Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rivayet edildiğine göre Hz. Mûsâ, Hızır' dan ayrılmak istediğinde, Hızır ona şöyle demistir: "Eğer sabretseydin, bin türlü şaşırtıcı şey görecektin. Gördüğün her şaşırtıcı şey de, bir önceki gördüğünden daha şaşırtıcı olacaktı." Bu sözler üzerine Hz. Mûsâ, ayriligina ağlamış ve Hızır' dan "son bir nasihat" istemiştir. Hızır da ona şu sözlerle veda etmiştir: " Bilgiyi, insanlara anlatmak için değil, onunla amel etmek için işte!"
Sayfa 93 - Hayy KitapKitabı okudu
Yolculuklarının sonunda denizden bir damla su alarak içen bir kuşu Hz. Mûsâ' ya göstererek Hızır: "Yâ Mûsâ! Senin ilmini benim ilmimle toplasalar, işte şu kuşun denizden aldığı bir damla su kadar Allah' in ilminden eksiltmez."
Reklam
Miskinler teknesinde, rûhum Hızır'la yoldaş, Seyir devam ediyor, zaman zamana sırdaş.
Cenab-ı Halil (Hz.İbrahim): – Saadet çalışmak, kazanmak ve kazancını hemcinsi ile paylaşmaktır. Cenab-ı Kelim (Hz.Musa): – Saadet, nefsini Firavun’un ihtiraslarından kurtarmaktır. Cenab-ı Âdem (Hz. Adem): – Saadet şeytana uymaktır, Havva’ya uymamaktır. Konfiçyüs: – Bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktır. Eflâtun: – Her zaman ulvî şeyleri düşünmektir. Aristo: – Mantık! İşte saadet. Zerdüşt: – Saadet, karanlıkta kalmamaktır. Brahma: – Saadet mi? Herkesin kanaati ne ise, onun aksidir. Cenab-ı Mesih: – Saadet, maziyi unutmak, hali hoş görmek, istikbali düşünmemekle mümkün olur. Lokman: – İnsanlar bu kelimeyi bütün hasretlerini bir sözle ifade etmek için îcad etmişlerdir. Hızır: – Saadet, ihtirasların giremediği gönüllerde, bazen şimşek gibi çakan bir hayâlettir. Bu sözler üzerine Buda hiddetle ayağa kalktı: – Ey Beşeriyet! Saadet, ademin (yokluğun) güzellik isimlerindendir! Nirvana! Ey Beşeriyet, Nirvana!
MUTLULUK NEDİR?
Beşeriyet derin bir ah çekerek; "Merhamet ediniz ve bana söyleyiniz, mademki hayattan hem şikayet edip iğreniyorum, hem de onsuz yapamıyorum o halde mutluluk nedir? Mutluluk nedir bana söyleyiniz," dedi... Mecliste bulunanların bazıları Beşeriyet'in sorusuna cevap verdiler. Hz. İbrahim: "Mutluluk çalışmak, kazanmak ve kazandığını
Dalmışım... Büyük bir sarayın içinde, çok küçük bir pencerenin önünde bulunuyordum. Bu pencereden, içine binlerce kişinin sığabileceği genişlikte büyük bir oda görüyordum. Odanın duvarları, benim pencerem gibi küçük pencerelerle doluydu. Herbirinin önünde bir kişi oturmuş, odayı seyrediyordu. Odanın içinde, zümrüt ve yakuttan yapılmış kürsülerin
145 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.