Ne diyeceğimi bilmiyorum; bu kitap bana çok şey hissettirdi, ama tam olarak açıklayamıyorum, çünkü tam olarak ne hissettiğimi ben de bilmiyorum, sadece yoğunluğunu biliyorum. Kitapların içine girmekte zorlanıyorum ben normalde, okuyucu olduğumu unutup, bu dünyadan kopup, o dünyada var olmakta... ama bu kitap bana bunu verdi. 'Okumayı sevdiren bir kitap' diye tanımlayabilirim bu kitabı, ama tabii bu kişisel bir görüş. Ama şunu da söylemeliyim ki, yer yer çok da üzdü, hatta çoğunlukla üzdü bu kitap beni. Ama yine de okuduğum için çok mutluyum. Yavaş yavaş, sindire sindire, yaşaya yaşaya, düşüne düşüne, altını çize çize okuduğum için. Benim için özel bir kitap olarak kalacak kesinlikle. Fakat şimdi mutlu kitaplar okuma vakti, zira bu kitabın etkisinde çok kaldım sanırım... Fazla kişisel bir 'inceleme' olmuş gibi o yüzden 1-2 cümle daha eklemek istedim. Yazarın betimlemelerini çok ilginç, çok değişik, ama çok da yerinde buldum. Ve insan duyguları üzerine çok spesifik gözlemlemeler yaptığını düşündüm yazarın, çünkü kendi kendime düşündüğüm fakat kimseye anlatmadığım, kimsenin de anlattığını duymadığım düşüncelerle, hislerle karşılaştım kitapta, bu da demek ki bunlar çok insani şeylermiş, başkalarının da içinden geçiyormuş dedirtti. Kesinlikle depresif ve kasvetli bir kitap. Ve ben çok etkilendim.