Hz. Ali, efendimizle geçen konuşmayı Hz. Fatıma’ya anlatır.
Hz. Fatıma durumu öğrenince tebessüm ederek Hz Aliye der ki;
*
Ya Ali babama git ve de ki;
*
Kişi Allah’ı aklıyla ve ruhuyla sever
Peygamberimizi kalbiyle sever
Eşini nefsiyle sever
Çocuklarını şefkatiyle sever
Bizlerin, sünnetin dışında davranma alışkanlığı hiç bitmiyor. Neredeyse hiçbir işimizi sünnete uygun yapamıyoruz.
Nikâh günü onlarca, yüzlerce veya binlerce kişi bir salonda bir araya geliyor. Haremlik-selamlık dense, yobazlık sayılıyor. Bu tavırlar Müslümanların nikâhlarında oluyor. İlahiler eşliğinde kadın erkek karışık bir nikâh oluyor ve bunun adı da İslâmî düğün oluyor.
Bir organizasyon şirketinin reklamında okumuştum: “İslam'a uygun düğün için sizi bekleriz!" yazısının altında kadın erkek karışık bir düğün salonu resmi vardı.
Nikâh için bize gelindiğinde, çifte düğün tarihini sorduk;
"Daha bir yıl var." dediler.
"Peki! Nikâh niye bu kadar erken yapılıyor?"
Cevap şöyle: "Ben nişanlımın evine gidiyorum, bazen geziyoruz; günaha girmeyelim diye."
Dedim: "Bu nikâhtan sonra, nişanlının evine gidince ayrı odalarda mı yatacaksınız?”
"Tabi ki" dedi.
"Neden? O senin eşin değil mi?"
"Ama hâlen nişanlıyız." diye cevap verince:
"Bu nikâh nişan nikâhı mıydı?"
"Hayır!"
"O zaman sen rahat gezelim diye nikâh kıyıyorsun. Şeriatımızda rahat gezin diye bir nikâh yok!.."
Muhammed Emin Yıldırım'hocamızın yazdiği ilk olarak bu kitabi okudum.Kitapta Hz.Peygamberimizin ilk Eşi Hz.Hatice'nin hayatı,nübüvveten öncesi ve sonrasi kitapta bilmediğim hiç duymadiğim bilgileri öğrendim sadece bir dil ve akıcı gerçekten mükkemel ötesi bir kitap tavsiye etmek değil şiddet ile tavsiye ederim.