Dil olarak epey sade, duru, tertemiz olan bir sözcük diziminin en şaşaalı hali diyebileceğim cümlelerle karşı karşıya kaldım. Yabancı sözcük kullanımı, Farsî ve Arabî sözcük neredeyse yok; olanlar da dilimize yerleşmiş olan kalem gibi sözcükler. Durum o kadar asayiş berkemal!
M ? kim ki bu M? Bunu özellikle sorguladım. Karmaşık karakter isimleri
Bitirdikten sonra etkisinden kurtulamadığım, sürekli kafamda tarttığım, altını çizdiğim satırları tekrar tekrar okuduğum bir kitap oldu, Kafka Oteli. Yazar karekterlerin herbirini çok güzel analiz etmiş; hepsinin yalnızlığını ensenizde hissediyorsunuz. Mutluluk, yalnızlık, psikoloji ve hatta Tanrı hakkında derin, sağlam fikirleri var. Kafka Otelinde gerçek dışı bir dünyada, şöyle bulutların üstünde bir yerde konaklıyorsunuz. Yaşamdan ve kendinizden bir şeyler bulmanız mümkün ve bunlardan kopmanız da... Kitap bilmediğimiz bir Ankara'da geçiyor. Romanın tarzını tanımlayabileceğimiz bir sözcük bulamadım.
4 bölümden oluşuyor kitap;
-iskambil destesi
-unutkanlık yasası
-dayan minora
-fil kasesinde kıyamet böceği. İskambil destesini kafa karışıklığıyla atlattıktan sonra roman sizi içine hapsediyor, adeta sizinle nefes alıp vermeye başlıyor. Ve en sevdiğim kısmı Kafka'ya kocaman bir selam çakıyor. Dilerim ilk kitabı gibi nicelerini yazar, kalemine sağlık
Keyifli okumalar
Kafka Oteliİlhan Deliktaş · Bilgi Yayınevi · 201735 okunma
Cok güçlü bir kalem . Daha ilk satırlarda beni içine aldı . karakter analizleri çok güzel ve düşündürücü .. Altı çizili epey sayfam oldu. Kimi yerlerde ince zeka gerektiren detaylar, espriler ve göndermeler vardı .
Kalemine ve hayalgücüne sağlık!
Böyle kalemlerin daha cok yazmasını canı gönülden istiyorum.
Kafka Oteliİlhan Deliktaş · Bilgi Yayınevi · 201735 okunma
Bilim Kurgu ve alt türlerinde bizleri ne denli büyük hayal gücüne sahip olduğumuzu öykü seçkileri okuyarak görüyoruz. Geleceğin teknolojik ürünleri ve mimarisini kelimelerle çizerek bizlere o geleceğini resmini gösteren kalemlere sonsuz teşekkür ediyoruz.
Qualia (Şükrü Soydaş), Robofobik (Kubilayhan Yalçın), Asyalı Gülümseyiş (İlhan Deliktaş),
Yazmak, ona göre kendi kuyusunda suların yükselip onu kapağa kadar taşımasını ummak gibiydi. Fakat biliyordu ki çoğunlukla sular yükselmez, dipteki neme parmaklarını sürterek susuzluğunu giderirdi kuyudaki ve ona göre yazar olmak buydu.
Sayfa 133 - Bilgi Yayınevi, 2017, I.BasımKitabı okudu