Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Havva

“Onlar yoksulluğun, para kazanmakla unutulacak bir suç olduğunu sanacak kadar masum insanlardı.” Celâl Salik, Defterlerden Excerpt From Masumiyet Müzesi Orhan Pamuk This material may be protected by copyright.
Reklam
“İstanbul İstanbul’du işte. Zalim, tehlikeli, ama bir o kadar da güzel. Profesörün söylediği gibi: “O hep sana ihanet eder ama sen yine de onu sevmeye devam edersin.” Yahya Kemal bir şiirinde “İstanbul’u sevmezse gönül, aşkı ne anlar?” diye soruyordu. Bunu profesöre çevirsem nasıl karşılardı acaba? Hiç kimseye âşık değildim ama yine de İstanbul’u seviyordum. ” Excerpt From Serenad Zülfü Livaneli This material may be protected by copyright.
İstanbul, vefasız bir sevgiliye benzer…

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
“İstemek” kavramı, “dilemek”ten ve “hayallere dalmak”tan farklı bi şeydi. Bedelini göze almakla, gereğini yapmakla ilgili bir şeydi.
“Çiçeğe dokunuşu çiçekten güzel …”
Reklam
"Yoruldun mu?" diye seslenmis Tanrica. "Sabrin mi tukendi? Dayanamiyor musun artik ? Aramak zor mu geliyor? Sen aski sadece zevkli anlarla dolu gecici bi seruven mi sandin? Oyle mi? Senin asktan anladigin bu mu?
Sayfa 197
Gençliğin bitmez nesesi, gözi kara cesareti, adanma tutkusu. O yüzden aşık olma yeteneğini yitirmeyenler gençliklerini de yitirmezler. Ask ve gençlik, ömür denen o zorlu serüvende hep ayn saflarda yer tutarlar.
“Çünkü siz insanlar sadece akıldan oluşmazsınız, duygularınız da vardır, anlamsız heyecanlarınız, delice tutkularınız. Üstelik onları doyurmazsanız, akılla kazandığınız her ne varsa, size mutsuzluk getirir”
~ Bu bambaska bir sey. Bu bildigim bütün duygulardan daha derin, bütün isteklerden daha güclü, bütün sevinclerden daha renkli, bütün neselerden daha silgin, butin hüzünlerden daha yaralayıcı ~
“Ebeveynler far-kmdaliklarmı geliştirdikçe ve duygusal anlamda daha sağlıklı oldukça, çocukları da bunun semeresini toplarlar ve daha sağlıklı olmaya doğru ilerlerler. Bu da, çocuklarınıza verebileceğiniz en cömert hediyenin kendi beyninizi entegre etmek ve eğitmek olduğu anlamına gelir.”
Reklam
'Çok empati kuruyorsunuz Başkomserim,' dedi samimi bir tavırla. 'Ne dünya bu kadar hassasiyeti kaldırır, ne insanlar bu kadar inceliği ... Hakikat çok daha basittir, çok daha acımasız…..’
"Öteki çocuklar işte. Her gün anne babalarının kucaklarında derme çatma botlarla, fırtınalı denizleri aşarak, yaşayabilecekleri bir ülkeye gitmeye çalışan çocuklar. Gitmeye çalışırken, o denizlerde boğularak ölen çocuklar. Ölüm haberlerini her gece televizyonlardan izlediğimiz çocuklar…..”
"Bildiğiniz hikayeler... Sizin için artık bıkkınlık veren, ama bizim kaderimiz olan hikayeler..."
"Hiç de fazla değil, insanlar o delik botlarla niye denize açılıyor zannediyorsunuz. Niye çoluk çocuk ailece ölümü göze alıyorlar. Burada mutlu olsalar, o ölüm yolculuğuna çıkarlar mı? Ya nlış anlamayın sizi suçlamıyorum, Allah kimseyi vatansız, yurtsuz bırakmasın, ondan bahsediyorum."
"Şarkı söylemiyorlar Nevzat." Gözleri uçan o güzelim ku şlara takılmıştı. "Ölen arkadaşlarının yasını tutuyorlar. " Başını indirdi, kederle gözlerimde durdu. "Sevinç çığlıkları değil bunlar, acı dolu haykırışlar. Biliyorsun kırlangıçlar göçmen kuşlardır. Çok hızlı uçarlar. İşte o göç sırasında yüzlerce kırlangıç fırtınaya yakalanıp ölürmüş. Göçü başarıyla tamamlayan kırlangıçlar, geldikleri ülkenin sıcak gökyüzünde uçarken, yollarda kaybettikleri arkadaşlarını anımsar acıyla, öfkeyle böyle çığlıklar atarlarmış."
141 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.