Bazen bir hikâye tutuşmuş iki eldir, kenetlenmiş on parmaktır. Şimdi gizlice söyle bana, saklı düşler ne demektir? Yağmur ne demektir, terk ne demektir? İşte o zaman anlayacağız yeniden gitmek ne demektir.
Sayfa 73 - İletişimKitabı okudu
"Bir sefer mutfakta tencere tava arasında ağlarken görmüştüm onu. Alakasız yerlerde ıstırap çekmek ıstırabı ikiye katlar. Bir mezar başında ağlamak çok daha makuldür, kimse neden diye sormaz."
İletişim Yayınları
Reklam
"Her şeyi anlamak zorunda değiliz. Kaç yaşında olduğunu anlamak için kesilir mi bir ağaç? Bir dalgıç nasıl siler gözyaşlarını? Kederli günlerde bağlanmaya daha açık oluyor insan. Ama zaten her şey yolunda giderken kim sevebilir? Bizi bir araya getiren sebepler, ayıran sebeplerle aynı."
Sayfa 72 - İletişim Yayınları
"Birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce. Sonra yeşil öldü benim için, sonra kahverengi. Sonra ilk öpüştüğümüz yeri kalbinden bıçakladılar. On iki yıl geçti, susmak ne kısaymış. Sen, böyle ne güzel sonsuza kadar susalım diyorsun. Sonsuzluk bir gün herkesle konuşur sevgilim, bunu da biliyorsun. Sen gittin ve herkes ölmeye başladı."
Sayfa 22 - İletişim Yayınları
Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var.
"Bütün söylenecekler söylendi, bütün susulacaklar susuldu. Bütün bunlardan geriye bir şeyin külü kaldı ama neyin külü derseniz, Allah belamı versin ki bilmiyorum."
İletişim Yayınları
Reklam
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.