( Sen kendin için bir şey yapmıyorsan, kim senin için bir şeyler yapacak? )
Güzel akıcı bir dille yazılmış ,sanki kitabı okumuyorsun karşında Beyhan bey var ve sana , danışmanlarının hayat hikayelerinden kısa kısa kesitlerle bize kişilikleri ve o kişilerde ki sorunlardan kendimize pay çıkarmamız gerektiğinden söz eder...
Sohbet muhabbet edasıyla okuyorsunuz.
Bir kaç bölümde aaa evet ben zaten bunun farkındayım bu konuda kendime sürekli telkinlerde bulunuyorum derken, bir sonra ki konu da tüh işte bunu beceremiyorum diye buluyorsunuz kendinizi!
Güzel kitap vesselam eminim bir çok kişi kendine bir kaç bölümde muhakkak pay çıkartacak.
Keyifle okudum ,keyifle okuyun.
( bu arada zaten kitabın yarısını alıntıladım ;)))
Çoğu zaman hırs ve azim birbirine karıştırılır. Benim kişisel gözlemlerime göre hırs, insanın içindeki ruhsal boşluğu, tedirginliği, değersizliği başarıyla kapatma çabası iken, azim var olanı daha iyi hale getirme noktasında istikrarlı bir çabadır. Hırs diğerlerini gözetmez, o kadar susamışsındır ki, sanki su içmezsen ölecek gibisindir, bu sebeple kimseyi gözün görmez ve suyunu kimseyle paylaşmak istemezsin. Azimli olan kişi de susamıştır ama ölümüne bir susuzluk çekmez. Bu sebeple hem kendini doyurur hem de ihtiyacı olan başka birisi varsa suyunu onunla da paylaşır. Hırslı insan sonuç odaklıdır, azimli ise sonuçlara da bakar ama sürecin tadını çıkarır.