Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Basra şehri Fırat ile Dicle'nin sahilindedir. Orada, Mağrib şehirlerinden Vadi-i Sela ve sairede olduğu gibi, med ve cezir olur. Bahr-ı Faris (Basra Körfezi) 'ten çıkan suyu tuzlu haliç şehre on mil uzaklıktadır. Med esnasında tuzlu su tatlı suya ve cezir zamanında ise tatlı su tuzlu suya galebe çalar. Basralılar evlerine bu sudan aldıklarından suları deniz suyu gibidir, denilir.
Sayfa 143 - Yeni Şafak Kültür Armağanı Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Basra
Basralılar cuma namazını yukarıda bahsi geçen Hazret-i Ali mescidinde eda ederler. Bundan sonra mescidin kapısı kapatılarak yalnız cuma günleri oraya gelirler. Bu mescid en güzel camilerden biridir. Hazret-i Osman'ın şehit edildiği sırada okumakta olduğu Mushaf-ı Şerif orada olup, "feseyekfikühumullah ve huvessemiulalim" ayet-i kerimesinin bulunduğu sahifede kan lekesi görülmektedir.
Sayfa 142 - Yeni Şafak Kültür Armağanı Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Reklam
Mısır, Şam ve Irak halkı kandil ve mum yakmak hususunda birbirlerine karşı övünürler ise de, daima Şamlılar önde gider.
Sayfa 131 - YENİŞAFAK KÜLTÜR ARMAĞANI Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Kalpleri incelttiler, gözleri yaşarttılar.
Allah'ın sevgisini kaybetmekten korkan iyi bir insandır.
Bizi Beyt-i azîmi ziyâret şerefine nâil ve Halil İbrahim AS davetine icabet edenler arasına dahil eden ve Kâbe-i Şerif, Mescîd-i azîm ve Hacer-i kerîmi müşâhede ile mesrûr eden Cenab-ı Hakk'a hamd-û senâlar olsun!
Sayfa 107 - YENİŞAFAK KÜLTÜR ARMAĞANI Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Reklam
Halk, her gün sabah namazını müteakip, orada toplanarak Kur'an-ı Kerîm'in yedide birini okur. İkindi namazından sonra da Kıraat-ı Kevseriye için toplanarak Kevser suresinden Kur'an'ın sonuna kadarki bölümü okurlar.
Sayfa 79 - YENİŞAFAK KÜLTÜR ARMAĞANI Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
"Allah yolunda ilk cinnet getiren ben olayım"
Câminin yerinde önceden bir kilise vardı; ancak Müslümanlar Dımaşkı fethettiklerinde Halid bin Velid (RA) bir tarafından kılıç zoru ile girerek kilisenin yarısına sahip oldu. Ebû Ubeyde bin Cerrâh da (RA) batı yönünden barış yoluyla girerek diğer yarısını ele geçirdi. Müslümanlar kilisenin zorla ele geçirilen yarısını mescit yapıp, sulhen alınan diğer yarısını olduğu gibi kilise halinde bıraktı. Velid, kiliseyi de ona ekleyerek mesciti genişletmek istediği zaman, karşılığında her ne talep edilirse vereceğini söyleyerek, Rûmlara kilisenin satılmasını teklif etti. Rümların rıza göstermemeleri üzerine Velid binayı cebren ellerinden aldı. Hıristiyanlar bu kiliseyi yıkanın cinnet getirip aklını yitireceğine inanırlardı. Bu ürkütücü iddia Velid'e iletildiğinde "Allah yolunda ilk cinnet getiren ben olayım" diyerek eline baltayı aldı ve bizzat yıkmaya başladı. Müslümanlar bunu görünce kiliseyi yıkmakta birbirleriyle yarış ettiler. Cenab-ı Hak Rümlar'ın inancını tekzip etti.
Sayfa 77 - Yeni Şafak Kültür Armağanı, Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Dımaşk
Dört yanından her nereye bakılsa gözün görebildiği kadar olgunlaşmış meyve görülür. "Eğer cennet yeryüzünde ise, bu yerin Dımaşk olduğuna hiç şüphe yoktur. Ama eğer semāda ise, Dimaşk şan ve şeref yönünden onunla yine de yarışır ve güzellikte müsavi olur" diyen ne kadar da doğru söylemiştir.
Sayfa 76 - Yeni Şafak Kültür Armağanı l, Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Baalbek
Anılan beldede ismine nisbetle bir şurup yapılır ki bu bir tür şıra olup üzümden mamûldur. Halk, aynı zamanda buna özel bir toz katarak gerektiğinde şırayı dondurur. O zaman şıra, içinde bulunduğu kap kırılıp bir kütle olarak çıkarılır. Bundan helva yapılarak içine fıstık ve badem konulur. Bu helvaya "mülebbin" ya da "celd-i feres" gibi isimler verilmektedir.
