Bilmek dünyanın kolay işi artık, çağımız o meseleyi bilim ve teknikle çözüyor, şimdi insanlar hissetmenin sırrına ermek ihtiyacında.
Her yandan yardım isteyen çığlıkların geldiği bu tür sahnelere fazlasıyla tanık olmak, insanın kalbini taşa çeviriyordu.
Okur Takip Önerileri
Zalime boyun eğmek ancak alçakların işidir.Alcaklar belki daha uzun yaşarlar ama kötülüğe boyun eğmeyen bir insanın onurlu hayatının yanında son derece yavan bir ömür sürerler.
Yolculukların en çilelisi aşk için yapılandır.Ve zorluk ne kadar artarsa aşk o kadar kıymete biner, o kadar anlam kazanır, o kadar vazgeçilmez bir hal alır...
Herkes kendi talihinin mimarıdır.
Yalan bana acı çektirir, midemi bulandırır, sanki çürük bir şeyi ısırmışım gibi gelir.
Avrupa'da belirli ahlak ve görgü kuralları çerçevesinde yaşayan bireylerin, bu çerçeve ortadan kalktığı zaman canavarlaşması, her türlü kötülüğü kendine hak görmeye başlaması,yabancı ve güçsüz gördüğü insanların yaşamlarını hiçe saymasıydı söz konusu olan.
Adam o sırada insan selinin kargaşası içinde orada kadından başkası yokmuş gibi hissediyordu.
Birbirine paralel iki insanlık vardır.Biri ışık içinde yaşar ama gölge yapar.Digeri ise gölgede yaşar ama ışık taşır.
Yazmak iyidir ama düşünmek daha iyi; akıllılık iyidir ama sabretmek daha iyi.
Değişimin ve değişime gereksinimin olmadığı yerde akıl da yoktur.
Güven içindeki enerjinin kaderi hep bu olmuştur;sanata ve erotizme alışır, ardından bitkinlik,sonunda çürüme gelir.
Kitapların kendi kaderleri vardır.
Gençlik,meyvesi aşk olan bir çiçektir.Onu yavaşça olgunlaştığını gördükten sonra toplayan bahçıvan ne mutludur.
İnsanın böyle kolayca mutlu olabileceğine inanamıyorum.Mutluluk o büyülü adalarda kapılarını ejderhaların koruduğu saraylara benzer adeta.
Bir tüy,bir mürekkep hokkası ve bir kağıt beni her zaman bir kılıçtan ya da tabancadan daha çok korkutmuştur.
Bir yıl geçti,yeni bir yıl daha geçecek ve bu da geçen yıl gibi bir yığın sürprizle dolu olacak.Demek ki öğrenmeye boyun eğmek gerekiyormuş.
Evliliğe dair;
Birbirinizin tasını doldurun ama aynı tastan içmeyin.Birbinize ekmeğinizden verin ama aynı somundan yemeyin.Şarkı söyleyip dans edin birlikte, eğlenin ama yalnız başınıza olun ikiniz de.
Birbirinizi sevin ama aşkı pranga eylemeyin: Bırakın ruhlarınızın kıyıları arasında dalgalanan bir deniz olsun aşk.
Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi.Hem besler, büyütür hem budar sizi.
Aşk sizi çağırdığı zaman,onu izleyin.Yolları Zorlu ve dik olsa da...
Gerçekten asılırsa ölürdü ve her şey biterdi.Ancak kişi asılma hazırlıklarına tanıklık etmek zorunda bırakılırsa ve ilmik gözünün önünde sallanırken bağışladığını öğrenirse, yaşamı boyunca bunun acısını çekebilir.
Sabırsızlıkla beklenen mektuplar insan evde yokken gelir her zaman.
Ruh kadar bedeni de beden kadar giysileri de yıpratan heyecanlardır.
Mutlulukla uyuşmayan tek şey sanat değil,bilim de uyuşmuyor.
Sayfa 224Kitabı okudu
Hiç kimse hiçbir zaman Tanrıyı görmüş değildir.Ama birbirimizi seversek Tanrı içimizde yaşar , sevgisi içimizde yetkinleşmiş olur.
İsterseniz kütüphanelerinizi kilitleyin ama zihnimin özgürlüğünü kilitleyebileceginiz hiçbir kapı,kilit, sürgü yoktur
Sayfa 108Kitabı okudu
