Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.36.38
Zilan
Zilan
@imagine
İnsan en başından beri tanrı değil miydi zaten. Hatta o kadar kudretliydi ki kendi tanrılarını bile o yarattı.
Hacettepe Üniversitesi
Ankara
6 Aralık 2002
59 okur puanı
Aralık 2017 tarihinde katıldı
224 syf.
7/10 puan verdi
Bu Haruki Murakami'den okuduğum yedinci kitap. Aslında bu kitaba başlamayı düşünmüyordum çünkü çok fazla Murakami okuyunca yazardan sıkılmaya başladığım fark ettim. Murakami her ne kadar iyi bir yazar olsa da kendini tekrarlayan yönleri olduğunu düşünüyorum. Neyse konumuz Sputnik Sevgilim bu yüzden ondan devam ediyorum. Kitabı çok beğendim. Murakami'nin sade bir dili var ve zamanınız da varsa bir çırpıda okuyabiliyorsunuz. Başta ana karakterimiz Sumire'yi tanıyoruz kitapta. Sumire yazar olmak isteyen, çok fazla kitap okuyan deli dolu bir kız. Bir de ona aşık olan en yakın arkadaşı var ve tabii ki Myu. Japonya'da başlayıp Yunanistan'a kadar giden bu roman ucu açık bitiyor her Murakami romanında olduğu gibi. Aşk, fantastik, mistik... Nasıl tanımlarsanız tanımlayın. Bu roman hepsinin karışımı. Okumanızı öneririm.
384 syf.
9/10 puan verdi
"Biz iki bacaklı rahimleriz, hepsi bu."
Kitabı tanımlayabilecek en kısa ve öz cümle bu sanırım. Herkesin okuması gerekiyor bu kitabı. Herkesin. Anlatılan dünya öyle kötü ve yakın bir gelecek ki insanı korkutuyor. Benim çok beğendiğim bir kitap oldu. Sadece yazarın üslubu kitap boyunca okurken biraz sıkıntı yarattı. Onun dışında kesinlikle tavsiye ediyorum. Okuyun, okutun.
208 syf.
10/10 puan verdi
Kitap çoğunlukla 68 kuşağından kadınların siyasete giriş süreçlerini ve hapishane anılarını anlatıyor. Bir fotoğraftan yola çıkarak oluşturulan bu kitap çok akıcı ve sade bir dille yazılmış. Zaten kitap röportajlardan oluşuyor. Olaylarla birinci dereceden ilgisi olanlar çok az. Diğerleri genellikle eşlerinin eve getirdiği devrimcileri saklamakla suçlanıyor. Ayrıca o zamanki kanlı pazar gibi olaylara da detaylı olarak yer vermiş. Ben çok beğendim. Kesinlikle okuyun.
Okur Takip Önerileri
306 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın uyarlandığı diziyi tesadüf eseri bir sitede görüp konusu da ilgimi çekince hemen başlamıştım. Diziyi bitirdikten sonra hakkındaki yorumları okudum ve bir kitabı da olduğunu gördüm ama kitaba başlamadım. Ta ki sınavlar başlayıp stres atacak bir kitap arayana kadar. Kitap hakkında bilgim olduğu halde yine de sıkılmadan okudum. Sadece sonlara doğru biraz sıktı ama yine de yarıda bırakma gibi bir huyum olmadığı için devam ettim ve bitirdim. Evet kitap güzeldi ama bence biraz zorlama olmuş çünkü bir insanın 10-15 yıl içinde yaşayabileceği her şey Hannah'ın başına 2-3 yıl içinde geliyor. Ayrıca dizide diğer karakterlerin ne hissettiğini de görebiliyordum fakat burada sadece Clay biraz Tony ve çok az da Marcus'un düşüncelerine şahit oluyoruz. Kitap güzel miydi? Evet güzeldi. Peki yine okur muyum? Hayır okumam. Kitabı okumaya başladığım andan itibaren çok depresif bir havaya girdim. Belki de yanlış bir zamanda okuduğum içindir. Kitabın dili akıcı ve sade iki üç günde bitirilebilir. Herkese keyifli okumalar. :)
576 syf.
10/10 puan verdi
İlk incelemem olacak.
Bu kitabı uzun zamandır merak ediyordum ve sonunda okuyabildim. Şirin Cemgil gerçekten çok güçlü bir kadın.68 kuşağının kadın devrimcilerinden ve FKF kurucularından. Sanatın her dalına meraklı özellikle de tiyatroya.Kendini elinden geldiğince her konuda geliştirmiş ve hep devrimci mücadelenin içinde kalmış biri. Bu kitabı sadece Sinan Cemgil'e yazılmış bir kitap olduğunu düşünerek aldım ama yanılmışım, iyiki de yanılmışım. Evet Sinan Cemgil'i anlatıyor fakat sadece onu anlatmıyor.Kitabın çoğu yerinde kendi otobiyografisini de katmış,o kuşaktan arkadaşlarını anlatmış, Sinan Cemgil ile olan mektuplarını yazmış yani bir nevi içini dökmüş. Onun acısını o kadar derinden hissettimki... İşkence görmüş, siyasi sürgün olarak yurt dışına çıkmış ama asla davasından vazgecmemis. Oğluna sımsıkı tutunmuş ve acılarını içine gömmüş. Kitap akıcıydı ama sade ya da düz bir anlatımı yoktu. Kitabı bitirdiğimde biraz eksik hissettim çünkü Şirin Cemgil kitabı bitiremeden göçtü bu dünyadan. Zaten bunun için adı da bitmemiş yazılar. İncelemem burada bitiyor. Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum. Okuyun, okutun efendim.
Ek: Kitapta en çok şaşırdığım noktalardan biri Şirin Cemgil ile Mahir Çayan'ın dostluğuydu. Yanlış hatırlamıyorsam ikisi de FKF kurucularından yani arkadaş olmalarını bekliyordum ama dost gibi olduklarını bilmiyordum. Mahir Çayan'ı da biraz anlatmış kitapta.
