Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hazal

Hazal
@hzlpy
83 syf.
·
Puan vermedi
·
49 günde okudu
Kitap boyunca aklımdan geçen “İnsanın kişisel sorunları, sıkıntıları ne kadar zamansız ve evrensel” düşüncesi oldu. Kısa zamanda bitirilebilecek fakat insanı içsel aynasında kendine bakmaya yönlendirebilecek güzel bir kitaptı. Dediği gibi, kendimiz olmak için pek fazla zamanımız yok.
İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını Açar
İçsel Huzur İyi Yaşamın Kapısını AçarEpiktetos · Beta Yayınları · 20192,227 okunma
Reklam
196 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 saatte okudu
Livaneli'yi çok sevmeme rağmen tereddütle başladım bu kitabına, fakat bitirebilmek için uykusuz kaldım sonunda. Kitabın öyle değişik bir havası vardı ki çeviri bir macera kitabı okuyormuş gibi hissettim sürekli. Bunun sebebi romanda bir kişi dışında(Lara) isimlerin kullanılmamış olması olabilir. Bir ada üzerinde, ütopya olarak başlayıp distopyaya dönüşen bir hikaye kurgulanmış. En önemli yanı ise evrensel ve zamansız sorunlara eleştiride bulunmuş olması bence. Politika, iyilik/kötülük, doğa/insan, ekolojik denge romanın temel kavramları. Üzerinde uzun uzun yazmaya ve düşünmeye değer bir roman. Hakettiği ilgiyi görebildi mi bilemiyorum fakat benim bir süre aklımdan çıkmayacak gibi.
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
171 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Içerisinde, Hasan Ali Toptaş'ın; yazara, okura, edebiyatın müzikle ilişkisine, yazma serüvenine, gülümseten anılarına ve en önemlisi başucu kitaplarıyla birlikte en sevdiği yazarlar ve hikayelere yer verdiği; bundan böyle başucumda yerini alacak bir kitap.
Harfler ve Notalar
Harfler ve NotalarHasan Ali Toptaş · İletişim Yayınları · 20141,983 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
247 syf.
10/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
Kitapları bir kez bitirdikten sonra dönüp tekrar okumayı pek tercih etmiyorum. Belki gerçek hazineleri keşfedemiyorum bu sebeple ama "okunacak çok kitap, az zaman var" düşüncesi beni bundan alıkoyuyor. Fakat buraya bir parantez açmak istiyorum. Belki yakın bir zaman da değil ama bu kitabı mutlaka ve mutlaka bir gün tekrar -daha yavaş- okuyacağım.
Fahrenheit 451
Fahrenheit 451Ray Bradbury · İthaki Yayınları · 201789,3bin okunma
520 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Hislerimin tarifi zor. Okurken güldüm, ağladım, ağladım... Tanıdığımı sandığım insanı aslında hiç tanımadığımı ve bugün bile hâlâ onu sevenler olarak yeterince anlayamadığımızı farkettim. Yılmaz Özdil'in kitabı yazarken ne kadar titiz bir çalışma yaptığı her satırından belli. Özellikle kitabın sonuna eklenmiş "Mustafa Kemalli yıllarda dünya" bölümü (Atatürk'ün doğduğu yıldan ölüm yılına kadar dünyada gerçekleşen önemli olaylar 5'er yıl arayla verilmiş.) ansiklopedi okuyormuş hissi uyandırdı bende. Kaynakça bölümünün olmaması kitapla ilgili söyleyebileceğim tek olumsuz şey. Sonsöz olarak ise kitaptan bir alıntı: Sonsöz değil, dünya durdukça önsözdür. Mustafa Kemal ilelebet payidardır.
