Üçüncü kitabı da okuduktan sonra yazmak istedim duygularımı. Tevafuk neticesinde aldığım bir kitabın bende bu kadar etki bırakacağını düşünmezdim doğrusu.
Dilimde hep bir Deniz kelimesi olmuştur. Bu kelimenin benim için anlamı çok farklı. Aynı şekilde Gökyüzü kavramı da benim için ayrı bir önem taşır.
Bu kitapları elde ettiğimde seri olduğunu
Kalbimin kırıklarını toplayıp avuçlarıma
Çekip gitsem bu şehirden
Anılar incinir mi?
Üşür mü? dalında bir yaz çiçeği
Ve bilir mi?
Bir sevgiye karşılık yüreğini kanatanı
Bin ilmik atanı usuna
Duygu ile Gökhan tartışmaktan yorulmuştu. Duygu ağlamaklı şekilde kafasındaki binbir düşünceyi yüzündeki hüzün ile bağdaştırarak, oturduğu koltukta manasızca kocasına bakıyordu. Gökhan karısını o halde görünce bir duraksadı. Hemen yanına oturup, ona daha dikkatli baktı. Yüzünde yaralar vardı, gözlerinin altı mosmordu. Alnında da şişlik vardı.
MİRAÇ
merdiven gibi yukarı çıkılacak,uruc edilecek alet manasındadır.Resulallah (S.A.V) Hazretler mübarek vücutları ile Kuds-i Mübarekeden semaya cevahirden bir merdivenle ve canlı olarak uruc ettiklerinden SAHİBİL MİRAC manası,enbiya ve mürselin,hazeratından ancak kendilerine mahsus kılınmıştır.Muhammed (S.A.V) efendimizin mübarek miracının
Çok geç kaldım
Yüklü miktarda âşk trenini
Gönlümden uçup giden güvercinleri
Yol kenarında mahçup bir kirpi gibi
Doyana kadar sevmelere çok geç kaldım
Güvercinler vurulmuştu "özgürlük" diye
İblis vergi kesiyordu hayata
Mutluluk beş para etmezdi
Kaldık tek başımıza kısvet bir adada
Burayı yurt edinmişti bazı insanlar vakit gelince
Gece kulluk ederken hayallerime, yokluğunla sevişiyorum.
Zamanı durduruyor bakışların, yüreğinde tutuşup gözbebeklerinde eriyorum.
Zifiri karanlık anlıyor kalbimin kıyamet alametini.
Yıldızlar yağıyor üzerimize, radyoda bizim için çalan bir şarkı,
Kalbimde soytarı hüzün, içimde siyah beyaz bir gökkuşağı
Sen istanbul gibisin, yakıyorsun her