Sayfa 75 - Yeni Şafak Kültür Armağanı, Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Reklam
Ebû Hüseyin b. Cübeyr, Halep'i şöyle tarif etmektedir:
"Haleb'in şan ve şöhreti yüksek ve adı her zaman cihanın dilinde gezer. Birçok hükümdarların sahip olmak arzusu ve hâiz olduğu özel mevki sebebiyle insanlara tesiri âşikârdır. Bunun yüzünden kimbilir kaç kez ölüm saçan ateşler yakıldı ve keskin kılıçlar sıyrıldı. Kalesinin metanet ve resaneti meşhur olup, yüksekliği görülmeğe değerdir. Müstahkem olduğu için kimse fethine cesaret edemediği gibi, istese de gücünün yetmeyeceği meydandadır. Etrafı yontma taştan yapılmış olup itidal üzere kurulmuştur. Ayakta kalmakta günler ve senelerle yarış etti. Devlet büyüklerinden ve halktan nice kimseleri öte âleme yolcu etti. Ümerai Hâmelaniyûn ile şairleri nerede? Hepsi bir bir yok oldular, ama bu kadim şehrin helâk olma zamanı ise henüz gelmedi. İşte Halep böyle farklı bir yerdir. Nice hükümdarlarını maziye gömmüş ve özel mevkii sebebiyle çağın nice vâlilerine meydan okumuştur."
Sayfa 66 - Yeni Şafak Kültür Armağanı, Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Diğer levhada ise Mısır'da nakkaş Muhammed bin Ebî Sehl'in sanat eseri olduğu söylenen, şu anlamdaki beytler yazılıdır: "Meskeni bağrım olan o vücûd-u nâzenini, arzuma rağmen, toprak ve taş arasına gömdüm. Ey İbn-i Fâtıma'nın, her biri parlayan bir yıldız olan imamların kızı Fâtıma'nın kabri! Ey kabir, sende ne kadar din, vera’, iffet, takva, hicâb ve hayâ gömülüdür!".
Sayfa 59 - Yeni Şafak Kültür Armağanı Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
"... şu kesin bir gerçek ki, Türk ve Tatar milletlerin nezdinde kadınlar çok itibar görüyor. onlar bir buyrultu yazdıklarında: 'sultanın ve hatunların emirleriyle' ifadesini mutlaka koyarlar! kadınların her biri bazı eyaletlerin idaresine ortaktır; büyük gelirlerin sahibidir. onlar hükümdarla beraber sefere çıkarlar, lakin kendi başlarına ayrı bir karargâhta beklerler..."
Sayfa 224Kitabı okudu
KUDÜS-İ ŞERİF
Sonra Beytül-Mukaddese (Kudüs) vâsıl olduk. Burası Peygamber Efendimizin (SAV) göğe çıktığı yerdir. Kudüs çok büyük bir yerleşim merkezi olup, binaları yontma taştan inşa edilmiştir. Faziletli Melik Selahaddin bin Eyyüp (Cenab-ı Hak İslâm'a ettiği hizmetlerin mükafatını versin) bu şehri fethettiği zaman, kale duvarlarından bir kısmını askeri nedenlerle ortadan kaldırttı. Ondan sonra gelen el-Melikü'z-Zahir (Baybars) Frankların zaptedip tahkim edecekleri korkusuyla kalan surları da yıktırdı. Kudüs'te önceden düzenli bir su şebekesi yoktu. Dımaşk Emîri Seyfeddin Tenkîz oraya halen mevcut olan suyu getirtti.
Sayfa 59 - Yeni Şafak Kültür Armağanı, Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
Mescid-i Yakîn
Diğer levhada ise Mısır'da nakkaş Muhammed bin Ebî Sehl'in sanat eseri olduğu söylenen, şu anlamdaki beytler yazılıdır: "Meskeni bağrım olan o vücûd-u nâzenini, arzuma rağmen, toprak ve taş arasına gömdüm. Ey İbn-i Fâtıma'nın, her biri parlayan bir yıldız olan imamların kızı Fâtıma'nın kabri! Ey kabir, sende ne kadar din, vera’, iffet, takva, hicâb ve hayâ gömülüdür!".
Sayfa 59 - Yeni Şafak Kültür Armağanı, Baskı İmaj, İlk Türkçe Baskı ve Çevirmeni, 1907 Muhammed Şerif Paşa Sultan V. Mehmet Reşatın KatibiKitabı okuyor
790 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.