Mustafa Kemal
Mustafa KemalYılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201814bin okunma
Reklam
90 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
Bazı kitapları okuduktan sonra kapağını gönül rahatlığıyla kapatıp uykuya dalarız -sonu kötü bitmiş olsa bile-. Fakat Murakami'nin kitapları bittikten sonra uzuuun uzuun düşünmeye sevk ediyor. Bu bence insanın elinde olan bir şey değil. Ve kitaplarının sonunu -tabiri caizse- "havada" bıraktığından da kaynaklanmıyor bu durum. Biz farkında olmadan oralarda bir yerlerden bize nokta atışları yapıyor çünkü. Hikaye bittikten sonra da bizi sarsan ve düşünmeye sevk eden şey bunlar oluyor. Hikayeyle bağlantılı fakat hikayeyle alakası olmayan bir takım şeyler. Üniversitede bir hocamız "İyi bir kitap uyutmaz, uyandırır" demişti. Ne demek istediğini Murakami okuduktan sonra daha iyi anlıyorum.
Uyku
UykuHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20153,105 okunma
319 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitabı okurken özellikle bir kaç cümlede yazarın ifade biçimine hayranlıkla bakakaldım ve bunun üzerine düşünmekten kendimi alamadım bir süre. Sık sık gözümün önüne mum ışığının aydınlattığı küçük bir odada, eski bir çalışma masasının üzerinden kağıda doğru eğilmiş o anda okumuş olduğum kelimeleri yazan Peyami Safa gelir gibi oldu hep. Kitabı bitirdiğimde hissettiğim şey sadece şaşkınlıktı. Ve bana kattığı en önemli şey ise kendi değerlerimize, yazarlarımıza daha fazla sahip çıkmamız gerektiği düşüncesi oldu.
Matmazel Noraliya'nın Koltuğu
Matmazel Noraliya'nın KoltuğuPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 20177,7bin okunma
738 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Bir kaç ayrıntı dışında, sıradan bir Haruki Murakami kitabıydı Zemberekkuşu'nun Güncesi. Karakterler, olaylar, hikayenin işleniş şekli diğer kitaplarıyla neredeyse birebir aynı Yıllar önce, ilk defa yazarın 1Q84 kitabını okuduğumda alışkın olmadığım bir tarz keşfetmiş olmanın heyecanıyla herhalde, tabii yazarın oldukça sade anlatımının da etkisi vardı bunda. 1500 sayfalık kitabı 1 haftada bitirivermiştim. Daha sonra arka arkaya Sahilde Kafka, Sınırın Güneyinde Güneşin Batısında derken, anlatımı etkileyiciliğini bir nebze yitirmeye başladı gözümde. Son birkaç yıldır eskisi gibi uzun uzun yazmamasından yakınıyordum romanlarını. Etkileyiciliklerinin orada olduğuna inandırmıştım kendimi ve uzun bir süredir okumayı istediğim bu kitabı elime aldığımda beklentim de çok yüksekti doğal olarak. İlk sayfaları heyecanla çevirmeye başlamıştım ki yaklaşık 200'lere geldiğimde kitap o kadar ağırlaştı ki elimde, hem bitirmem uzun sürdü hem de 500'üncü sayfalardan sonra "cidden bu kadar uzatmaya gerek var mıydı yani?" sorusu dönüp durmaya başladı aklımda. Sonuç olarak, okuduğuma yine pişman değilim. Ve evet, Haruki Murakami hala favori yazarlarımdan, çünkü en azından hayal gücü bunu hak ediyor bence. Bir süre ara verdikten sonra diğer kitaplarıyla devam edeceğim muhtemelen.
Zemberekkuşu'nun Güncesi
Zemberekkuşu'nun GüncesiHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20122,429 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Satranç'tan sonra araya giren bir iki kitabında kaybettiğim Stefan Zweig'i yeniden bulmanın sevincini yaşadım az önce. Gerçekten yaşamanın ne demek olduğunu çok derinden hissettirdi.
