Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
hoş geldin bebek yaşama sırası sende senin yolunu gözlüyor kuşpalazı boğmaca kara çiçek sıtma ince hastalık yürek enfarktı kanser filan işsizlik açlık filan tiren kazası otobüs kazası uçak kazası iş kazası yer depremi sel baskını kuraklık falan karasevda ayyaşlık filan polis copu hapisane kapısı falan senin yolunu gözlüyor atom bombası falan hoş geldin bebek yaşama sırası sende senin yolunu gözlüyor sosyalizm komünizm filan.
Sayfa 103Kitabı okudu
“Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin Yorulmuşsundur, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var Susamışsındır, buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim Acıkmışsındır, sana beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam. Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin! Ayağını bastın odama kırk yıllık beton çayır çimen şimdi Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.”
Sayfa 916Kitabı okudu
Reklam
Hoş geldin! Kesilmiş bir kol gibi omuz başımızdaydı boşluğun... Hoş geldin! Ayrılık uzun sürdü. Özledik. Gözledik... Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta... Hoş geldin. Yerin hazır. Hoş geldin. Dinleyip diyecek çok. Fakat uzun söze vaktimiz yok. YÜRÜYELİM.....
Sayfa 374
Hoş Geldin
Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşundur, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışındır, buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim. Acıkmışındır, sana beyaz keten örtülü sofralar kuramam memleket gibi esir ve yoksuldur odam. Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin! Ayağını bastın odama kırk yıllık beton çayır çimen şimdi. Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
Sayfa 914 - yapı kredi yayınlarıKitabı okudu
Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta...
Reklam
Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşsundur, nasıl etsemde yıkasam ayacıklarını, ne gül suyum, ne gümüş leğenim var. Susamışsındır, buzlu şerbetim yok ki, ikram edeyim. Acıkmışsındır, sana beyaz ketenli örtülü sofralar kuramam memleket gibi yoksuldur odam. Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin! Ayağını basdın odama kırk yıllık beton, çayır çimen şimdi Güldün, güller açıldı penceremin demirlerinde. Ağladın, avuçlarıma döküldü inciler; gönlüm gibi zengin hürriyet gibi aydınlık oldu odam. Hoş geldin kadınım benim, hoş geldin.
Sayfa 914Kitabı okudu
Hoş geldin! Biz bıraktığın gibiyiz. Ustalaştık biraz daha taşı kırmakta, dostu düşmandan ayırmakta…
Sayfa 374
Hoş geldin, kadınım benim, hoş geldin. Yorulmuşsundur, nasıl etsem de yıkasam ayacıklarını ne gül suyum, ne gümüş leğenim var.
Sayfa 916
Hoş geldin! Ayrılık uzun sürdü. Özledik. Gözledik…
Sayfa 374
558 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.