Hümeyra Oğuz
@humeyraoguz56
21 okur puanı
Şubat 2019 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
"Kitaba kuvvetle sarıl!"
(Meryem, 19/12)
"Elbette demirin paslandığı gibi
Kalpler de paslanır.
Peki cilâsı nedir ey Allah'ın Elçisi,
diye sorulunca,
Efendimiz (s.a.v) şu cevabı verdi:
Kur'ân okumak ve ölümü hatırlamak."
“Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir.”
Sayfa 22 - Kutlu YayıneviKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Peygamberler arasında dahi sevgi, dostluk ve teslimiyet bakımından Allah (c.c)’a yakınlık farkı vardır.
Üstad-ı Mutlak Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“İbrahim Halilullah, (Allah’ın dostu); Musa, Neciyyullah, (Allah ile münacat eden / Kelimullah); İsa Ruhullah-Kelimetullah (Melek vasıtasıyla Allah’ın üflediği ruh), Âdem Safiyullah (Allah'ın seçkin kulu) ben ise -Allah’ın bana bir ihsanı ve bir ikramı olarak- Habibullahım (Allah'ın sevgili kuluyum).”
Tüm peygamberler, Allah’ın elçileri olmaları bakımından ve açısından bir ve farksız olsalar da birtakım hususi özellikleriyle birbirlerinden farklıdırlar.
Halil kelimesi veli kelimesine kıyasla daha büyük ve daha derin manaları ihtiva eder ki bu Hz. İbrahim’e (a.s) özgü bir makamdır.
Umumi Dostluk
“Sizin dostunuz ancak Allah’dır, O’nun Resûlüdür ve (Allah’ın emrine) boyun eğen kimseler olarak namazı hakkıyla edâ eden ve zekâtı veren müminlerdir.” (Mâide Sûresi, 5/55)
Allah (c.c)’ın kulları ile olan dostluğu iki kısımdır:
Birincisi: Umumi dostluktur ki bütün iman edenleri kuşatır.
İkincisi: Hususi dostluktur, daha özeldir, daha güzeldir.
Nasıl ki Hz. Ebûbekir ile diğer müminler arasında imanın keyfiyeti bakımından bir derece farkı vardır. Öyle de diğer müminler arasında da iman, Allah (c.c)’a kulluk ile yaklaşma ve dost olma açısından farklılıklar vardır ve bu farklılık imtihanın gereği ve neticesidir.
Sahabiler arasında bile derece bakımından farklılıklar vardır. Nitekim Üstad-ı Mutlak Resûlullah (s.a.v) şöyle buyurmuştur:
“Eğer, Ebûbekir’in (r.a) imanı, bütün halkın/insanların imanı ile muvazene edilse/karşılaştırılsa, Ebûbekir’in (r.a) imanı daha ağır gelecektir.”
Her müminin aynı düzeyde Allah’ın dostu olduğunu iddia etmek bir safsatadan ibarettir. Şayet öyle olsaydı bütün müminlerin dereceleri sahabilerle bir olurdu.
Tüm bu mertebeler ile birlikte hakka’l-yakîn mertebesinde bir ilme’l-yakîn ile Allah (c.c)’ın varlığını ve birliğini bilmek vardır ki Kitâbu’t-Tefekkür ve Allah’ı Ne Kadar Tanıyoruz? isimli eserlerimizle bu murad edilmiştir. Nitekim delilin kuvvetiyle göz ile görmeye gerek kalmayacak derecede ilgili iman hakikati izah ve ispat edilir.
"Öz yurdunda garipsin,
Öz vatanında parya!"
