kaddafi, izdiham.com, 1 Mart 2016)