Bakın! İlkbahar, çiçeklerle bezenmiş tarlalar, güneş, her sabah uyandırıldığında ötüşen kuşlar, bulutlar, ağaçlar, tabiat, özgürlük , hayat… Ne yazık ki artık bunların hiçbiri bana ait değil!
Ama bu çaresiz durumda bir an geliyor, saçının teliyle o zinciri bile kırabileceğine inanıyor insan.
Reklam
Her zaman süregeldiği gibi, “Aleme ibret olsun.” diyeceklerdir.
136 syf.
·
Puan vermedi
Victor Hugo’nun Greve Meydanı’ndan geçerken bir infaza rastlamasından sonra kaleme aldığı romanıdır. O dönemde idam cezasına karşı böyle bir kitap yazması cesaret işidir. Bir idam mahkumunun son altı haftasını kendi ağzından anlatıyor. İdama mahkum edildiğini öğrendiği andan itibaren ölüyor. Hayatın en küçük ayrıntılarını bile yitirdiğini düşünüyor, ailesine ve en çok da küçük kızına acıyor. Suçlu veya suçsuz, suçu her ne ise onun sadece bir insan olduğunu, duygu ve düşüncelerine eşlik ederek yaşıyorsunuz ve yaşadıklarınız da pek güzel şeyler değil. Çok çaresizsiniz aynı zamanda bir saç teliyle zincirini kırabilecek kadar umutlu. Ölümler sevinilecek şeyler değildir, her ne sebeple olursa olsun.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü
Bir İdam Mahkûmunun Son GünüVictor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023121,8bin okunma
Damarlarımdaki kan özgürce akıyor, kaslarım her istediğimi yerine getiriyor, uzun bir hayat için yaratılmış bedenim ve zihnim sağlıklı; evet, bütün bunlar doğru, yine de bir hastalığım, hem de insanların kendi elleriyle bulaştırdıkları ölümcül bir hastalığım var.
Her canlı gibi, ölüm karşısında onların da tek derdi hayatta kalmaktır. Çektikleri acı yaptıklarından pişman olduklarından değil ölecek olduklarındandır.
Reklam
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.