Bu kitapla tanıdığım Âşık Ruhsatî 1836-1911 yılları arasında Sivas Kangal ilçesinin Deliktaş köyünde yaşamış. Hayatının tamamına yakınını köyünde geçirmiş bir halk ozanı. Şiirlerini hece vezniyle yazmış. Kullandığı kelimeler çoğunlukla Türkçe olmakla birlikte Arapça ve Farsçadan da faydalanmış. Bu kelimeler dönemine göre köyündeki insanların anlayabileceği kelimeler. Bizim anlamakta zorluk çekeceğimiz kelimeler için her sayfada açıklama yapılmış. Hakk Şairi olarak anılan Ruhsatî'nin dili sade olmakla birlikte şiirleri çoğunlukla Hakk'a ve Resulullah'a yöneliktir. Şiirlerini şahsen çok beğendim. Ketebe'nin "Türkçeyi Kuranlar" serisi tamamı okunmaya değer kitaplardan oluşuyor. Okumak iptiladır müptelalara, selam olsun!
Aşık RuhsatiAli Yılmaz · Ketebe Yayınları · 201813 okunma
Çoğumuzun yaşlanmak hakkında düşünmeye fırsatı olmaz. Bunun pek bir düşünülecek tarafı da yoktur bazılarımıza göre. Sevdiğimiz müziğin aniden hiçbir yerde dinlenmez olduğunu görerek anlarız bunu.
Bir katil cinayet işleyerek kendini tanrı yerine koyar, başkasının yaşayıp yaşamayacağına karar vermiş ve onu yaşatmak için onun yazgısını biçimlemistir. Havuzda boğulan birini kurtarmak, trafik kazası geçirmiş birine ilk yardım yapmak ya da intihar etmek üzere çatıya çıkmış birini tutmak aynı şeydir. Onu kurtarsanız da öldürseniz de yazgısının o andan sonrası sizin varliginizla şekillenir. Bu yüzden insanlar mağdur olanları severler ve mağdurları yukarılara taşırlar.
Bütün hayatlar kumar gibidir, basit bir bahis. Yazgıyla oynanan bir iki el kağıt. Kartları dağıtan kişinin de kimde ne olduğunu bilmediğinden blöf yaptığı bir oyun.
Bilim Kurgu ve alt türlerinde bizleri ne denli büyük hayal gücüne sahip olduğumuzu öykü seçkileri okuyarak görüyoruz. Geleceğin teknolojik ürünleri ve mimarisini kelimelerle çizerek bizlere o geleceğini resmini gösteren kalemlere sonsuz teşekkür ediyoruz.
Qualia (Şükrü Soydaş), Robofobik (Kubilayhan Yalçın), Asyalı Gülümseyiş (İlhan Deliktaş),