Lüther, incili Almancaya çevirdi , halk ibadetini ve dinini kendi dilinden anlayarak kavramış oluyordu . Bu durum halkta şuur ve idrak birleşmesini sağladı.
Hazinemiz boştu ama yürekler, ümitler ve yeni bir neslin heyecanı genişti.Hem işte bu şartlar içindeydi ki , yeni devlet,bütçesinin en sağlam yani %25 gelir kaynağı olan Aşar vergisini köylünün üstünden kaldırmış ve gelirini %25 daha eksiltmişti ki buna köylünün kendiside şaşırmıştı.
Avrupa’daki gelişmelere kulaklarını tıkayan tek ille Osmanlı’ydı . Fikri yetersizliğimiz bugün bile kendini göstermektedir
Montesquieu’nün kanunların ruhu ile kralların ilahi hukuku devre dışı kaldı , toplum sözleşmesinin içeriğinin hemen hemen hepsi insan hakları evrensel beyannamesine girdi
Lüther, incili Almancaya çevirdi , halk ibadetini ve dinini kendi dilinden anlayarak kavramış oluyordu . Bu durum halkta şuur ve idrak birleşmesini sağladı
Peygambere göre bilgi ve akıl , cehaletten ve nakilcilikten üstündü
Bir zaman geldi ki Romada köle sayısı roma vatandaşlarının sayısının üç katına dayandı
Yunanistan’da solon, darbeleri önlemek için meşhur kanunlarını yaptı
Daima insan vardı ve insan daima bir toplum yaratığıdı . toplumda doğumca da insanın insanla mücadelesi başladı çünkü ilk toplum çekirdeği ile beraber ilk menfaat hakimiyet boş olmak yahut baş eğmemem kavgaları da başlar kutsal kitaplarda bile insanın öyküsüne bir kavga ile girilir habille kabil’in ölüm kalım savaşı
Kölelik başlarda meşru görüşüyordu eflatun bile köleleri hakdışı bıraktı
Aristo’ya göre mantığın gayesi en iyi ve güzeli aramaktır
Menderes ve İnönü
Mesela 15 Kasım 1954'te ve Muhtar seçimleri konuşulurken, Menderes'in nutkundan şu sözleri verelim:
İsmet İnönü, kah melekane, kah peygamberane bir üslupla, kah profesyonel bir cani'nin soğukkanlılığı ile konuşuyor. Fakat İnönü'nün şu kürsüye çıkarak Demokrasiden bahsetmesi, sadece, ilahi adaletin tecellisinden ibarettir. Türk milletinin 1950'deki sillesi, dünkü müstebidi, bugün hürriyet müdafi yapıyor.
İnönü'nün yerinde müdahalesi, Menderes'e daha da ölçüyü kaybettiriyor:
Gözüme bak Paşa, gözüme bak !.. Senin yalancı şöhretinden çekinecek,
korkacak kimse yok burada !.. 1946'daki cinayetin cezasını çekeceksin...
Sayfa 246Kitabı okudu
İnönü ve Menderes
İnönü'den, Adnan Menderes hakkında hatırasını rica etmişimdir. Onu ve o günleri tabii hatırlar:
-Adnan Menderes Ziraat Vekili olabilir miydi Paşam?
-Elbette olabilirdi. Niçin olmasın? Ama, üzerinde duran olmadı işte...
Sayfa 233Kitabı okudu