Naci!.. Sen ve emsalin ölmediniz,bir iki kazma darbesiyle oyulmuş bir çukura gömülmediniz;siz büyük Türklüğün,Müslümanlığın sinesinde hürmet ve saygıyla yaşayacaksınız!
Elif Naci, Çallı'nın öğrencisi, Peyami Safa'nın da Vefa Lisesi'nden sınıf arkadaşıdır. Peyami bir resim yapar okulda. Resim öğretmenleri Şevket Dağ'dır. Peyami resimden on alır. Elif Naci'de altı. Ama edebiyat öğretmenleri İbrahim Necmi Dilmen de Elif Naci'ye on, Peyami'ye altı verir.
Elif Naci, Güzel Sanatlar Akademisi'ni bitirdikten sonra Çallı'nın kadehdaşı da olur. İçki de ondan aşağı kalmaz. Bir gün bir dostları şöyle der:
- Elif Naci'nin Çallı'nın öğrencisi olduğu belli. Maşallah iyi içiyor.
Çallı:
- Vallahi ben ona resim yapmasını öğrettim, o rakı içmesini öğrenmiş.
Hayat, hayat... Bir günde ne büyük değişimler gösteriyor. Biraz evvel mutluluğun zirvesine yükselmiş kimselerin biraz sonra talihsiz felaketlerin en alçak derecelerinde yüzdüğü görülür.
Şimdi beynimin içinde müthiş bir sinir çarpıntıları var. Gözlerimde cehennemî bir hararetle yanan öyle bir ateş var ki.. Kendimde insanlığı bu felaketlere uğratmak isteyen, her şeyi paralamak isteyen bir his görüyorum...
... Ve ben şimdi önümde ölülerle dolu geniş bir saha, arkamda artık bana görünmeyen bir hayal, bir rüya olan karanlık sahalardan başka bir şey görmüyorum.