Şu üstünde tepinip durduğumuz dünyada bir avuç anlayışlı insan kaldı. Her şeye çocukça inanmaya hazır bir avuç dürüst insan. O insanları da kandırmanın, kendimize benzetmenin yollarını arıyoruz...
Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki sadece ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş karasinikler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var.