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023143,9bin okunma
160 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bazı kitaplar vardır, son sayfaya gelene kadar rahat vermez ya insana, işte o rahatsızlık hissinin kitap bittikten sonra bile geçmediğini düşünün.. Sanırım yazarın amacı da "Huzursuzluk" yaratmaktı..
Huzursuzluk
HuzursuzlukZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201799,5bin okunma
Reklam
96 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
“Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Giriş cümlesi olarak, 104 sayfalık eserin en net özeti budur bence. Aslında bu konuyla ilgili olarak kitap boyunca niyeyse ailesinin ve çevresindeki bir kaç insanın tavrı daha doğrusu tavırsızlığı beni çok rahatsız etti. Çünkü bir insanı karşında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buluyorsun! Ben olsam arkama bakmadan çığlık çığlığa kaçıp giderdim herhalde. Hiç olmadı böyle bir şeyin nasıl olabileceğini sorgulardım.. Samsa'nın çevresindeki insanlar ise ondan tiksinmekle birlikte hemen olayı kabulleniyorlar. Diğer karakterlere göre bir nebze daha iyi niyetli olan kız kardeşi Grete ise bir süre Gregor'a acıyor; ona sevdiği yemekleri getiriyor, odasını temizliyor ancak bir süre sonra ailenin Samsa'nın durumunda düzelme olmaması ve aslında Gregor'a insan olduğu dönemde bile bir aile bireyi olarak değilde sadece "ailenin geçimini üstlenen birey" gözüyle bakıldığı ve artık sorumluluklarını yerine getirememesinden kaynaklanan sıkıntılardan sonra o da pes ediyor, ve kurtulmaları gereken bir yaratık gözüyle bakıyor Samsa'ya. Bu süreç içerisinde ise Gregor -ailesinin düşüncesinin aksine- olanları, konuşulanları anlıyor, bazı zamanlar ailesiyle iletişime bile geçmeye çalışıyor ancak babası tarafından sert bir şekilde engelleniyor. Onun yaşadığı kapana kısılmışlık ve çaresizlik hissini çok iyi yansıtmış diye düşünüyorum yazar.
Dönüşüm
DönüşümFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022222,7bin okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun bir aradan sonra tekrar Harry Potter'la ilgili bir şeyler okumak çok eğlenceliydi.. Kitapta ve filmde de bahsedilen 3 kardeşin hikayesi ve ona benzer bir kaç tane eğlenceli ve eğitici masallar Profesör Dumbledore'un da çözümlemeleriyle birlikte verilmiş.. Okuması gerekli mi? Tabii ki değil ama şöyle ki kitap aslında daha önemli bir amaca hizmet ediyor: J.K Rowling korunmaya muhtaç çocuklara yardım edebilmek adına "Lumos" vakfını kurmuş ve bu kitabın gelirleri de oraya gidiyormuş.. Belki bunun hatırına alınıp okunabilir diye düşünüyorum :)
Ozan Beedle'ın Hikayeleri
Ozan Beedle'ın HikayeleriJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Yapı Kredi Yayınları · 20134,884 okunma
584 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Locke Lamora... Daha kitabı okumaya başlamadan önce baş karaktere isminden dolayı ısınmıştım zaten. Hatta sadece ben değil, elimde kitabı gören arkadaşlarım Locke Lamora, Locke Lamora deyip durdu. Kitabın başında önsöz niteliğinde Patrick Rothfuss'un kitap ve Scott Lynch hakkında güzel bir yazısı vardı ve onu okuduktan sonra kitabı bir an önce bitirmek için can atmıştım. Aslında, konu olarak değil belki ama yazarın yaratmış olduğu dünya bana sık sık Game of Thrones'u hatırlattı. Çünkü en son G.O.T okurken o dünyanın içine çekildiğimi hissetmiştim bir de Locke Lamora okurken oldu bu. Karakterleri ilginçti, hikayesi ilginçti. Buram buram özgünlük kokusu aldım ben bu kitaptan. Üstüne bir de sürpriz unsuru o kadar fazlaydı ki, bir ara kalbim dayanmayacak dedim. Yani kesinlikle çok keyif aldım okurken. Okuma listenizde bulunuyorsa ertelemeyin, yoksa da mutlaka ekleyin :)
