dün akşam ikamet ettiğimiz yerin iki üç sokak üstünde yer alan kahvehanede kahvehane sahibi ve bir arkadaşı akşam kahvehaneyi kapattıktan sonra içki içmişler. onlara kahvehane sahibinin yanına gelen arkadaşın bir arkadaşı da eşlik etmiş. neyse bunlar bir süre içip kahvehaneden çıkıp evlerine gitmişler. o kıyak kafayla kahvehanede kahvehane sahibinin yanına gelen arkadaşın arkadaşını unutup kahvehaneyi bu adamın üzerine kapatmışlar.
gece kahvehanenin oradakiler kahvehane sahibini arayıp, 'abi senin kahvehanede hırsız var galiba.' diye haber vermişler. kahvehane sahibi polisi aramış, karakola gitmiş.
karakolda kahvehane sahibini gören kahvehanede unutulup hırsız zannedilen kişi, kahvehane sahibine, 'abi kapıyı üzerime kapatmışsınız, ben o sırada sızmışım. uyanınca anladım ki siz beni unutup gitmişsiniz.' deyince kahvehane sahibi bu kişiye -muhtemelen alkolün etkisinden-, 'sen kimsin? ne diyorsun? ben seni tanımıyorum.' falan demiş. karakola kahvehane sahibi ile içki içen kişi gelip kahvehane sahibine anlatmış durumu, abi bu arkadaş benim yanımda geldi, üçümüz içtik falan diye.. tabii bu durumu karakoldakiler şaşkınlıkla izliyorlar..
sonra kahvehane sahibini güç bela adamın hırsız olmadığına, kendisinin yanında içtiğine ikna etmişler. bunlar karakoldan çıkarken kahvehane sahibi hala, 'ben tam hatırlamıyorum. ne olur ne olmaz yine de kahvehaneye gidip bir ortalığa bakayım. bu adam hırsız olabilir.' diyormuş..