Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İmran

480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 günde okudu
Tehlikeli Oyunlar
Tehlikeli OyunlarOğuz Atay
9/10 · 31bin okunma
Reklam
İsa hakkında çok övücü ve çok yerici sözler etmenin bir farkı yoktu. Onu değerlendirmek, aslında ona ihanetti. Bütün mesele, onun yanında olabilmek, onunla birlikte nazariyesini savunabilmekti. Değerlendirmek! Ne kadar boş bir söz. Değerlendirmek, kaçmaktır; değerlendirmek, yalnız bırakmaktır; yaşantısının ağırlığına dayanamayan birini, yaşarken öldürmektir.
Sayfa 444 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Çoğunu güldürmüşüm bir zamanlar; bu yüzden, beni gülerek karşıladılar. Oysa ben insanları ağlatmak istiyordum. Hiç olmazsa ben ağlayabilseydim. Babamla annemin sağ olduğu sırada bize çamaşıra gelen bir Fatma Hanım vardı, radyoda okunan mevluda ağlardı. Sonra annem de katılırdı bu ağlamaya. Ben onları paylardım. 'Sen anlamazsın,' derlerdi. Gerçekten anlamıyordum. Nasıl ağlıyorlardı, hiç bir şey anlamadıkları halde? Şimdi ben de, söylediklerimi anlamasalar bile bana ağlamalarını istiyorum. Belki de sözlerimin tam anlaşılmamasını, gene de benim için ağlanmasını istiyorum. İnsanları ağlatmanın bu kadar güç olduğunu bilmezdim. Aslında, kendimi de ağlatamıyordum.
Sayfa 424 - İletişim YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Yalnız başını ve sonunu hatırlıyorum albayım. Arada ne yapıyorum acaba?
Sayfa 388 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İyi romanların okuyucusu olmaktansa, kötü romanların kahramanı olmak istiyordu.
Sayfa 379 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsan korktuğu halde yaşıyor. Bir şeyler yapmak istediği için, korkunun gölgesinde kendini oradan oraya vuruyor.
Sayfa 378 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Herkes, işini beceriyor. Herkes, zor zamanlarında istemediklerini görmüyor. Ben, boş yere kendimi ele veriyorum.
Sayfa 376 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Oysa ben, ben olmasaydım da mesela onun gibi bir kitap kurdu olsaydım, bütün kitapları okumuş olsaydım, kitap tozu yutmaktan ciğerlerim bozulmuş olsaydı, kitap tozu koklamaktan burnum durmadan aksaydı, kitap tozundan kaşınsaydım, her bir şeyleri ince ayrıntılarına kadar bilseydim, böyle tık nefes bir aydın olmasaydım, onun gibi davranır mıydım hiç? Karşıma ilk çıkan küçük hesaplı bir kahramanın gözlerine sevgiyle bakar mıydım? Burnundan getirirdim onun. Bütün kitaplarımın acısını ondan çıkarırdım. Ben de, herhalde bu kötü niyetlerim yüzünden bir türlü kütüphane faresi olamamıştım.
Sayfa 359 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Fakat ne yazık ki, insan hayatında trajedi daha çok albayım. İnsan, çarkları tersine çeviremiyor. Ah, ne olurdu bazı sözleri hiç söylememiş olsaydım! Seni, bütün kötülüklerinle birlikte seviyoruz, diyorlar ya, ondan istemiyorum işte. Sevseler de neden hiç unutamıyorlar? Genel af ne zaman çıkacak albayım? Hani bütün sonuçlarıyla suçları affeder ya, ne zaman kavuşacağız ona?
Sayfa 357 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
İnsanlar her şeyi duyuyorlar. Bunun için de çabuk tükeniyorlar, hiç bir şeye şaşmaz oluyorlar zamanla.
Sayfa 356 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İnsana ancak hayallerinde karşı konulmaz, ancak rüyalarda olur böyle şeyler. Siz bir rüya kahramanısınız albayım. Beni çok ezdiler, çok horladılar albayım; onun için bir dul kadına, yani Nurhayat Hanıma ihtiyacım vardı. Ha-ha. Nerede görülmüş böyle dul bir kadın? Hem de adı Nurhayat. Oğlu askerde piyes yazıyor. Albay da tarihe meraklı; benim gibi karısından ayrılmış. İşte böyle bir Hüsamettin Bey; yaşına, başına ve mevkiine geçmişine bakmadan beni anlıyor.
Sayfa 353 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Emellerimizle birlikte ıstıraplarımızı da gizli tutmalıydık.
Sayfa 345 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Elini göğsüne koydu: "Biliyorum doktor, en çok merak ettiğin organdır kalbim. Onun bana ait olduğunu söylüyorlar doktor. İşte buna dayanamıyorum. Ayrıca, bu kadar çok parça içinde artık 'Ben' diye bir şey söz konusu olabilir mi? Hepsi dışarıdan alınmadı mı bunların? Peki o halde ben kimim? Hangi parçamın esiriyim?
Sayfa 336 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor, anlıyor musun? Bütün hayatımca bu cam kırıklarını beyin zarımın üzerinde taşımak ve onları oynatmadan son derece hesaplı düşünmek zorundayım.
Sayfa 335 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Aslında dış yaşantılarım çok fakir olduğu için, herkesin büyük bir titizlikle sakladığı bilinçaltı zenginliklerimi açıkça ve utanmazca kullanarak bitirdim.
Sayfa 334 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
516 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.