Özverinin, karşılıksız sevginin, aşkın, sağduyunun ve aynı zamanda vahşetin, gözü dönmüşlüğün romanı "İki Şehrin Hikayesi". Sadece bazı kitaplarda yaşanan o hayattan kopuş ve kitaba kendini kaptırma, olayları içinde tekrar yaşamanın büyüsünü çok net bir şekilde hissettim. Her şey bir rüya gibiydi; aktarılan duyguların içinde kendimi buluşum, kitap bitince bir rüyadan uyanır gibi üzülmem ve geri kalan tüm düşünceler... 500 sayfa gerçek anlamda 500 sayfa olmaktan çıkıyor bu durumda.
Her okuyuşunuzda aklınızın bir köşesinden hep bir kere daha okumayı geçireceğiniz türden eğlenceli ve güzel kurgulanmış bir kitap.