Locke Lamora'nın Yalanları
Locke Lamora'nın YalanlarıScott Lynch · İthaki Yayınları · 20201,139 okunma
360 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Genelde bu tür kitapları kafamın ya da zamanının çok dolu olduğu dönemlerde biraz eğlenmek için okuyordum ancak son zamanlarda hiç bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum. Özellikle son cümlesiyle öyle bir kahkaha attırdı ki... Sinan Akyüz bu kitapla ters köşe yapmış sanki. Çünkü düne kadar yazarın adını duyunca İncir Kuşları aklıma gelir hüzünlenirdim. Sanırım yazar kendini her alanda ispatlamaya çalışıyor. Yalnız bir kaç yerde Kocan Kadar Konuş'a benzetildiğini gördüm, bir yere kadar doğru ama komedi türündeki bir kitaba göre çok fazla altını çizdiğim cümle olması nedeniyle diğerlerinden ayrılıyor bana göre.
Bir Evlilik Komedisi
Bir Evlilik KomedisiSinan Akyüz · Alfa Kitap · 2016746 okunma
284 syf.
8/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Bu kitapla birlikte Zülfü Livaneli'yi neden bu kadar sevdiğimi bir kez daha anlamış oldum. Yalın bir dil, etkileyici tasvirler, birbirleriyle alakasız görünen ancak birbirlerinin hayatında derin izler bırakan karakterler... Her yönüyle muhteşemdi.
Leyla'nın Evi
Leyla'nın EviZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201728,4bin okunma
536 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Sadece hikaye yönüyle de değil her yönden muhteşem ve farklı bir kitaptı Nar Ağacı... Hem tarihi yönden doyuruyor sizi hem de edebi bir dili var ancak bu öyle sizi korkutmasın çünkü kitap olay ağırlıklı ilerlediği için sayfalar akıp gidiyor elinizden, tabii bu yolculuk sırasında altını çizeceğiniz bir çok cümle olacak, nerede okursanız okuyun kaleminizi yanınızdan eksik etmeyin derim ben :) Yorumumun tamamı için bloguma beklerim. rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2016/03/nar-aga...
Nar Ağacı
Nar AğacıNazan Bekiroğlu · Timaş Yayınları · 202127,3bin okunma
Reklam
264 syf.
8/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Şimdi okuduysanız biliyorsunuz ki, Ivy ilk kitabın sonunda Bishop için büyük bir fedakarlık yapıyor ve topluluktan dışlanmak suretiyle cezalandırılıyor. Tamam diyorsunuz bu kız gitti, hayatta yapamaz tek başına. -en azından ben öyle düşündüm- Peki daha sonra ne yapıyor bu kız? Nasıl hayatta kalıyor? Şöyle; İkinci kitap hiç kesintiye uğramadan,
Devrimin Kızı
Devrimin KızıAmy Engel · Yabancı Yayınları · 20152,367 okunma
416 syf.
7/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Kitap, bir Mars görevi sırasında aniden oluşan bir fırtına sebebiyle Ares 3 mürettebatının görev iptali yaparak gemiye dönmeye çalışmalarıyla başlıyor ve bu fırtına esnasında başkahramanımız Mark Watney'in yaralanması ve mürettebatının Mark'ı öldü zannederek mecburi kalkış yapması sonucu Mark'ın Mars'ta tek başına geçirdiği 1.5 yıl süresince verdiği yaşam mücadelesini anlatıyor. Kitap, bilim-kurgu meraklılarını tatmin edecek düzeyde bilimsellik -hatta bolca bilimsellik- barındırıyor ancak bunlar hikayenin akışını çok kesmişti bence, bu nedenle ben bir çok yerde sıkıldım ve hatta zaman zaman bırakmayı bile düşündüm.
