Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün paramla külliyetli miktarda içki satın aldım, kapıyı üzerimden kilitledim ve kış uykusuna yattım. Ama bir ayı gibi değil. Zira ben pek uyuyamam ve de ilkbahara inanmıyorum.
Ayrıntı
O anda ağlayabilirdim ya da karşıma birileri çıksa kavga edebilirdim ama ben sigara ve ateş bulmak üzere ceplerimi altüst etmeye başladım.
Ayrıntı
Reklam
İstenmeyen bir köpek gibi yola devam ettim. Binaların ön cepheleri, trafik sıkışıklığı ve otoparklar. Bir kirli renkler ve şişirilmiş biçimler dünyası.
Ayrıntı
Yalnız hayata da inanmak istiyorum. Aslında ölüme inanmak daha kolay, insanın daha bir yakınında çünkü... Ölüm, kuşku ve inançtan bağımsız olarak, bir jilet tutacak güce sahip her bileğe hizmet verme arzusu içinde bekler durur, orada, öylece... Ama ya hayat!
Ayrıntı
Köpek efendi istemezdi, efendi köpeğin dünyasını yıkmasaydı eğer. İşte o zaman, yani bir zorunluluk sonucu ortaya çıkıyor sadakat. Bu oyunda sevgiye pek fazla yer yok.
Sayfa 182 - Ayrıntı
Farkında bile olmadan yürüyüp hayatıma girmişti. Karanlıktaki gezintilerimde çılgınca özlemini duyduğum ışığı taşıyordu kendinde.
Ayrıntı
Reklam
Bir kıymık saplanmıştı içime... Kimseye belli etmeden acı çekiyordum. En büyük acı, başkaları ile paylaşmaya cesaret edemediğin acılardır.
Ezici, öldürücü bir ağırlığı var etrafına saçtığı gerçeklerin. Ben hayatta kalabilmek için bu gerçeklere yalan ismini veriyorum.
Neden sanki barış ve uyum içinde yaşamıyordu şu insanlar? Niçin bir avuç insan, diğerlerinin hayatını karartmayı hedefliyordu hep?
İnsan, kendi beyni tarafından daima dağları aşmaya, daima görüntüleri evirip çevirerek onların kimin ve neyin tarafından yaratıldığını bulmaya çalışmaya hüküm giymiştir. İnsan daima ve her durumda Tanrı’yı aramaya mahkûmdur!
Sayfa 183
1.000 öğeden 971 ile 980 arasındakiler gösteriliyor.