"Sevmeyi özledim biliyor musunuz? Kayıtsız şartsız bir gülüşü. Bir doğruya sevinmekten çok bir saçmalığa gülümseyebilen hoşgörüyü. 'Nerde kaldın' ayazını değil, 'hoş geldin' iyiliğini. Hiçbir şeyle yatışmayan yürek telaşını. Kapı zilleriyle telefonlar arasında tükenmeyi... Kendimi severek yürümeyi kalabalıkta. 'Göğe bakma duraklarını' özledim... Yumruk kadar bir yüreğe dünyayı sığdırma hünerini..."