Erdemli olmak , insan kalmak din, dil , ırk , mezheple alakalı değil Allah aşkına bu hastalıklı gorusu bırakın , bu hastalık Almanlara Hitler ,İtalyanlara Musolini , Japonlara militarizm imp hirosima nagazaki ye mal oldu , şuan Ortadoğu da bu hastalık yüzünden savaşta , bana kimse diğer toplumlar boktan Türkler mübarek demesin , bende ona Alman polisini rüşvete alıştıran Japon mu derim . İnsan takvasi erdem dedir din ,dil ,ırk ,mezhep değil.Rasyonel olarak sosyal bilimler matematik gibi değildir ,iki +iki =Dört genel bir kabuldur ;lakin sosyal bilimler de böyle değildir birçok değişken söz konusudur ,sosyal bilimlerde tüm genellemeler o toplumu felakete götürür tarihte böyledir . Tüm Japonlar maymun tüm Amerikalılar kutsal gibi bu sakat bir görüştür hastalıklıdir.
--- YILDIRIM BAYEZİD HAN İstanbul'u 1391 yılından itibaren Uzun kuşatmalar altına aldı.
▪Osmanlıların 1396 da Şile kalesini Fetih etmeleri ile Bizans'ın Anadoludaki varlığı sona erdi.
▪Yıldırım Bayezid Han 1398 yılında Boğazın Anadolu tarafında Anadolu Hisarını (Güzelce Hisar) ve Marmara Denizinin Avrupa kıyılarına Büyük ve Küçük çekmece Kalelerini yaptırarak Bizas'a ulaşan Deniz yollarınıda kontrol altına almaya çalıştı.
▪Osmanlılar Ayrıca Galata kulesinin sağındaki tepeye yerleşerek Pera Cenevizlilerini de denetlemeye başladılar.
--- Bizans İmp. 7. loannes'in Bizans tahtı üzerindeki Hukukunu Fransa Kralı 6. Charles'e satmaya çalıştığı günlerde Mareşal Boucicaut , Fransız, Venedik ve Ceneviz gemilerinden oluşan bir filo ile Konstantiniyye (İstanbulun) yardımına geldi. Bu yardım birliği Bizans için bir umut olsada birkaç Türk gemisi yakmak ve İzmit körfezi yakınlarında talanlarda bulunmaktan başka birşey yapamadı.
▪Uzun kuşatmaların ardından Osmanlı askerleri her an Şehre girmeye hazırlanıyordu. Ancak 1400 yılından itibaren Osmanlı sınırının doğusunda Timur Han'ın belirmesi, İstanbul'un Osmanlıların eline geçmesini erteledi.
--- Fatih Sultan Mehmet Han tahta geçince ilk iş olarak Büyük dedesi Yıldırım Bayezid Han'ın yaptırdığı Anadolu Hisarı'nın karşısına 1452 yılında Rumeli Hisarını yaptırarak İstanbul boğazını tamamen kontrol altına aldı.
"...kendine saygı duymuyorsun çünkü kendi mutluluğunun, başkalarının ruhlarında olup bitenlere bağımlı olmasına izin veriyorsun."
Roma imp. Aurelius
" Kendine kötü davranıyorsun, ruhum, kendine kötü davranıyorsun! ... başka fırsatın olmayacak. Çünkü herkesin yaşamı yalnızca bir an sürer, seninki neredeyse sonuna erdi ama hala kendine saygı duymuyorsun, mutluluğunun başkalarının ruhlarında olup bitenlere bağımlı olmasına izin veriyorsun".
Roma imp. Aurelius
Prof. Maurice Baumont - Fransa
Eski Osmanlı İmp. silinirken, milli bir Türk Devleti'nin kuruluşu, bu çağın en şaşırtıcı olaylarından birisidir.
Mustafa Kemal yüce bir eser ortaya koymuştur. Atatürk'ün parlak başarısı bütün sömürgeler için örnek olmuştur.
BÖRTE ÇİNO VE AK MARAL
Moğolların ve Mughalların (Babür İmp.) mitolojik atası olarak kabul edilen Alan Koa'dır.
Moğolların Gizli Tarihi adlı eserde, Cengiz Hanın Atasının Börte Çino, yani Eril Mavi Kurt, Anasının ise Goa Maral, yani Dişil Ak Geyik olduğu yazılıdır. Bu bağlamda, Türk ve Moğol köken mitlerindeki benzerlik dikkat çekicidir. Başka bir söylenceye göre Hz . Meryem gibi Alan Koa'nın da eşsiz hamile kaldığı anlatılır.
Alan Koa yatağında yatarken "Ay Işığı" bedenine girer ve onu hamile bırakır, sonra Mavi bir Kurt şeklinde çıkıp gider. Mitolojilerde "AY" dölleyici özelliğe sahiptir. Ay ışığından gebe kalma bir çok mitolojide anlatılır ki, Hz Meryem de Ay ile özdeşleştirilen Cebrail adlı melekten hamile kalmıştır.
Türkçe "Ay" fiili "yaratmak ve türetmek" anlamına gelir. AY, Türk Mitolojisindeki kahramanların anası ya da atasıdır. Oğuz Kağanın anası Ay'dır. Güçlü şamanların Atası Dolunaydır. Türk Kağanlar Ay Tengriden kut alır. Türk mit ve masallarında Ay ışığından hamile kalma ve olağanüstü doğum teması çok işlenir.
Türk masallarında Geyik dişil bir arketiptir ve anlatılarda güzel bir kıza dönüşür. Kurt ise eril bir arketiptir ve bir delikanlı olarak tasavvur edilir.
M. TEKİN