Marslı
MarslıAndy Weir · İthaki Yayınları · 20228,6bin okunma
384 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Şimdi Şişko Charlie adında bir çocuk var. -gerçek adı Charlie Nancy- Ha bir de, sandığınız gibi şişko değil. Ben bunu arka kapak yazısında ilk okuduğumda gerçekten yine bir çocuk hikayesi okuyacağız sandım ama Şişko Charlie aslında koskoca bir adammış. Ve dediğim gibi babası bir tanrı. (Yeryüzünde ki bütün hikayelerin sahibi olan Anansi) Tabii ki
Anansi Çocukları
Anansi ÇocuklarıNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 2013360 okunma
320 syf.
7/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Bir Lola'mız var bu kız hafif çatlak :) Devamlı kostümlü partilerine gider gibi giyinen, rengarenk süslü püslü hayatı olan ve eşcinsel ebeveynleriyle yaşayan on yedi yaşında bir ergen. Bir de Sevgilisi Max var ki Lola'nın taaam zıttı. Ondan hem büyük hem de grubu olan bir rock'çı. Böyle serseri, asi, yakışıklı bir tip; dövmeler, uyuşturucu falan filan. Tam da bugüne kadar alışmış olduklarımızdan yani. Ama Lola'yı seviyor, Lola'da onu. Taaa kiiii, kızımızın ilk aşkı olan ve geçmişte kalbini feci kırmış komşu çocuk mahalleye geri taşınana kadar. Tahmin edersiniz ki olaylar bundan sonrasında biraz karmaşıklaşıyor. Yorumumun tamamını görmek isterseniz: rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2016/01/lola-ve...
Lola ve Komşu Çocuk
Lola ve Komşu ÇocukStephanie Perkins · Yabancı Yayınevi · 20192,780 okunma
568 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Magnus Chase tabii ki bir yarı tanrı. Aslında yazın ve bereketin tanrısı olan Frey'in oğlu, ancak ölümlü dünyasında; Küçük yaştayken annesi öldürülmüş ve onu sahiplenen bir akrabası olmaması nedeniyle, sokaklarda yaşayan, kimsesiz, sıradan bir çocuk. 16 yaşına geldiğinde, bir gün; onu arayan birileri olduğunu fark ediyor ve hayatı bir anda
Yaz Kılıcı
Yaz KılıcıRick Riordan · Doğan Egmont Çocuk Kitapları · 2015552 okunma
172 syf.
9/10 puan verdi
Böyle kitapları okudukça edebiyata ; Özellikle Türk Edebiyatına olan aşkım, tutkum daha bir artıyor. Ve daha böyle nicelerinden bir haber olduğumu düşündükçe üzülüyorum. Aziz bey, zaafları, aksilikleri, gururu ve sevgisiyle bizden biri kesinlikle.
Aziz Bey Hadisesi
Aziz Bey HadisesiAyfer Tunç · Can Yayınları · 202210,3bin okunma
Reklam
448 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yorumumun tamamı için ----> rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2015/12/pierce-... Uzun zamandır D&R'da görüp durduğum; kapağını, cildini ağzım sulanarak açıp incelediğim ve delicesine okumak istediğim bir kitaptı Kızıl Yükseliş. Sonunda bende okudum. İlk izlenimim ne mi? "Muhteşem kurgu, tanıdık bir hikaye ve çok fazla cinsiyetçi kelime." Şimdi bu şekilde söyleyince sanki olumsuz bir yorum yapacakmışım gibi oldu ancak kitabın etkileyiciliği o kadar yüksekti ki benim için, kusurları çok gözüme çarpmıyor bu yüzden.
Kızıl Yükseliş
Kızıl YükselişPierce Brown · Pegasus Yayınları · 20151,998 okunma
272 syf.
