Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
sana darılamıyorum, içim kırılmıyor sana. sadece kanıyor yüreğim oluk oluk. içimin kalabalık kelimeleri yetmiyor hasretini anlatmaya uykuya dalmadan önce, hâlâ son düşündüğüm, ve uyandığında ilk aklıma düşenimsin.
Defterimden birkaç yazı
Bazen insan yazmak istiyor. Artık yazmak, okumak, çizmek, oynamak her şey elektronik. O yüzden yazmayı, okumayı ve eskisi gibi oyun oynamayı özledim. Küçükken okulda hoca söyler biz yazardık, ellerimizde derman kalmazdı. Yazmak güzel bir eylem ama ders notu yazmaktan nefret ederdim ki hala daha sevdiğim söylenemez. Ben herkesin yazması gerektiğini düşünüyorum. Ellerimizin kalem tutmayı unutmaması gerekiyor. Halbuki yazmamız gereken çok şey var. Hiçbirimiz yazar değiliz belki ama hepimiz kendi hayatımızda başrole sahibiz. Şu an bile yazarken ellerimin ağrıdığını hissediyorum. O kadar unutmuşuz ki yazmayı, kalem tutmayı… En son ne zaman elinize bir kalem kağıt alıp duygu ve düşüncelerinizi yazdınız ? Bahse varım çoğumuzun ilk uçurtma uçurduğu zaman kadar olmuştur. Sahiden neden uçurtma uçurmuyoruz ? Ben en son 8 yaşında uçurdum. Bunun bir yaşı mı var ? Varsa eğer bunu kim belirledi ? Eğer böyle bir kural yoksa neden bunca zaman bir kez olsun uçurtma uçurmadık ? Bilmiyoruz… Hepimizin bir hayatı var. Dinimiz, kültürümüz, ailemiz, arkadaşlarımız, sorumluluklarımız var. Yaşıyor ve nefes alıyorken hepimizin yazacağı muhakkak çok şey vardır. Kiminin mutluluk dolu, kiminin hüzün dolu, kiminin hayallerle dolu…
Reklam
"Kim bilir ne gibi sebeplerle tesadüf bizi birleştirdi. Sen beni sevdiğini söyledin, ben buna inandım. Ben de seni seviyordum... Hem nasıl seviyordum... Hislerimde bugün de bir değişiklik yok. Fakat niçin seviyordum, işte bunu bulamadım ve beni düşündüren, seninle olan hayatımızın devamından şüphe ettiren bu oldu. Seni niçin sevdiğimi bir türlü bilmiyordum. Huylarını, yaptığın işleri, beğenmiyordum demeyeyim, fakat anlamıyordum. Sen de benim birçok şeylerimi anlamadığını inkâr edemezsin. Böyle olduğu halde nasıl garip bir kuvvet bizi birbirimize bu kadar sağlam bağlamıştı? İlk andan itibaren tamamıyla başka dünyaların insanları olduğumuzu anladığım halde beni burada tutan ve seni gördüğüm zaman içimi sevinçle dolduran neydi? Acaba şu senin her zaman bahsettiğin ve her hareketinin kabahatini kendisine yüklediğin şeytan mı? Son günlerde ben de bundan korkmaya başladım. Şimdiye kadar daima, düşünüp doğru bulduğum şeyleri yapmaya alışmıştım... Bu sefer hiçbir doğru ve akıllıca tarafını bulamadığım bu hayata beni bağlayan kuvvetin, içimde saklı bir şeytan olması sahiden mümkündü."
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki Şeytan
Bidünyakitap a kimler gelecek ?
bidünyakitapgrubu
bidünyakitapgrubu
'na söyleşiye gelecek yazarları toplu olarak yazmak istedim: Tarihsel kurgu korku, gerilim alanında öncü isim olan
Mehmet Berk Yaltırık
Mehmet Berk Yaltırık
, Kambur adlı romanıyla çok ses getiren, 1000kitap uygulamasında neredeyse hiç kimsenin olumsuz eleştiri yapmadığı, yakın zamanda İletişim yayınlarına da transfer olan
Esra Kahya
Esra Kahya
, Yozgat Blues, Uzak
BİR DAKİKA
Dış kapıdan çıktım. Sokağa adım atınca Gizli Yüz'ü biraz düşündüm. Bu filmleri böyle anlaşılmaz ve soğuk yapan şeyler nedir? Yönetmenin kendisi ile olan mesafesi nedir acaba... Aklıma Gülgün Hanım'ın "Zuhal Olcay soğuk birisi" deyişi geldi. "Parçalarını severim ama." Parçalarını düşündüm. "Dün gece hiç
.... Adalet ezilenler için bir tuzaktır Bu başlığı atarken bir avukat olarak biraz gerildiğimi itiraf etmeliyim. Zira adalet gibi insanlığın “yakıcı” taleplerinden birini böylesi bir önermenin konusu etmek, hele de bunu adaletle doğrudan ilişkili bir mesleğin üyesi olarak yapmak nereden bakarsanız bakın oldukça iddialı. Tabii bu iddianın
Reklam
Din meselesinin özüne dair…
Bir; Pagan Dinler. İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler. Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
Alıntı
"Onun değerini ve hayatınızda kapladığı yeri anlamanız için onunla birlikteyken yaptıklarınıza değil onsuz ne halde olduğunuza bakmanız gerekir. O komik bir şey gördüğünüzde ya da okuduğunuz zaman paylaşmak istediğiniz ilk kişidir veya gözleriniz ıslandığı zaman telefon rehberinizde adını aradığınız ilk kişidir. Belki kimi zaman içinizden kendi kendinize konuşurken aslında ona bir şeyler anlatıyorsunuzdur ama eğer arayamıyorsanız, yazamıyorsanız hatta yüzünü bile göremiyorsanız ya o artık çok uzaklarda bir yerlerdedir ya da ona veda etme şansınız hiçbir zaman olmamıştır veya sizden nefret ederek gitmiştir. Size karşı anılarını çöpe atmış ve son sözler asla söylenmemiş olarak yarım kalmıştır ya da belki de söyleyecek bir sözünüz olmasa bile ona tek bir kez ve son kez sarılamamışsınızdır. İşte bu tam olarak yarım kalmışlık hissidir, bitmemiş yarım kalmış hikayeler insanın canını fazlasıyla acıtır… Bazen her şey yolunda giderken hatta mutluyken bile bunu düşünürsünüz çünkü hayatın bize öğrettiği gerçek şudur her güzel şeyin bir sonu vardır. Bu düşünceyi aklınıza getirmemeye çalışsanız bile bilinçaltınızda hep bu vardır ve bazen vaktin yaklaştığını anlarsınız, kendinizi buna hazırlamaya çalışırsınız ama ne kadar çalışsanız bile sizden gitmek isteyen birini asla yanınızda tutamazsınız. Yapmanız gereken onsuzken bile ona layık olmanız ve sevginize sahip çıkmanız olmalıdır ve o çiçek sizin toprağınızda olmasa bile o çiçeği uzaktan severek kendi toprağınızda büyütmesini bilmelisiniz." -afsun
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.