Yolculuklarının sonunda denizden bir damla su alarak içen bir kuşu Hz. Mûsâ' ya göstererek Hızır: "Yâ Mûsâ! Senin ilmini benim ilmimle toplasalar, işte şu kuşun denizden aldığı bir damla su kadar Allah' in ilminden eksiltmez."
Hz. İbrahim:
Mutluluk çalışmak, kazanmak ve kazandığını insalarla paylaşmaktır.
Hz. Musa:
Mutluluk nefsini Firavun gibi insanın başına bela olan ihtiras ve tutkulardan kurtarmaktadır.
Konfüçyüs:
Mutluluk bir kap pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktır.
Platon:
Mutluluk daima ulvilikleri, yücelikleri, maneviyatı derin şekilde
Beşeriyet derin bir ah çekti ve:
- Doğru, doğru! Lütfen bana söyleyin, merhamet edin. Madem ki hayattan tiksiniyorum, ama onsuz da yapamıyorum. Öyleyse saadetin ne olduğunu bana söyleyin, dedi.
O sırada Reis geldi. Meseleyi anladı ve oradakilere:
-Haydi bakalım, şu zavallının sorusunun cevabını verin dedi. Oradakilerin bazıları şu şekilde cevap
Lütfen bana söyleyin, merhamet edin. Madem ki hayattan tiksiniyorum, ama onsuz da yapamıyorum. Öyleyse saadetin ne olduğunu bana söyleyin, dedi.
O sırada başkan geldi. Meseleyi anladı ve oradakilere:
-Haydi bakalım, şu zavallının sorusunun cevabını verin! dedi.
Oradakilerin bazıları şu şekilde cevap verdiler:
Hz. İbrahim:
-Saadet;
Dalmışım... Büyük bir sarayın içinde, çok küçük bir pencerenin önünde bulunuyordum. Bu pencereden, içine binlerce kişinin sığabileceği genişlikte büyük bir oda görüyordum. Odanın duvarları, benim pencerem gibi küçük pencerelerle doluydu. Herbirinin önünde bir kişi oturmuş, odayı seyrediyordu. Odanın içinde, zümrüt ve yakuttan yapılmış kürsülerin
Mutluluk..
Hz. İbrahim -mutluluk ;çalışmak kazanmak ve kazancını kendi gibi olanlar ile paylaşmaktır. Hz. Musa -mutluluk; benliğini firavunun tutkularından ve hırsından kurtarmaktır.
Hz. Adem -mutluluk şeytana uymamak ve Havva'ya kanmamaktır.
Konfüçyüs: -bir tencere pirinç pilavına bütün lezzetleri sığdırmaktadır mutluluk.
Eflatun: -herzaman yücelikleri düşünmektir. Aristo: -mantık! İşte mutluluk!
Zerdüşt: -mutluluk; karanlıkta kalmamaktır. Brahma: -mutluluk mu? Herkesin fikri ne ise onun tersidir.
Hz. İsa: -mutluluk; geçmişi unutmak;bulunulan durumu hoş görmek,geleceği düşünmemekle mümkündür.
Lokman: -insanlar bu kelimeyi bütün üzüntülerini bir sözle ifade etmek için çıkarmışlardır.
Hızır: -Mutluluk; tutkuların ve hırsları giremediği gönüllerde bazen şimşek gibi çakan bir hayalettir
Lütfen bana söyleyin, merhamet edin. Madem ki hayattan tiksiniyorum, ama onsuz da yapamıyorum. Öyleyse saadetin ne olduğunu bana söyleyin, dedi.
O sırada başkan geldi. Meseleyi anladı ve oradakilere:
-Haydi bakalım, şu zavallının sorusunun cevabını verin! dedi.
Oradakilerin bazıları şu şekilde cevap verdiler:
Hz. İbrahim:
-Saadet; çalışıp
A'mak'ı Hayalde bir garip Aynalı Baba'yı şöyle konuşturur: ''Beşeriyet derin bir ah çekti ve 'Doğru, Doğru! Lütfen bana söyleyin, merhamet edin. Mademki, hayattan tiksiniyorum, ama onsuz da yapamıyorum, öyleyse saadetin ne olduğunu bana siz söyleyin' dedi. O sırada