10/10 puan verdi
·
7 saatte okudu
Yorumumun tamamı için ---> rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2015/07/amy-eng... Genelde karakterlere alışana ve onları sevene kadar kitabı okurken bir süre zorlanırım ancak bu kitapta hiç öyle bir şey yaşamadım, çünkü kitabı okumaya başlar başlamaz Ivy'yi ve Bishop'u çok sevdim. Bishop ya! Tatlılığın, iyi kalpliliğin diğer adı resmen. İnsan nasıl öldürebilir ki onu? Yazar gerçekten karakterlerin uyumu konusunda muhteşem bir iş çıkarmış. Şu anda tanıdığın en uyumlu çift hangisi diye sorsanız Bishop ve Ivy derdim büyük ihtimalle. Yalnız kitaba başlar başlamaz distopya türünden olması sebebiyle belki de, bana Eşleşme'yi hatırlattı ve hikaye ilerledikçe fark ettim ki evlilik sistemiyle falan cidden çok benziyor. Bu beni rahatsız etmedi ama kitabın eksik olarak gördüğüm tek tarafı betimlemelerde biraz sıkıntılar var gibiydi, çünkü ciddi anlamda yaşadıkları toplumu, çevreyi tam olarak kafamda canlandıramadım. Yine de kitap muhteşemdiiiiii ve o nasıl bir finaldi öyleeee? Ivy sen naptın kızıım? Amy, kitap öyle bir yerde biter mi? Yazarların kitapların sonunu bu kadar heyecanlı bitirip okuyucuya eziyet etmeleri kesinlikle yasaklanmalı!!! Nasıl bekleyeceğiz biz şimdi??
Kurucunun Kızı
Kurucunun KızıAmy Engel · Yabancı Yayınevi · 20153,166 okunma
368 syf.
7/10 puan verdi
Yorumumun tamamı için ---> rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2015/07/jamie-m... Bir kitap başından sonuna kadar ortalama bir halde ilerleyip son cümlesiyle şoka sokabilirmi? Tüyleri diken diken edebilirmi? Edebiliyormuş. Buradan benim gibi kitabın başını görmeden son sayfasını okuyanlara sesleniyorum. Spoiler'in en büyüğünü yemek istemiyorsanız kesinlikle kitabın sonuna bakmayın!! Daha öncesinden Tatlı Sır'ın sonundaki 'sır' konusunda tüyo aldığım için kendime hakim oldum ve kitabın sonunu okumadım yoksa bütün sürprizi kaçacakmış. Yalnız yazarın hakkını vermek gerekir ki ben bunu otursam sabahlara kadar düşünsem böyle bir şey çıkacağı aklıma gelmezdi. Ne teoriler ürettim halbuki kendi kendime, yakınından bile geçememişim.
Tatlı Sır
Tatlı SırJamie McGuire · Yabancı · 2014334 okunma
400 syf.
7/10 puan verdi
Yorumumun tamamı için ---> rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2015/06/nalini-... Kitapta çoğunlukla tanıdığımız türler karşılıyor yine bizi; vampirler, melekler, vampir avcıları... Bir çoğunuz belki artık bunlar sıktı diyor olabilirsiniz ama hayır, ön yargılı olmayın :) Çünkü yazarımız her ne kadar vampirler ve meleklerle ilgili dişe dokunur bir numara çekmemiş de olsa vampir ve melekliğin arası diyebileceğim Kan Melekleri'ni yaratmış. Ayrıca kitabın bir kaç değişik yönü daha var ki bu kitaptaki melekler ve vampirler insanlardan saklanmak zorunda değil. Gayet rahat bir şekilde kocaman kanatlarıyla gökyüzünde rahatça uçabiliyorlar ve bana göre en önemli farklılık yazarımızın yaratmış olduğu dünya bir çeşit hiyerarşiyle yönetiliyor. Dünya baş melekler tarafından bölünmüş durumda ve her baş melek kendi bölgesinin kralı gibi bir şey. Ve bunlarda bizi tatmin edecek derecede bana göre. Yalnız kitabın hemen hemen yarısına kadar pek böyle vurdulu kırdılı olaylar yok, yazarımız Elena ve başmelek Raphael arasında ki çatışmaya biraz fazlaca yer vermiş olsa da sonuna doğru bu açığı kapatmayı başarıyor. Sonunda da şaşırtıcı bir sürpriz saklı bizim için.
