İnsanlara bağlanıp kalmayasın diye seni onların eziyetine maruz bıraktı. Hiçbir şey seni O'ndan alıkoymasın diye her şeyden sıkılmanı istedi.
*Ataullah İskenderi (K.S.)
Ey mürid, Cenab-ı Hak sana üç türlü keramet ihsan etti. Birincisi kendisini sana zikrettirdi. Hakk'ın bu bağışı olmasa sen zikir ehli olamazdın. İkinci ikramı, sana ilgisini gösterip zikrettirerek seni halk arasında zâkir olarak tanıtmasıdır. Üçüncü ihsanı ise seni zikretmesi ve bu suretle nimetini tamamlamasıdır.
Şimdiye kadar okuduğum tasavvufi eserler içerisinden en etkileyici, teselli verici ve farklı bakış açısını sunan bir kitaptı.
Kitap Arapçadan Türkçeye çevrilip ayrıca şerhi yapılmıştır.Hüsnü Geçer Hoca tarafından(Allah razı olsun, rahmet eylesin)
Bir kerede okunabilecek bir kitap değil.Her sayfasından bir hikmet var ve bu hikmet üzerinde
"Yoksulluk sende zati bir sifattır. Sebeblerin akışı sende gizli olan yoksulluğu hatırlatır. Sonradan gelen nimetler zati yokluğu ortadan kaldıramaz. Vakitlerin en iyisi yoksulluğuna şahit olduğun ve sendeki yokluğa geri çevrildiğin vakittir."
*Ey mü'min, Cenab-ı Hak sana şeytanı onunla korkutup kendisine sığınman için düşman kıldı. Daima kendisine yönelmen için nefs-i emmareyi sana musallat etti.*
Bu hikmetten şeytanın insanlara düşmanlığının çok değerli bir nimet olduğu anlaşılmaktadır.
"Ne ki senden alınmıştır, o senin hayrınadır. Esirgenmiş olanın aslında sana bağışlanmış olduğunu fark ettiğinde esirgenmenin kapıları sana açılmış olur."
Atâullah İskenderi: Hikmet-i Ataiyye