Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Üvercinka
Birlikte misralar düsürüyoruz ama iyi ama kötü Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse degerlendiremez Bir misra daha söylesek sanki her sey düzelecek Iki adim daha atmiyoruz bizi tutuyorlar Böylece bizi bir kere daha tutup kursuna diziyorlar Zaten bizi her gün sabahtan aksama kadar kursuna diziyorlar Bütün kara parçalarinda Afrika dahil
Özgürlük, iki kere iki dört eder diyebilmektir. Buna izin verilirse, arkası gelir.
Sayfa 94 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Geçmiş olsun İzmir
BİR İZMİR HATIRASI 2008 yılı Mart ayı sonları. Sektörümüzle ilgili fuarı gezmek, bir kaç şahsi iş ve ziyaret amacıyla İzmir’e gitmiştim. Sabahın çok erken saatleri Basmane’ye indim. Bilenler bilir, o saatlerde orada aç köpekler çöp bidonları etrafındadır ve bir çok kişi korkar onlardan. Caddenin karşısına geçerken irice bir beyaz köpek ardımdan gelmeye başladı. Karşıya geçince durdum. Dönüp bakınca o da durdu. Gayri ihtiyari trafik yoğun olmasa da telaşlandım. "yolda durulmaz acele et" diyerek gelmesini işaret ettim. Sanki söylediğimi anlamış gibi hızlıca yanıma geldi. Hafifçe eğilip bir kaç kere başını okşadım. Hiç bir şey demeden arkamı dönüp Alsancak’a doğru yürümeye başladım. Yaklaşık iki kilometre yürüdüm deniz kıyısında bir banka oturdum. Arkamı dönünce köpeği yine gördüm. Bir kaç metre ötede yere uzanmış bana bakıyordu. Ama ne bakış. Gözlerindeki minnet ve mutluluğu görmemek mümkün değildi. Yakın olmasa da ilerdeki çocuktan bir gevrek aldım. Yarısını önüne koyup tekrar banka oturdum. Simidi yedikten sonra Köpeğe baktım. Öylece duruyordu simit. Anladım ki onun açlığı başkaydı. Uğur UKUT
Yaralı...
Artık hatirlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil. Aşk mı? Aramızda kaldı; içimizde değil… Yanlış aşkta doğru aranmaz. Ama yine de oku istiyorum. Cümlelerimde gizlenmiş duygudan ne anladığını benim nasıl yazdığım değil, senin nasıl okuduğun belirler. “Kör müydü gözlerin, nasıl göremedin” diye sordular senden sonra. Kör değildim. Ve hayatımda en çok iki kere parlamıştı gözlerim. Birincisi seni ilk gördüğüm, ikincisi giderken ardından baktığım gün. İlkinde aşkın ışığından, ikincisinde gözyaşlarımdan… O iki anın arasındaysa hep kapalıydı gözlerim. Aşkına inandığımdan. Kör değildim, sadece güvenmiştim! Not: Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün. Hadi topla seni benden. Kalbim seni uğurluyor. Al bu yara sende kalsın. Artık beni acıtmıyor.
Cep ve Ceket
İki eli cebinde bir insan ne kadar mesuttur. Bir kere bırakın saldırıyı, savunma pozisyonunda bile değildir.
Sayfa 65 - Eşik YayınlarıKitabı okudu
Kendi kendine, "Parti'ye göre, dünya düzdür", "Parti'ye göre, buz sudan ağırdır" diye önermelerde bulunuyor, sonra da kendini, bu savlara ters düşen görüşleri görmezlikten ya da anlamazlıktan gelmeye alıştırıyordu. Aslında hiç kolay değildi. Akıl yürütme ve doğaçlama konusunda çok güçlü olmayı gerektiriyordu. Örneğin, "iki kere iki beş eder" gibi bir önermenin ortaya çıkardığı aritmetik sorunlarını düşünsel olarak kavraması çok zordu. Bir yandan mantığı büyük bir incelikle kullanırken, bir yandan da en kaba mantık hatalarının ayırdına varmama konusunda çok yetenekli olmayı gerektiriyordu. Zekilik kadar aptallık da gerekliydi, ama aptalca davranmak da zekice davranmak kadar zordu.
Sayfa 314 - CAN YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.