Meleklerin Kanı
Meleklerin KanıNalini Singh · Yabancı Yayınları · 2015805 okunma
182 syf.
8/10 puan verdi
Yorumumun tamamı için ----> rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2015/06/neil-ga... Öncelikle Yolun Sonundaki Okyanus beni gerçekten şaşırtan bir kitap oldu çünkü son zamanlarda çok fazla fantastik okuduğuma karar verip, biraz ara vermek adına pek sevmesem de polisiye/korku/gerilim tarzı bir şeyler okumak istemiştim ve kitabı da bu niyetle elime aldım ancak başladıktan sonrası güzel bir sürpriz oldu benim için, iyi ki de olmuş. Sonuç olarak yine bir fantastik okumuş oldum ama değdi doğrusu. Yalnız kitabı okuduktan sonra çoğu kitapta yaşadığım ben bunu daha önce nasıl okumadım? Nasıl okumam? triplerine girdim. Keşke beğeneceğimiz kitapları önceden anlayabilecek yeteneğimiz olsaydı. Ne güzel olurdu dimi? Hiç boşa zaman kaybetmezdik.
Yolun Sonundaki Okyanus
Yolun Sonundaki OkyanusNeil Gaiman · İthaki Yayınları · 20131,447 okunma
320 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı bitirdikten sonra fark ediyorum ki aynı hikayeyi John Green'den başkası yazmış olsaydı katlanılmaz olabilirdi belki de. Çünkü kitapta tek bir konu işlenmiş ve sonuna kadar aklınızda tek bir soru oluyor. Margo nerede? Ancak John Green'in farkının burada olduğunu düşünüyorum. Sizi okumaya ikna etmesi için çok farklı kurgulara ihtiyacı yok. Yarattığı karakterleri, sade ancak zekice oluşturulmuş diyaloglarıyla, tek bir konu üzerinden bile kitabın sonuna kadar merakınızı canlı tutmayı başarıyor. Artık sonlara doğru o kadar heyecanlanmıştım ki ne olacak diye kalbim küt küt atıyordu resmen. Yorumumun tamamı için rapunzelinkulesinden.blogspot.com.tr/2015/06/john-gr...
Kağıttan Kentler
Kağıttan KentlerJohn Green · Pegasus Yayınları · 20133,291 okunma
Reklam
424 syf.
7/10 puan verdi
Kitap aslında Afganistan'ın küçük bir köyü Şadbağ'da yaşayan Peri ve Abdullah'ın hikayeleri olarak görünse de tam olarak öyle değil, çünkü kitapta çok fazla karakter var ve yazarımız karakterleri kısaca tanıtmak yerine uzun uzun karakter detaylarına girmiş (bir çoğuda gereksiz olarak) ve tek bir hikaye değil, "hikayeler bütünü" çıkmış ortaya. Tam kendinizi olayların akışına kaptırmış, karaktere ısınmaya başlamışken hoop! yazarımız orada kesip bambaşka bir hikayeye geçiş yapmış. Bu yüzden geri çekilip hikayeye geniş bir pencereden bakıp genel bir yorum yapabilmek mümkün değil. Aslında ilk başta bu durum hoşuma gittiyse de bir yerden sonra her şey o kadar karıştı ki kimi, neyi okuduğumu bilemedim ve sürekli geri dönüp hatırlamak zorunda kaldım.
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 202234,8bin okunma